Türk futbolunun en köklü kulüplerinden biri olan ve müzesinde sayısız kupa barındıran Altay, son yıllarda yaşadığı idari ve mali çöküşün bedelini sahada ağır ödüyor. 2021 yılından bu yana, yani tam 4.5 sezondur transfer tahtasını açamayan ve kadrosunu takviye edemeyen İzmir temsilcisi, Süper Lig arenasından başladığı serbest düşüşte kendini 3'üncü Lig’de buldu. Ancak siyah-beyazlı camia, amatör kümeye düşme tehlikesiyle burun buruna geldiği bu sezonda, elindeki kısıtlı imkanlarla müthiş bir direnç gösteriyor.
Mali darboğazın getirdiği ağır yük yetmezmiş gibi, kulüp bir yandan da eski yabancı oyunculara olan borçları nedeniyle FIFA tarafından sürekli puan silme cezası tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. Tüm bu kaosun ortasında, armanın ağırlığını bilen futbolcular ve teknik heyet, camianın yüzünü güldürmek için insanüstü bir gayret sarf ediyor.

Bahis gölgesinde eksik kadroyla gelen direniş
Sezon başında zaten dar bir rotasyonla yola çıkan Altay, liglerin devam ettiği süreçte patlak veren yasa dışı bahis soruşturmasıyla bir darbe daha yedi. Takımın iskeletini oluşturan ve altyapı kökenli olan 10 futbolcunun bu soruşturma kapsamında kadro dışı kalması veya oynatılamaması, teknik heyetin elini kolunu bağladı. Buna rağmen sahaya çıkan gençler, eksiklerine rağmen yılmadan mücadele etmeye devam ediyor.
Siyah-beyazlılar, bu zorlu atmosferde çıktıkları İzmir derbisinde, kendisi gibi bahis soruşturması nedeniyle kadro sıkıntısı çeken İzmir Çoruhlu FK ile karşı karşıya geldi. Maç boyunca büyük bir çekişmeye sahne olan mücadelede, Altay’ın imdadına 89’uncu dakikada sahneye çıkan Ünal yetişti. Genç oyuncunun attığı kritik gol, siyah-beyazlılara hayati bir 3 puan getirirken, takımın üzerindeki ölü toprağını da attı.
Düşme hattından çıkış ve derin bir nefes
Üst üste ikinci galibiyetini alarak büyük bir moral bulan İzmir ekibi, puanını 12’ye yükselterek ligin dibindeki bataklıktan kafasını çıkarmayı başardı. Son haftalarda sergilediği performansla düşme hattı ile arasındaki farkı 2 puana çıkaran siyah-beyazlılar, ligde kalma yolunda rakiplerine de gözdağı verdi. Alınan bu galibiyetler, sadece puan tablosuna değil, camianın kırılan umutlarına da merhem oldu.
Ligin ilk yarısının bitimine kısa bir süre kala fikstür avantajını da kullanmak isteyen Altay, devreyi yine düşme potasında yer alan rakipleriyle oynayacağı maçlarla tamamlayacak. Siyah-beyazlılar, önümüzdeki haftalarda önce Nazillispor, ardından da Afyonspor ile kozlarını paylaşacak. İzmir temsilcisi, "altı puanlık maç" niteliğindeki bu karşılaşmalardan da zaferle ayrılması halinde, ikinci yarıya çok daha umutlu ve rahat bir şekilde girmeyi hedefliyor.
Yönetimdeki belirsizlik ve sandık heyecanı
Saha içinde işler son haftalarda yoluna girmeye başlasa da saha dışında sular durulmuyor. FIFA dosyaları, artan borç yükü ve bahis soruşturmasının getirdiği prestij kaybı, mevcut yönetimi zor durumda bıraktı. Üst üste gelen darbeler karşısında çözüm üretmekte zorlanan yönetim kurulu, camianın önünü açmak adına 26 Aralık tarihinde olağanüstü genel kurul kararı aldı.
Kongre sürecinin kulüpteki havayı nasıl etkileyeceği merak konusu olurken, taraftarların tek beklentisi Altay’ın bu zorlu süreçten güçlenerek çıkması ve hak ettiği yerlere geri dönmesi. 26 Aralık’taki seçim, asırlık çınarın geleceği açısından tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyor.




