Tiyatro sahnelerinin ve televizyon ekranlarının enerjisi bitmeyen, güler yüzlü ismi Bülent Şakrak, bu kez ne yeni bir rolüyle ne de özel hayatıyla, bambaşka bir konuyla gündemin merkezine oturdu. Son dönemde gözle görülür bir şekilde zayıflayan ve fit bir görünüme kavuşan başarılı oyuncu, bu büyük değişimin sırrını ünlü sunucu Saba Tümer'in programında paylaştı. Geçmişte fazla kilolarıyla barışık bir görüntü çizen ancak artık bu durumu geride bırakan Şakrak, tam 20 kilo vererek adeta bambaşka birine dönüştü. Sanatçının bu radikal değişimi, sağlıklı yaşam ve irade konusunda pek çok kişiye ilham verirken, açıklamalarındaki samimiyet ve mizahi üslup bir kez daha onu sevenlerinin gözünde farklı bir yere koydu.
Programda yaptığı açıklamalarda, kilo verme sürecinin aslında inişli çıkışlı bir yolculuk olduğunu belirten Şakrak, bu serüvenin kolay olmadığını ancak yaş ilerledikçe sağlığına daha fazla özen göstermesi gerektiğinin farkına vardığını ifade etti. "Zaman zaman şişmanlıyorum, sonra tekrar veriyorum. Bu benim için yeni bir şey değil. Ancak artık yaş ilerledikçe daha dikkatli olmak, vücuduma daha iyi bakmak zorunda olduğumu anladım," diyen oyuncu, geçmişteki halinden tam 20 kilo daha hafif olduğunu vurguladı. Bu süreçte sadece diyet yapmakla kalmayıp, yaşam tarzını da değiştirdiğini, daha bilinçli beslenerek ve düzenli spor yaparak bu sonuca ulaştığını anlattı.
'Piyasada dengeler değişirdi'
Bülent Şakrak, kilo verme sürecini anlatırken kendine has mizahi dilini kullanmaktan da geri durmadı. Yaz sezonunun yaklaşmasıyla birlikte fit vücudunu espriyle taçlandıran oyuncu, "Artık plajlara hazırım! Bu yaz beni kimse tutamaz," diyerek stüdyodakileri kahkahalara boğdu. Ancak Şakrak'ın en çok akılda kalan ve sosyal medyada en çok paylaşılan sözleri, boyuyla ilgili yaptığı esprili yorum oldu. "Elbette her şey kontrolümüz altında değil. Boyumuzu uzatamıyoruz mesela. Ama inanın, keşke boyum şöyle bir 5 santimetre daha uzun olsaydı, o zaman görürdünüz siz. Piyasada dengeler tamamen değişirdi," sözleriyle hem özgüvenini sergiledi hem de kendine olan mesafeli duruşuyla izleyicilerden tam not aldı.
Bu esprili yaklaşım, aslında Şakrak'ın hayat felsefesinin de bir yansıması. Kendisiyle barışık, kusurlarıyla dalga geçebilen ve hayata pozitif bir pencereden bakan karakteri, onu sektördeki diğer isimlerden ayıran en önemli özelliklerinden biri. Bu sözler, onun sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da ne kadar sağlıklı ve dengeli bir birey olduğunu gözler önüne serdi. İzleyiciler, onun bu içten ve komik anlarını, "İşte gerçek Bülent Şakrak!" yorumlarıyla sosyal medyada paylaştı.
"Ben doğuştan dokunmatik bir insanım"
Programın ilerleyen dakikalarında konu daha derin ve kişisel bir boyuta taşındı. Bülent Şakrak, pandemi döneminde yaşadığı duygusal zorlukları ve insan temasının kendisi için ne kadar hayati olduğunu içtenlikle anlattı. Tüm dünyanın evlere kapandığı, sosyal mesafenin bir zorunluluk haline geldiği o günlerin, kendisi gibi dokunarak ve sarılarak iletişim kuran bir insan için ne denli zorlayıcı olduğunu dile getirdi.
"Ben doğuştan dokunmatik bir insanım. Annem babam da öyleydi, sevgi dolu bir ortamda büyüdüm. Sarılmadan, dokunmadan rahat edemem. Benim için el sıkışmak, bir arkadaşımın omzuna dokunmak, sevdiklerime sıkıca sarılmak birer deşarj yöntemi. Sarıldıkça gerilimim azalıyor, kendimi daha iyi hissediyorum," diyen Şakrak, pandemi sürecinde bu temel insani ihtiyaçtan mahrum kalmanın kendisini psikolojik olarak çok yıprattığını belirtti. Bu samimi itiraf, ekran başındaki milyonlarca insanın da kendi pandemi deneyimlerini hatırlamasına ve Şakrak ile derin bir empati kurmasına neden oldu. Onun bu açıklamaları, modern dünyada giderek yitirdiğimiz fiziksel temasın ve insan sıcaklığının önemini bir kez daha hatırlattı.
