Türkiye'de vatandaşın belini büken hayat pahalılığı, Kasım ayında da etkisini artırarak sürdürdü. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Ar-Ge birimi KAMU-AR tarafından yapılan son araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması, yani açlık sınırı, kritik bir eşiği aşarak 30 bin 327 liraya yükseldi. Mutfaktaki yangının her geçen gün büyüdüğü bu tabloda, gıda harcamalarının yanı sıra kira, fatura, ulaşım ve giyim gibi temel ihtiyaçların da eklendiği yoksulluk sınırı ise 93 bin 697 liraya tırmandı. Vatandaşın alım gücünün eridiği bu dönemde, açıklanan rakamlar ekonomik tablonun vahametini bir kez daha ortaya koydu.
Asgari ücretli açlığa mahkum edildi
Araştırma sonuçları, Türkiye'deki ücretlilerin büyük bir kısmını oluşturan asgari ücretli çalışanların karşı karşıya kaldığı dramatik tabloyu net bir şekilde gözler önüne serdi. Yılın ikinci yarısında herhangi bir zam almayan ve 22 bin 104 lira seviyesinde kalan asgari ücret, 30 bin lirayı aşan açlık sınırının tam 8 bin 61 lira gerisinde kaldı. Bir başka deyişle, asgari ücretli bir çalışan maaşının tamamını sadece gıdaya ayırsa bile ailesinin aylık beslenme ihtiyacını karşılayamıyor. Asgari ücretin açlık sınırını yakalayabilmesi için dahi yüzde 37,2 oranında artırılması gerektiği belirtilirken, mevcut maaş dört kişilik bir ailenin ancak 21 günlük mutfak masrafına yetebiliyor.
Dört maaş bile yoksulluk sınırına yetmiyor
Ekonomik krizin boyutunu gösteren en çarpıcı verilerden biri de hane halkı gelirinin yoksulluk sınırı karşısındaki çaresizliği oldu. Bir haneye dört tane asgari ücret girse dahi, bu toplam gelir 93 bin 697 liralık yoksulluk sınırını yakalamaya yetmiyor. Dört asgari ücretin toplamı, yoksulluk sınırının 5 bin 281 lira altında kalırken, toplumun geniş kesimlerinin temel ihtiyaçlarını "insan onuruna yaraşır" bir şekilde karşılamaktan ne kadar uzak olduğu bir kez daha kanıtlandı. Özellikle kira ve ulaşım gibi zorunlu harcama kalemlerindeki fahiş artışlar, bu makasın açılmasında büyük rol oynuyor.
Mutfakta et ve süt ürünleri cep yakıyor
Çarşı pazar enflasyonunun nabzını tutan araştırmaya göre, Kasım ayında gıda fiyatlarındaki artış hız kesmedi. Dengeli beslenmenin en önemli kalemlerinden olan et, balık ve yumurta harcamaları bir önceki aya göre 208 lira, geçen yıla göre ise 2 bin 823 lira artarak 9 bin 323 liraya ulaştı. Benzer şekilde süt, yoğurt ve peynir grubu harcamaları da yıllık bazda 1.751 liralık artışla 6 bin 314 lirayı buldu. Meyve fiyatlarında mevsimsel etkilerle bir miktar düşüş gözlense de, sebze fiyatları Kasım ayında 50 liralık artış gösterdi. Vatandaşın temel gıdaya erişimi her geçen gün zorlaşırken, özellikle protein kaynaklarına ulaşmak lüks haline gelmeye başladı.
Emekli ve memur geçim derdinde
Hayat pahalılığı sadece asgari ücretliyi değil, memur ve emeklileri de derinden etkiliyor. Yılın ikinci yarısı için 16 bin 881 lira olarak uygulanan en düşük emekli aylığı, dört kişilik bir ailenin sadece 16 günlük gıda harcamasını karşılayabiliyor. Kamu çalışanları cephesinde de durum pek farklı değil; 50 bin 534 lira olan en düşük memur maaşı, yoksulluk sınırının ancak yüzde 54'üne denk geliyor. Ortalama memur maaşıyla geçinmeye çalışan bir aile ise yoksulluk sınırının yüzde 61'ini karşılayabiliyor. Uzmanlar, memur maaşlarının yoksulluk sınırını yakalayabilmesi için en düşük maaşa yüzde 85,4 oranında zam yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.




