Ana muhalefet partisi CHP, bir yandan yerel seçimlerde elde ettiği başarının rüzgarını arkasına alırken, diğer yandan da partinin geleceğini şekillendirecek olan 39. Olağan Kurultay sürecine odaklanmış durumda. Parti içi demokrasi yarışının en önemli ayaklarından olan il kongreleri, 24 Ekim'de görülecek olan kurultay iptal davasından önce tamamlanma aşamasına geldi. Şu ana kadar Türkiye genelinde tamamlanan il kongrelerinde, mevcut il başkanlarının büyük bir oranda koltuklarını koruduğu ve istikrarın tercih edildiği gözlemleniyor. Bu durum, parti tabanının genel olarak mevcut yönetimlerden memnun olduğu ve büyük bir değişim talebinin olmadığı şeklinde yorumlanıyor. Ancak bu genel eğilimin dışında kalması beklenen kritik bir il var: Başkent Ankara. Kulislerde, mevcut Ankara İl Başkanı Ümit Erkol'un kurultayda değişebileceği ve başkentte yeni bir ismin göreve gelebileceği güçlü bir şekilde dillendiriliyor. Bu olası değişiklik, partinin başkentteki yeni dönem stratejileri için önemli bir işaret olarak kabul ediliyor.

Özgür Çelik ilk kez hakim karşısında
Özgür Çelik ilk kez hakim karşısında
İçeriği Görüntüle

Parti yönetiminin en önemli gündem maddesi ise, tüm bu il kongrelerinin tamamlanmasının ardından gerçekleştirilecek olan Büyük Kurultay. Habertürk'ten Mahir Kılıç'ın haberine göre, 39. Olağan Kurultay’ın kasım ayının ilk yarısında yapılması planlanıyor. Bu kurultay, sadece yeni parti yöneticilerinin seçileceği bir organizasyon olmanın ötesinde, Genel Başkan Özgür Özel'in liderliğini pekiştireceği ve partinin gelecek vizyonunu kamuoyuna deklare edeceği bir gövde gösterisi niteliği taşıyacak. Kurultayda Özgür Özel'in yeniden genel başkan seçilmesine kesin gözüyle bakılırken, asıl merak konusu, Özel'in yeni dönemde parti yönetimini nasıl şekillendireceği ve hangi isimlerle yola devam edeceği.

En radikal adım: 'Gölge kabine' modeli tarihe karışıyor

Özgür Özel'in, genel başkan seçildikten sonra attığı en dikkat çekici adımlardan biri, AK Parti hükümetinin bakanlıklarını birebir takip etmek ve alternatif politikalar üretmek amacıyla oluşturduğu "Gölge Kabine" modeliydi. Her biri bir bakanlıktan sorumlu olan genel başkan yardımcılarından oluşan bu 24 kişilik yapı, partinin iktidara hazırlık mesajını vermeyi amaçlıyordu. Ancak kulislerden sızan bilgilere göre, Özel'in yeni dönemde bu modele son vermesi bekleniyor. "Gölge Kabine"nin lağvedilmesi, partinin yönetim yapısında daha çevik, daha dinamik ve daha az bürokratik bir modele geçme arzusunun bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Bu radikal kararın arkasında, 24 kişilik geniş yapının karar alma süreçlerini yavaşlattığı, koordinasyon sorunlarına yol açtığı ve yeterince etkin bir muhalefet performansı sergileyemediği yönündeki eleştirilerin yattığı belirtiliyor. Yeni dönemde, bu 24 kişilik MYK (Merkez Yönetim Kurulu) yerine, daha daraltılmış, 14 veya 15 kişiden oluşacak, daha operasyonel ve sonuç odaklı bir MYK'nın tercih edileceği konuşuluyor. Bu yeni yapıda, genel başkan yardımcılarının görev alanlarının daha net tanımlanacağı ve doğrudan genel başkana bağlı çalışacakları bir sistemin kurgulanması hedefleniyor. Bu değişiklik, CHP'nin muhalefet stratejisini daha agresif ve etkin bir hale getirme amacını taşıyor.

Parti Meclisi'nde büyük tasfiye: En az yüzde 50 değişim

Genel Başkan Özgür Özel'in planladığı yenilenme operasyonunun en sert dalgası ise, partinin en üst karar organı olan 60 kişilik Parti Meclisi'nde (PM) hissedilecek. Kulislerde, Özel'in yeni dönemde PM listesinde köklü bir değişikliğe gideceği ve mevcut üyelerin en az yüzde 50'sini değiştireceği iddia ediliyor. Bu, PM'deki yaklaşık 30 ismin liste dışı kalacağı ve yerlerine yeni, genç ve farklı alanlarda uzmanlaşmış isimlerin geleceği anlamına geliyor. Bu büyük değişim hamlesi, Özel'in kendi liderliğini pekiştirme, parti içinde kendisine daha sadık bir ekip kurma ve partiyi yerel seçimlerdeki başarıyı genel seçimlere taşıyacak yeni bir vizyonla donatma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.

MYK'da ve PM'de yaşanacak bu büyük tasfiyenin ardından liste dışı kalacak bazı tecrübeli isimlerin ise tamamen pasifize edilmeyeceği, farklı alanlarda değerlendirileceği ifade ediliyor. Özellikle, yeni oluşturulması planlanan ve doğrudan 2028 seçimlerine odaklanacak olan "Cumhurbaşkanlığı adaylık ofisi" gibi stratejik birimlerde, bu tecrübeli isimlerin bilgi ve birikimlerinden yararlanılabileceği belirtiliyor. Bu plan, hem partideki yenilenmeyi sağlarken hem de tecrübeli isimlerin küstürülmeden sistem içinde tutulmasını amaçlayan dengeli bir strateji olarak öne çıkıyor.

Kurultay öncesi son viraj: Bolu'da üç günlük yasama kampı

CHP, kurultay sürecine girmeden önce, yeni yasama yılına hazırlık yapmak ve parti içi stratejileri netleştirmek amacıyla önemli bir toplantı gerçekleştirecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasının hemen ardından, CHP'li milletvekilleri 3 günlük bir yasama kampına girecek. 3-4-5 Ekim tarihlerinde Bolu'da gerçekleştirilecek olan bu kritik kampta, yeni yasama yılında Meclis'te izlenecek yol haritası başta olmak üzere, ülkenin ve partinin gündemindeki pek çok sıcak başlık masaya yatırılacak.

Kampın gündeminde; Meclis çalışmaları, partinin kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun faaliyetleri, yaklaşan 39. Olağan Kurultay süreci ve 24 Ekim'deki kurultay iptal davası gibi konular yer alıyor. Ayrıca, son dönemde CHP'li belediyelere yönelik artan operasyonlar ve bu operasyonlara karşı geliştirilecek ortak hukuki ve siyasi tavır da kampın en önemli başlıklarından biri olacak. Bu kamp, hem milletvekillerinin yeni döneme motive bir şekilde başlamasını sağlamak hem de kurultay öncesi parti içinde birliği ve beraberliği pekiştirmek açısından kritik bir rol oynayacak. Kamptan çıkacak sonuçların, Özgür Özel'in kurultayda sunacağı yeni vizyonun ve oluşturacağı yeni yönetim kadrosunun da ipuçlarını vermesi bekleniyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ