Çay, yalnızca Türkiye’de değil dünyanın pek çok yerinde gündelik yaşamın ayrılmaz bir parçası. Ancak uzmanlara göre, bir bardak çayın nasıl içildiği yalnızca damak tadını değil, aynı zamanda kişilik özelliklerini de yansıtıyor. Özellikle “tavşan kanı” denilen koyu ve acı çayı tercih edenler hakkında dikkat çekici iddialar gündemde.
Acı tatla psikopati arasında bağ olabilir
Kimya profesörü Michelle Francl, çaydaki süt miktarının kişilik özellikleriyle bağlantılı olabileceğini öne sürdü. Francl, özellikle çayını sütsüz ya da çok az sütle içenlerin daha yüksek stres seviyelerine sahip olabileceğini, hatta “psikopat özellikler gösterebileceğini” belirtti.
Bu iddia, İnnsbruck Üniversitesi’nde 2016’da yapılan bir araştırmaya dayanıyor. Avusturyalı bilim insanları, acı tatlara duyulan sevginin psikopati ve gündelik sadizm eğilimleriyle pozitif ilişki taşıdığını ortaya koymuştu. Psikopatların daha dürtüsel, bencil ve vicdansız, sadistlerin ise başkalarına acı çektirmekten haz duydukları biliniyor.
Sütlü çay daha sakin bir kişilik mi işaret ediyor?
Araştırmalara göre, çaya süt eklemek yalnızca tadı değiştirmiyor. Çaydaki sakinleştirici etkisiyle bilinen L-theanine amino asidi, süte karışan proteinlerle etkisini kaybedebiliyor. Bu nedenle bol sütlü çay içenlerin, L-theanine’e daha az ihtiyaç duydukları ve stresle başa çıkmada daha dirençli olabilecekleri yorumu yapılıyor.
Francl, “L-theanine sakinleştirici bir madde. Çaya fazla süt katıldığında bu etki azalıyor. Dolayısıyla açık çay tercih edenlerin daha dengeli ve strese dayanıklı olmaları muhtemel” ifadelerini kullandı.
Çaya süt ekleme geleneği nereden geliyor?
Sütlü çay, özellikle İngiltere’de uzun yıllardır süregelen bir gelenek. Uzmanlara göre süt, çayın içerdiği bileşiklerle etkileşime girerek acı tadı yumuşatıyor ve daha kremamsı bir içim sağlıyor. Ayrıca sütteki kazein proteini, çayın keskin tadını dengeleyerek içeceği daha keyifli hale getiriyor.
