Türkiye siyasetinin en köklü çınarı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), tarihi bir dönemeçte, Ankara Arena Spor Salonu’nda 39. Olağan Kurultayı’nı başlattı. "Şimdi İktidar Zamanı" sloganıyla gerçekleştirilen bu büyük buluşma, sadece bir parti içi demokrasi şöleni değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğine dair iddialı bir yol haritasının da ilanı niteliğini taşıyor. Kurultay salonu, sabahın erken saatlerinden itibaren partililerin, delegelerin ve basın mensuplarının akınına uğrarken, atmosferdeki heyecan ve kararlılık gözlerden kaçmadı. Salona asılan pankartlar, verilen mesajlar ve yapılan konuşmalar, CHP’nin iktidar yürüyüşündeki kararlılığını ve toplumun tüm kesimlerini kucaklama hedefini bir kez daha ortaya koydu.

Ankara Arena’da "Adalet ve Hürriyet" vurgusu
Kurultay salonu, CHP’nin adalet, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin sembolleriyle donatıldı. Tribünlerin en dikkat çeken noktasında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu öncülüğünde hazırlanan dev bir pankart yer aldı. 81 ilden CHP’li kadınların ilmek ilmek dokuduğu, kırkyama (patchwork) yöntemiyle birleştirilen bu pankartta, "Önce Adalet" ve "Önce Hürriyet" ifadeleri yer alıyordu. Saraçhane’deki belediye binasından getirilerek kurultay salonuna asılan bu eser, kadınların emeğini ve adalet talebini simgeliyordu.
Salonun diğer köşelerinde ise 19 Mart operasyonlarının ardından tutuklanan CHP’li belediye başkanlarının fotoğrafları asılıydı. Bu görüntüler, partinin yerel yönetimlerdeki iradesine sahip çıkma kararlılığını ve hukuksuzluklara karşı direnişini simgeliyordu. Ayrıca, yakın zamanda hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ile CHP eski Genel Başkanı Altan Öymen’in fotoğrafları da salonda yerini alarak, partinin hafızasına ve değerlerine olan vefasını gösterdi.

Özgür Özel’den iktidar manifestosu
Kurultayın açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, coşkulu kalabalığa hitap ederek partinin yeni dönem stratejisini ve hedeflerini anlattı. Özel, konuşmasına Türkiye’nin içinde bulunduğu zorlu siyasi ve ekonomik koşullara dikkat çekerek başladı ve "Esas meselemiz her şeyden kurtulmak için iktidar olmak. İktidar olup Türkiye'nin sorunlarını çözecek bir hükümet programı çıkarmak" diyerek net bir hedef koydu.

Özel, 19 Mart’tan bu yana yaşanan süreci "sivil darbe" ve "yargı darbesi" olarak nitelendirerek, bu süreçte partinin ve siyasetin felç edilmek istendiğini belirtti. "Cumhuriyet Halk Partisi’nin pozitif gündemini terk etmesini sağlamak, Türkiye’nin sorunlarını bildiği ama nasıl çözeceğine yönelik sözlerinin duyulmasına engel olmak maksatlı o kötü girişim; bir yanda arkadaşlarımızı özgürlüklerinden mahrum bırakırken, eşlerinden, çocuklarından, ailelerinden ayırırken, onlara çok ağır, çok haksız bedeller ödetirken, bir yandan da Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidara hazırlanmasının önüne geçmeye çalıştı" diyen Özel, tüm baskılara rağmen direndiklerini ve çalışmaya devam ettiklerini vurguladı.
Genel Başkan Özel, kurultayın sadece bir seçimden ibaret olmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin kurtuluş reçetesinin yazılacağı bir zemin olduğunu ifade etti. "Bu salonda bugün CHP'nin demokrasi ve adalet konusunda yaşanan çöküşün nasıl aşılacağını konuşacağız. Bugün bu salonda artık hiçbir çocuğun anne babasından 'yoksulluk mirası' almaması için devletin üzerine düşeni konuşacaksınız" diyerek delegelere seslendi.
17 Yıl sonra yenilenen parti programı: "Güçlü yurttaş, güvenli gelecek"
Kurultayın en önemli gündem maddelerinden biri, 2008 yılından bu yana değişmeyen parti programının yenilenmesiydi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Program Hazırlık Komisyonu Başkanı Selin Sayek Böke’nin koordinasyonunda hazırlanan yeni program, "Güçlü Yurttaş, Güvenli Gelecek, Kazanan Türkiye" ana sloganıyla delegelerin onayına sunuldu. Özgür Özel, bu programın bir günde yazılmadığını, 81 ilde ve 923 ilçede gerçekleştirilen danışma kurullarında, sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve sendikalarla yapılan görüşmelerle olgunlaştırıldığını belirtti.

Yeni programda, ekonomiden dış politikaya, eğitimden sağlığa kadar pek çok alanda köklü değişiklikler ve somut çözüm önerileri yer alıyor. Demokrasi, Yönetim ve Adalet başlığı altında, kuvvetler ayrılığının güçlendirilmesi, yargı bağımsızlığının sağlanması ve temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması hedefleniyor. Kalkınma ve Sosyal Devlet başlığı altında ise, gelir adaletinin sağlanması, yoksullukla mücadele, nitelikli eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim gibi konular ön plana çıkıyor. Dış Politika, Güvenlik ve Dirençlilik başlığında ise Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarının yeniden tesis edilmesi, komşularla barışçıl ilişkiler ve iklim krizine karşı dirençli bir yapı oluşturulması öngörülüyor.

Özel, yeni programın sadece bir metin olmadığını, aynı zamanda bir hükümet programı olduğunu vurgulayarak, "O hükümet programının somut vaatlere evrilmesinin ve kamuoyunda evet bizi bu program kurtarır, bu parti kurtarır, bu kadro kurtarır dedirtebilmenin esas yolu bu çalışmalardan geçiyor" dedi.
Divan başkanlığına kadın eli değdi
Kurultayın yönetimini üstlenecek Divan Başkanlığı için yapılan seçimde, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce oy birliğiyle Divan Başkanı seçildi. Bu seçim, CHP’nin kadınların siyasetteki rolüne verdiği önemi bir kez daha gösterdi. Divan başkan yardımcılıklarına Kırşehir İl Başkanı Şeref Baran Genç ve Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ getirilirken, yazman üyeliklere Kayseri, Şanlıurfa, Hatay, Afyon, Bartın, Hakkari ve Kilis il başkanları seçildi. Ayşe Ünlüce, yaptığı teşekkür konuşmasında, "Bu onurlu görevi layıkıyla yerine getirmek için elimden geleni yapacağım. CHP’nin demokrasi şölenine katkı sunmaktan gurur duyuyorum" ifadelerini kullandı.
Kurultay takvimi ve seçim heyecanı
Üç gün sürecek olan 39. Olağan Kurultay’ın programı oldukça yoğun. İlk gün, Genel Başkan Özgür Özel’in açılış konuşmasının ardından tüzük değişikliği ve yeni parti programının oylanmasıyla geçecek. Delegeler, program üzerindeki görüşlerini dile getirecek ve oylama yapacak. İkinci gün olan 29 Kasım Cumartesi ise genel başkanlık seçimine ayrılmış durumda. Mevcut Genel Başkan Özgür Özel’in tek aday olarak girmesi beklenen seçimde, delegelerin güvenoyu vermesi öngörülüyor. Parti Sözcüsü Deniz Yücel’in "İsteyen yeterli imzayı toplayarak aday olabilir" açıklamasına rağmen, şu ana kadar başka bir ismin adaylık başvurusunda bulunmadığı biliniyor.
Kurultayın son günü olan 30 Kasım Pazar günü ise Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) seçimleri gerçekleştirilecek. 60 kişilik Parti Meclisi için çarşaf liste yönteminin uygulanması bekleniyor. Kulislerde, PM’de kapsamlı bir yenilenme olacağı, gençlere, kadınlara ve doğu-güneydoğu illerine daha fazla temsiliyet verileceği konuşuluyor. Ayrıca, gölge kabine uygulamasının Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi sistemi içerisine dahil edilmesi gibi yapısal değişikliklerin de gündeme gelmesi bekleniyor.
Eski genel başkanlar ve katılmayan isimler
Kurultayda gözler, eski genel başkanların üzerindeydi. Önceki dönem genel başkanlarından Murat Karayalçın, kurultaya katılarak partilileri selamladı ve destek mesajı verdi. Ancak Hikmet Çetin’in sağlık sorunları nedeniyle kurultaya katılamadığı öğrenildi. En çok merak edilen isimlerden biri olan Kemal Kılıçdaroğlu ise, Özgür Özel’in telefonla davet etmesine rağmen kurultayın ilk gününe katılmadı. Kılıçdaroğlu’nun, "yolsuzluklardan arınma" çağrısıyla yayınladığı video parti içinde tartışmalara neden olmuştu. Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerin kurultayda aday çıkarması beklenmese de, yapacakları konuşmalarda parti yönetimine yönelik eleştirilerini dile getirmeleri öngörülüyor.

Anıtkabir’de Cumhuriyet’e bağlılık sözü
Kurultay başlamadan önce CHP heyeti, sabah saatlerinde Anıtkabir’i ziyaret etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel başkanlığındaki heyet, Aslanlı Yol’dan yürüyerek Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı ve saygı duruşunda bulundu. Heyette genel başkan yardımcıları, PM üyeleri, milletvekilleri ve çok sayıda partili yer aldı.
Deniz Yücel, Anıtkabir Özel Defteri’ne yazdığı mesajda, "Kurucumuz, kurtarıcımız, değişmez önderimiz aziz Atatürk. CHP'mizin 39. Olağan Kurultayı'nı gerçekleştirmeden önce her kademeden yöneticilerimizle birlikte huzurunuzdayız. İki büyük eserinizden biri olan CHP'yi ilke ve devrimleriniz ışığında daha da ileriye taşımak için hiç durmadan çalışıyoruz. Demokrasi ve adaletten sapmadan, hukukun üstünlüğünden taviz vermeden, millet iradesine yönelen tüm saldırıları bertaraf etmek için dimdik ayaktayız. Hiç şüphesiz bizim mücadelemiz de başarıya ulaşacak" ifadelerini kullandı.

Salonda coşku ve umut hakim
Kurultayın ilk günü seyircisiz gerçekleştirilmesine rağmen, delegelerin ve partililerin coşkusu salonu doldurdu. "Şimdi İktidar Zamanı" sloganları eşliğinde yapılan konuşmalar, partinin geleceğe dair umutlarını tazeledi. Özellikle gençlerin ve kadınların yoğun katılımı, CHP’nin tabanındaki dinamizmi gözler önüne serdi. Salonda ayrıca, geçtiğimiz hafta tahliye olan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş gibi isimler de hazır bulundu. Ahmet Özer’in salona girişi sırasında partililer tarafından alkışlarla karşılanması, dayanışma ruhunun bir göstergesiydi.
Siyaset bilimcilerden kurultay yorumu
Siyaset bilimciler, CHP’nin bu kurultayını, partinin iktidar yürüyüşündeki en kritik dönemeçlerden biri olarak değerlendiriyor. Siyaset Bilimci Barış Övgün, "Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı inanılmaz bir baskı ve abluka süreci var. Mahkemeler, yargı kararları, medya eliyle açıklamalar, kayyumlar… O yüzden bu atmosferde bir olağan kurultay yapmak bile aslında bir başarı" diyerek kurultayın önemine dikkat çekti. Övgün, 17 yıl aradan sonra parti programının yenilenmesinin, partinin vizyonunu güncellemesi ve toplumun değişen ihtiyaçlarına cevap verebilmesi açısından hayati olduğunu belirtti. "Bundan sonra parti programının ön planda olması, bu programla uyumlu olarak yönetimin değişmesi gerekiyor. Bu kurultaydan sonra Özgür Özel'in kadroları daha çok konuşulacak" diyen Övgün, CHP’nin sahaya inerek programını halka anlatması gerektiğini vurguladı.
"Sesi değil, sözü yükseltmenin günüdür"
Özgür Özel, konuşmasının sonunda delegelere seslenerek, kurultayın sadece bir başlangıç olduğunu hatırlattı. "Bu salondan bir iktidar perspektifi, bir iktidar yürüyüşü ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarı için ortaya koyacağı bir hükümet programı ortaya çıkacak. Sonra bu programı burada bırakıp gitmeyeceksiniz. Bu programı zihninize, gönlünüze ve elinize alıp şehirlerinize gideceksiniz. Ev ev, sokak sokak, dükkan dükkan dolaşarak anlatacaksınız" dedi. Özel’in "Bugün sesi değil, sözü yükseltmenin günüdür" çağrısı, salonda büyük alkış aldı.
CHP’nin 39. Olağan Kurultayı, sadece parti içi dengeleri belirlemekle kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin siyasi geleceğine yön verecek kararların alındığı bir platform olacak. Yenilenen parti programı, güçlü kadrolar ve iktidar hedefiyle yola çıkan CHP, önümüzdeki dönemde Türkiye siyasetinde belirleyici bir rol oynamaya hazırlanıyor. Kurultayın sonuçları ve alınacak kararlar, hem parti tabanında hem de kamuoyunda merakla bekleniyor.






