POLİTİKA

CHP'de kayyum krizinde yeni perde: İl binası kapatıldı, adres değişti

CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum atanmasıyla başlayan siyasi ve hukuki krizde, ana muhalefet partisi radikal bir karara imza attı. Kayyum olarak atanan Gürsel Tekin'in polis zoruyla girdiği Seyrantepe'deki il binasını kapatma kararı alan CHP yönetimi, yeni bir il merkezi belirleyerek adresini İstanbul Valiliği ve Yargıtay'a bildirdi. Bu hamle, "Kayyumlu binada siyaset yapmayız, irademizle seçtiğimiz yeni binada yolumuza devam ederiz" mesajı olarak yorumlandı.

Abone Ol

Türkiye siyasetinde deprem etkisi yaratan, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) İstanbul il yönetimine mahkeme kararıyla kayyum atanması krizi, her geçen saat yeni bir boyut kazanıyor. Partililerin ve milletvekillerinin direnişine, polisin biber gazlı müdahalesine sahne olan ve adeta bir savaş alanına dönen Seyrantepe'deki il başkanlığı binası için, CHP Genel Merkezi'nden flaş bir hamle geldi. CHP yönetimi, kayyum olarak atanan Gürsel Tekin'in polis eşliğinde girdiği ve kapısını kırarak içeriye yerleştiği mevcut il binasını kapatma kararı aldığını duyurdu. Bu kararla birlikte, partinin yeni il başkanlığı için farklı bir adres belirlendiği ve bu yeni adresin resmi olarak İstanbul Valiliği ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirildiği açıklandı. Bu adım, CHP'nin "fiili ve gayrimeşru" olarak gördüğü kayyum yönetimi altında ve onun girdiği bir binada siyasi faaliyet yürütmeyi reddettiğinin en net göstergesi oldu.

'Kayyumlu binada siyaset yapmayız' mesajı

CHP Genel Merkezi tarafından yapılan resmi açıklamada, atılan bu radikal adımın gerekçeleri net bir dille ortaya konuldu. Açıklamada, "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi, mahkeme tarafından İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım olarak atanan Gürsel Tekin’in polis eşliğinde girdiği Sarıyer ilçesindeki İstanbul İl Başkanlığı binasını kapatma kararı almıştır" denildi. Bu karar, CHP'nin, yargı kararına ve atanan kayyum heyetine karşı sadece hukuki değil, aynı zamanda siyasi ve sembolik bir direniş sergileme kararlılığını gösteriyor.

Parti yönetimi, bu kararın, 24 Eylül'de yapılması planlanan Olağanüstü İstanbul İl Kongresi'ne kadar geçerli olacağını belirtti. Açıklamada, "Cumhuriyet Halk Partisi, Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’na yapılan başvuru kapsamında Olağanüstü İstanbul İl Kongresi’ni yapıp yeni il başkanı ve yönetimi seçilene kadar, il başkanı Özgür Çelik’in çalışmalarını yürüteceği yeni il başkanlığı adresini İstanbul Valiliği ve Yargıtay’a bildirmiştir" ifadelerine yer verildi. Bu stratejiyle CHP, bir yandan delege iradesiyle yeni ve meşru bir yönetim seçme sürecini işletirken, diğer yandan da kayyumun atandığı fiziki mekanı terk ederek, onu fiilen işlevsiz ve anlamsız kılmayı hedefliyor.

Krizin anatomisi ve siyasi satranç

CHP'deki kayyum krizi, bir mahkemenin, partinin seçilmiş il yönetimini görevden alarak yerine Gürsel Tekin'in de aralarında bulunduğu bir heyeti atamasıyla başlamıştı. Bu kararı "siyasi bir kumpas" olarak nitelendiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hem genel merkez yönetimi için 21 Eylül'de, hem de İstanbul il yönetimi için 24 Eylül'de olağanüstü kongre kararları alarak, delege iradesiyle kayyumları boşa düşürme hamlesini başlatmıştı.

Gürsel Tekin'in, bu kongre süreçlerini beklemeden, dün sabah saatlerinde polis zoruyla il binasına girmesi, kapıyı kırarak içeriye yerleşmesi ve burada basın açıklaması yapması, krizi yeni bir evreye taşımıştı. CHP yönetiminin, bu "işgal" olarak gördüğü duruma yanıtı ise, o binayı tamamen terk ederek, siyasi meşruiyetin binalarda değil, seçilmiş kurullarda ve parti iradesinde olduğunu göstermek oldu. Bu hamle, "Madem o binayı zorla aldınız, alın sizin olsun. Biz siyasi faaliyetlerimize, üyelerimizin ve delegelerimizin iradesiyle belirlediğimiz yeni adresimizde devam ederiz" mesajı taşıyor.

Şimdi ne olacak?

CHP'nin il binasını kapatarak yeni bir adrese taşınma kararı, hukuki ve siyasi olarak yeni bir dizi soruyu da beraberinde getiriyor.

  • Mali ve idari yetki kimde olacak? Kayyum heyeti, partinin banka hesapları ve resmi evrakları üzerinde bir yetki kullanmaya çalışacak mı? CHP'nin yeni il merkezi, resmi olarak tanınacak mı?

  • Kongre süreci nasıl işleyecek? 24 Eylül'de yapılması planlanan olağanüstü il kongresi, yeni belirlenen adreste mi, yoksa başka bir salonda mı toplanacak? Kayyum heyeti, bu kongreyi engellemek için yeni bir hukuki yola başvuracak mı?

  • Parti tabanının tepkisi ne olacak? CHP seçmeni ve üyeleri, bu adresi değiştirme kararını nasıl karşılayacak? Bu durum, parti içindeki birlik ve beraberliği güçlendirecek mi, yoksa yeni tartışmalara mı yol açacak?

Görünen o ki, CHP'deki kayyum krizi, sadece bir hukuki mücadele olmaktan çıkmış, tarafların birbirlerinin hamlelerine karşı sürekli yeni stratejiler geliştirdiği bir siyasi satranç oyununa dönüşmüştür. CHP'nin son hamlesi, topu tekrar kayyum heyetinin ve onun arkasındaki siyasi iradenin sahasına atmış durumda. Önümüzdeki günler, bu krizin nasıl bir yöne evrileceğini ve Türkiye'deki demokrasi ve hukuk devleti tartışmalarını ne kadar daha derinleştireceğini gösterecek.