9 Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre; Bayram sonrasında yoğunluğun ardından turizm bölgelerine sakinlik hâkim olurken, sektör temsilcileri yaklaşan yaz dönemine ait beklentilerini 9 Eylül Gazetesi’ne açıkladı. Türkiye Küçük Oteller Derneği (TURKODER) Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Ustaoğlu, Yunan adalarının kapıda vize uygulamasına başlamasıyla Türk turizminin olumsuz etkileneceğini dile getirdi. Destination İzmir Başkanı ve SKAL Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Tercan ise İzmir’in turist sayısının geçen seneyi geçmesini beklemediğini, İzmir’de turizmin yükselebilmesi için yabancı turiste ihtiyacının olduğunu dile getirdi. Çeşme turizmi için yeni bir tehlikenin de ortaya çıktığını ifade eden Tercan, “Çeşme maalesef rezidans çöplüğüne dönüşüyor. Otellerin çoğu rezidansa dönüyor. Çeşme’de turizm ve otelcilik ölüyor” dedi.
‘OTELLER BAYRAMDA DOLDU DİYE GÖBEK ATACAK HALİMİZ YOK’
Bayram yoğunluğunun bütünü kucaklayan bir yoğunluk olmadığını ifade eden Bülent Tercan, “Beş ve dört yıldızlı oteller doldu. Onun dışındaki küçük otellerin çoğu açmadı. Açık olan sadece bahsettiğim oteller. Küçük oteller ‘bayramda üç gün dolacak. Diğer dünler ise bomboş olacak’ düşüncesiyle otellerini açmadı. Şu anda kıyı şeritlerimizde oteller bomboş. Yani oteller bayramda doldu diye göbek atacak halimiz yok” ifadelerini kullandı.
İZMİR’İN YABANCI TURİSTE İHTİYACI VAR
“Bayram kazancını küçük oteller göz ardı etti çünkü Haziran’a kadar personel ve diğer masrafları var” diyerek sözlerine devam eden Tercan, “Buradan şu anlamı çıkarmalıyız. İzmir’in kesinlikle yabancı turiste ihtiyacı var. Yerli turist ile hep kısa sezonlar yaşanır” diye konuştu.
‘GEÇEN SENENİN AYNISI OLACAKTIR’
İzmir’de turist sayısının geçen senenin rakamlarıyla aynı olacağını tahmin eden Tercan, “Yabancı turist açısından geçen senenin aynısı olur diye düşünüyorum. Yerli turistte okullar kapandıktan sonra yerli müşteri gelmeye başlar. Ama biz bu kaderi değiştirmeliyiz. Özellikle Çeşme’de yabancı turist ağırlamak istiyorsa yabancı ülkelerde fuarlara katılmalı ve yabancı tur operatörleri ile görüşmeli” diye söyledi.
‘ÇEŞME’DE TURİZM ÖLÜYOR’
Çeşme’de rezidansların çoğalmasının turizm açısından olumsuz bir etki yaratacağını dile getiren Tercan, “Çeşme’de turizm ölüyor. Otel ruhsatı alınıp, rezidanslar yapılıyor. Otel odaları 1+1 daire gibi pazarlanıyor. Sayfiye evi yerine bu rezidanslardan daireler kiralanıyor. Bu durumun Çeşme ve Türk turizmine hiçbir faydası yok. Çeşme’nin en büyük problemi de bu. Çeşme maalesef rezidans çöplüğüne dönüşüyor. Otellerin çoğu rezidansa dönüyor. Çeşme’de turizm ve otelcilik ölüyor” diye belirtti.
‘KAPI VİZESİ TÜRK TURİZMİNE DARBE VURACAK’
Yunan adalarına kapı vizesi uygulamasının da Türk turizmini olumsuz yönde etkileyecek etmenlerden biri olacağını dile getiren Tercan, “Kapıda vize uygulaması bizim turizmimizi olumsuz yönde etkileyecek. Hem yemek hem de konaklama Yunan adalarında çok daha ucuz. Kapı vizesi de Türk turizmine darbe vuracak” dedi.
‘MAYIS ORTALARINA DOĞRU HAREKETLENME BAŞLAR’
TURKODER Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Ustaoğlu ise “Kıyı bölgelerinde bayram hareketi iyi oluyor ama bu doluluk 9 gün değil 4-5 gün sürüyor. Yüzde 75-80 civarında doluluklar yaşanıyor. Bundan sonraki süreçte ise mayıs ayının ortalarına doğru yavaş yavaş hareketlilikler başlar ama Kurban bayramına kadar ciddi yoğunluklar yaşanacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
‘RAKİBİMİZ DIŞARISI OLDU’
Kapıda vize uygulaması ile Yunan Adaları’na gidişin kolaylaşması ile kıyı şeridindeki şehirlerin turizminin olumsuz etkilenebileceğine dikkat çeken Ustaoğlu, “Yunanistan bir turizm hareketi gerçekleştirdi. Oraya gidenler fiyatların daha uygun olduğunu söylüyor. Bu da bizim için pek iyi bir durum değil. Bizde de fiyatlar düşecektir ama maliyetleri karşılayabilir miyiz bilemiyorum. Rakibimiz artık dışarıdan bir ülke oldu ve bu durum hareketliliği düşürebilir. Yani doluluk geçen senelerdeki olmayabilir” diye belirtti.
Türkiye’deki özellikle tatil beldelerinde restoran fiyatlarının yüksek olmasını da değerlendiren Bülent Tercan, “Kesinlikle bir fırsatçılık söz konusu. Enflasyondan kaynaklı girdi fiyatlarının yükselişinin fiyatlara etkisi yüzde 50 ise diğer yüzde 50’de fırsatçılıktan kaynaklanıyor. Bizim yeme-içme sektörümüz yüzde yüz pahalıya satmaya başladı. Maliyetlerin etkisi var doğru ama fırsatçılıkta maalesef var” diye söyledi. Ustaoğlu ise “Burada tüketiciye büyük iş düşüyor eğer pahalı satıldığını düşünüyorsa tavır alarak, gitmeyecek. Ama ‘burası çok iyi. Buraya gideceğim’ diyorsanız, fiyatların yükselmesi de anormal değil” dedi.
