Toprak Razgatlıoğlu fırtınası Fransa'da da durmadı: Podyumun zirvesi yine onun!
Toprak Razgatlıoğlu fırtınası Fransa'da da durmadı: Podyumun zirvesi yine onun!
İçeriği Görüntüle

EuroBasket 2025'te yoluna namağlup devam eden ve son 16 turunda zorlu rakibi İsveç'i geriden gelerek 85-79'luk skorla devirerek çeyrek finale adını yazdıran A Milli Erkek Basketbol Takımı'nda, zaferin sevinci kadar Başantrenör Ergin Ataman'ın maç sonu açıklamaları da gündeme bomba gibi düştü. Maçın büyük bir bölümünde tutuk bir oyun sergileyen ve ilk yarıyı geride kapatan takımının performansını değerlendiren tecrübeli koç, galibiyete rağmen faturayı Uluslararası Basketbol Federasyonu'na (FIBA) kesti. Ataman, grubunu lider bitiren bir takımın eleme maçının, oyuncuların biyolojik ritmine tamamen aykırı bir şekilde sabah saat 12.00'ye konulmasını sert bir dille eleştirerek, bunun FIBA tarafından kendilerine yapılan kasıtlı bir "saçmalık" olduğunu savundu.

'FIBA'nın bize yaptığı ikinci saçmalık'

Maç sonu yayıncı kuruluşa verdiği demeçte oldukça sinirli olduğu gözlenen Ergin Ataman, sözlerine galibiyetin önemini vurgulayarak başlasa da, asıl eleştirilerini maçın oynandığı saate yöneltti. Maça neden kötü başladıklarını açıklarken FIBA'yı hedef alan Ataman, şunları söyledi: "Vücut ritmi diye bir şey var! Grup birincisi bir takımın, turnuvanın en kritik maçlarından birini sabah saat 12.00'de oynaması kadar anlamsız bir şey olamaz. Oyuncuların bu saate adapte olması, en yüksek performansını göstermesi mümkün değil. Maça kötü başlayacağımızı biliyordum, bunu bekliyordum." diyerek, maçın ilk yarısındaki tutukluğun temel nedenini bu programlamaya bağladı.

Eleştirilerinin dozunu daha da artıran tecrübeli çalıştırıcı, bunun turnuva boyunca kendilerine yapılan ilk haksızlık olmadığını belirterek, "Bu, FIBA'nın bize yaptığı ikinci saçmalık! Sabahın köründe profesyonel oyuncuları buraya maça getiriyorsunuz. Bu programlamayı yapan FIBA'ya teessüf ediyorum!" ifadelerini kullandı. Ataman, bu sözleriyle FIBA'nın maç saatini belirlerken, grup lideri olan Türkiye'ye karşı bir art niyet taşıdığını ima etti. Konuşmasını imalı bir göndermeyle bitiren Ataman, "Neyse ki, neyi amaçlıyorlarsa, o amaçlarına ulaşamadılar. Bu takım karakterini ortaya koydu ve maçı kazandı" diyerek, tüm olumsuz şartlara rağmen zafere ulaştıklarının altını çizdi.

Alperen Şengün de tepkili: 'Bu saatte her takımın şansı olabilir'

Maçın 24 sayıyla yıldızı olan NBA'deki gururumuz Alperen Şengün de, koçu Ergin Ataman'a benzer şekilde maç saatinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Kötü bir günlerinde olmalarına rağmen kazandıkları için mutlu olduklarını belirten Alperen, "Her gün iyi oynayacağız diye bir şey yok. Kötü günlerimizden biriydi ama önemli olan kazanmaktı. Bu saatten sonra hata yapma lüksümüz yok" dedi.

Maç saatinin yarattığı zorluğa dikkat çeken genç yıldız, "İkinci yarıda oyuna ağırlığımızı koyduk ve kazandık. Takım arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Biz İsveç'ten çok daha iyi bir takımız, ama saat 12'de maç... Böyle saatlerde her takımın şansı olabilir. Rakibimiz de o şansı iyi kullandı ve bizi zorladı. Ama biz iyi takım olduğumuz için maçtan vazgeçmedik, oyunda kaldık ve maçı kazandık" şeklinde konuştu. Alperen'in bu sözleri de, takımın maça başlarken yaşadığı zorlanmada, alışılmadık oyun saatinin önemli bir faktör olduğunu doğruladı.

Maç saati tartışmaları ve sporcu sağlığı

Profesyonel sporlarda, sporcuların performansını en üst düzeye çıkarmak için antrenman ve dinlenme periyotlarının yanı sıra, müsabakaların oynandığı saatler de büyük önem taşıyor. Özellikle uluslararası turnuvalarda, farklı zaman dilimlerinden gelen takımların biyolojik saatlerine (sirkadiyen ritim) uygun programlar yapılması, hem sporcu sağlığı hem de adil rekabet açısından kritik bir faktör olarak kabul ediliyor. Ergin Ataman'ın isyanı, sadece kendi takımına yapılan bir haksızlığa karşı bir tepki değil, aynı zamanda uluslararası federasyonların, yayıncı kuruluşların veya organizasyon komitelerinin ticari ve lojistik kaygılarla sporcu sağlığını ve performansını ikinci plana atmasına yönelik genel bir eleştiri olarak da okunabilir. Sabah saatlerinde oynanan bir "tamam ya da devam" maçının, oyuncuların fiziksel ve zihinsel olarak en hazır oldukları zaman diliminin dışında olması, hem sakatlık riskini artırıyor hem de oyunun kalitesini düşürebiliyor. Bu tartışmanın, gelecekteki turnuvaların programlamasında dikkate alınıp alınmayacağı ise merak konusu.

Kaynak: HABER MERKEZİ