9 Eylül Gazetesi'nden Fevzi Efe Sekitmez'in haberine göre; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı, yeni eğitim öğretim yılı ile birlikte okullarda yaşanan sorunlar üzerine sert açıklamalarda bulundu. CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ali Bektaş, düzenlediği basın toplantısında, AK Parti iktidarının eğitim politikalarını sert bir dille eleştirerek, eğitim sisteminin bilerek siyasallaştırıldığını ve bu durumun öğrencilerin geleceğini tehlikeye attığını söyledi. Bektaş, özellikle son yıllarda yapılan sistem değişikliklerinin eğitimi kaosa sürüklediğini belirtti.
'ÇOCUKLARIMIZ SİYASİ ÇIKARLAR İÇİN KULLANILIYOR'
Ali Bektaş, AK Parti'nin 22 yıllık iktidarı boyunca eğitim sisteminde birçok değişiklik yapıldığını ve bu değişikliklerin tamamen siyasi amaçlarla uygulandığını belirtti. Bektaş, "AK Parti'nin 22 yıllık iktidarında eğitim sistemi bilerek ve isteyerek siyasallaştırılmıştır. Her gelen Milli Eğitim Bakanı, bir önceki sistemi yerden yere vurmuş, kendi politikalarını aceleyle hayata geçirmiştir. Bu süreçte hiçbir değişiklik, uzun vadede değerlendirilmeden kaldırılmış ve yenisi getirilmiştir. Bu durum öğrencilerimizi deneme tahtası haline getirmiştir. Çocuklarımızın geleceği AK Parti'nin siyasi çıkarlarına feda edilmiştir" dedi.
Bektaş, eğitim sisteminin sürekli değişmesinin öğrenciler, öğretmenler ve veliler üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu ifade etti.
'MAARİF MODEL ÇÖZÜM DEĞİL'
Bektaş, AK Parti'nin son dönemde ortaya attığı 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' hakkında da eleştirilerde bulundu. CHP olarak bu modele karşı çıktıklarını belirten Bektaş, modelin eğitimi daha da kaosa sürükleyeceğini söyledi. Bektaş, bu konuda şu açıklamalarda bulundu:
"Sayın Bakan'ın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, yeterli analiz yapılmadan, pilot bölgelerde test edilmeden uygulanmaya başlanmıştır. Biz CHP olarak, bu modelin iptali için Danıştay’a dava açtık. Eğitimde köklü ve gerçekçi reformlar yerine geçici çözümler üretmekle bu sorunlar çözülmez. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu şey, nitelikli ve laik bir eğitim sistemidir. Okullarımızın temizliği, güvenliği, tadilat işleri gibi temel ihtiyaçlar için devlet bütçesi yeterli değil. İlk ve ortaokullara yalnızca elektrik ve ısınma giderleri için bütçe ayrılıyor. Geri kalan tüm ihtiyaçlar velilerden bağış olarak talep ediliyor. Bu da zaten ekonomik olarak zor durumda olan aileleri daha da zorluyor. Devletin asli görevi, her öğrencinin nitelikli eğitim almasını sağlamaktır. Ancak AK Parti iktidarı, bu sorumluluğu velilerin omuzlarına bırakmış durumda. 2002 yılında göreve yeni başlayan bir öğretmen maaşıyla 14 çeyrek altın alabiliyorken, bugün aynı öğretmen 9 çeyrek altın alabiliyor. AK Parti iktidarı, öğretmenlerin yaşam koşullarını iyileştirmek yerine onları yoksulluk sınırına mahkûm etmiştir. Bu yüzden öğretmenler sadece eğitimdeki sorunlarla değil, aynı zamanda geçim mücadelesiyle de karşı karşıya kalmışlardır."