Türkiye'de yaklaşık bir aydır süren ve 6,5 milyonu aşkın kamu çalışanı ile emeklisinin kaderini doğrudan etkileyen 8. Dönem Kamu Toplu Sözleşme sürecinde son perde, büyük bir gerilim ve tarihi bir kopuşla kapandı. Hükümet ile yürütülen müzakerelerin uzlaşmazlıkla sonuçlanmasının ardından son sözü söylemek üzere toplanan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, nihai kararını açıkladı. Ancak bu karar, yetkili konfederasyon Memur-Sen'in, "Bu tiyatroda figüran olmayacağız" diyerek masadan çekilmesinin gölgesinde kaldı. Sendikanın bu radikal protestosuna rağmen çalışmalarına devam eden Kurul, yasal sürenin bitimine bir gün kala kararını vererek, milyonların iki yıllık zam oranını netleştirdi.

İşte milyonların iki yıllık maaş karnesi

Kamu Hakem Kurulu'nun, sendika temsilcilerinin protestosuna rağmen hükümet ve diğer üyelerin oylarıyla aldığı karar, büyük ölçüde hükümetin son revize teklifine paralel bir çizgide oldu. Buna göre, milyonlarca memur ve emeklinin maaş ve aylıklarına önümüzdeki iki yıl boyunca yapılacak artışlar şu şekilde belirlendi:

Bu oransal artışların yanı sıra, 15 Ağustos 2025'te memurların taban aylığına yapılan 1.000 TL'lik artışın da devam etmesi kararlaştırıldı. Kurulun bu kararı, Resmi Gazete'de yayımlandığı an itibarıyla kesinleşecek ve karara karşı herhangi bir itiraz yolu bulunmayacak.

'Bu tiyatroda figüran olmayacağız': Masada ipler koptu

Kararın bu şekilde sonuçlanacağının en net sinyali, Memur-Sen'in bugünkü toplantıdan çekilme kararıyla gelmişti. Hükümetin, 2027 yılı için sunduğu yüzde 4+4'lük teklifi, sadece ilk altı ay için 1 puan artırarak yüzde 5+4 şeklinde revize etmesi, sendika kanadında bardağı taşıran son damla oldu. Bu teklifi "göstermelik" ve "emekçinin aklıyla alay etmek" olarak nitelendiren Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla kurul çalışmalarından çekildiklerini duyurdu. Bu hamle, sadece bir protesto değil, aynı zamanda kurulun yapısına ve karar alma sürecinin adaletine yönelik en güçlü eleştiri olarak tarihe geçti. Çekilme kararıyla Memur-Sen, sonucu önceden belli olduğunu düşündüğü bir sürecin parçası olmayı reddederek, kararın siyasi ve vicdani sorumluluğunu tamamen hükümet ve kurulun diğer üyelerine bıraktığını ilan etti.

Kaynak: HABER MERKEZİ