Bülent Ecevit, Türk gazeteci, siyasetçi, şair ve yazardır. 28 Mayıs 1925 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Annesi ressam Fatma Nazlı, babası ise adli tıp profesörü Ahmet Fahri Ecevit'tir. Ecevit, Robert Kolej'de lise eğitimini tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'ne kaydoldu.
Gazetecilik kariyerine çevirmen olarak başlayan Ecevit, daha sonra Türk Basın Ateşesi olarak görev yaptığı Londra'da gazetecilik faaliyetlerine devam etti. Aynı zamanda İngiliz dili ve edebiyatı, Sanskritçe ve Bengalce üzerine eğitim aldığı Londra Üniversitesi'ne de kaydoldu. Türkiye'ye dönüşünde Cumhuriyet Halk Partisi'nin çıkardığı Ulus Gazetesi'nde çalıştı ve yazılar yazdı.
Ecevit, siyaset sahnesine 1957 yılında milletvekili adayı olarak girdi. 1961'de Çalışma Bakanı olarak görev aldı ve ardından Zonguldak'tan milletvekili seçildi. Siyasi kariyerinde "Ortanın Solu" fikrini benimseyen ve bu akımın öncüsü olan Ecevit, 1972'de CHP Genel Başkanı seçildi. 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştiren hükümetin başbakanı oldu.
Ecevit, 1977 seçimlerinde CHP'nin aldığı yüksek oy oranıyla 21 aylık bir hükümetin başbakanlığını yürüttü. 1980 darbesi sonrasında askeri yönetim tarafından üç kez hapse mahkum edilerek 10 yıl süreyle politikadan uzaklaştırıldı. 1985 yılında siyasi yasağının kalkmasıyla DSP'nin kurulmasına öncülük etti ve 1987'de DSP'nin başına geçti.
1999 seçimlerinden sonra DSP'nin lideri olarak başbakanlık görevini üstlendi ve 2002 yılına kadar DSP hükümetiyle başbakan olarak görev yaptı. Siyasetten çekildiği 2002 seçimlerinde DSP barajı aşamadı ve siyasetten çekilme kararı aldı.
Ecevit, siyasetçi kimliğiyle birlikte edebiyata da büyük ilgi duymuş ve birçok şiir ve kitap yazmıştır. Şiir kitaplarından bazıları "Şiirler" (1976) ve "Işığı Taştan Oydum" (1978) olarak sıralanabilir. Ayrıca siyaset konulu kitapları da bulunmaktadır.
Ecevit, 2006 yılında beyin kanaması geçirmiş ve tedavi altında bulunduğu GATA'da 5 Kasım 2006 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Türk siyasetinde önemli bir isim olan Ecevit, dürüstlüğü, gazetecilere olan saygısı ve edebi yönüyle tanınmıştır. Türk halkı tarafından "Karaoğlan" olarak anılmıştır ve siyaset sahnesindeki etkisi uzun yıllar devam etmiştir.