Çağla GENİŞ- NAR Telif - Türkiye’de çalışma hakkı korunmayan trans bireyler, barınma hakkına erişimde de ciddi sorunlar yaşıyor. Trans bireyler barınacak yer bulamamanın yanı sıra yüklü kiralarla karşılaşıyor ve ev satın alma ya da kiralama süreçlerinde ayrımcılığa maruz kalıyor. İzmir’de yaşayan trans kadın Yıldız İdil Şen de barınma hakkı yok sayılanlardan... Toplumun pek çok kesimini etkileyen barınma krizinin trans bireylerin her zaman gündeminde olduğunu vurgulayan Şen, kimliği nedeniyle sık sık ev değiştirmek zorunda kaldığını söyledi. “Artık eşyalı ev tutuyorum” diyen Şen, “Her an evden atılma korkusu ile yaşıyorum. Böyle bir durumda evi taşımak maddi ve manevi açıdan zorlamış oluyor. O nedenle bavulumun üstünde yaşıyorum” diye konuştu.

'HEP GÜNDEMİMİZDEYDİ'
Şen, birçok anayasal hakka erişmediklerini belirterek, şöyle devam etti: “Kendimi trans hakları aktivisti olarak tanımlıyorum. Hali hazırda Haziran LGBTİ+ Dayanışma Derneği’ndeyim. Türkiye’de trans kadın olmanın cevabını aslında ülkenin siyasetine göz atarak anlayabiliriz. Çünkü bu ülkede bir kadın olmak var, bir de trans kadın olmak...”

Barınma krizinin trans bireylerin her zaman gündeminde olduğuna dikkat çeken Şen, “Türkiye'de emlak krizini ekonomik nedenlerden ele alıyoruz. Fakat translar bu lükse sahip değil. Maalesef ev tutarken fiyatı, oda sayısı, bahçeli/ balkonlu, ısıtma gibi kriterlerden çok tek kriterimiz bize ev verecek emlakçı/ev sahibi olması. Bu aslında ciddi bir mesele ve ele alınması gereken bir konu. Tüm bunlar yetmezmiş gibi devlet tarafından da barınma hakkımız ihlal ediliyor. Bunun en büyük örneği özellikle de Alsancak’taki trans kadınların evinin mühürlenmesi” dedi.

KOMŞULARIN TEPKİSİ
Kısa süre içerisinde dört kez ev değiştirmek zorunda kaldığını anlatan Şen, şöyle konuştu: “İlk iki evden trans olduğum için kovuldum, diğer ikisinden de güvensiz hissettiğim için kendim çıktım. Her iki evde de süreçler aynı şekilde gelişti. Artık eşyalı ev tutuyorum çünkü her an evden atılma korkusu ile yaşıyorum. Böyle bir durumda evi taşımak maddi ve manevi açıdan zorlamış oluyor. O nedenle bavulumun üstünde yaşıyorum. Eğer evden atılırsam eşyalarımı toplayıp, hemen yeni bir ev bakabiliyorum” ifadelerini kullandı.

Haberde isminin yazılmasını istemeyen trans kadın K. ise barınma hakkının ihlaline dair şunları paylaştı: “Bizler, sırf cinsel kimliğimiz nedeniyle bu toplumdan dışlanıyoruz. Ne bir iş, ne de başımızı sokacak bir ev bulabiliyoruz. Sözleşmelere çok ağır şartlar konuluyor. Onu da kabul ettiğimiz halde, bu defa da apartman sakinlerinin baskısına maruz kalıyoruz. Bizler sahip olduğumuz kimlikle yaşamak istiyoruz.”