Aralarında İzmir Büyükşehir eski Belediye Başkanı Tunç Soyer'in de bulunduğu 6'sı tutuklu, 65 sanığın yargılandığı davada söz alan tutuklu sanıklardan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, esas hakkındaki mütalaadan sonra detaylı savunma yapacağını belirterek, bugünkü konuşmasını davanın temel çelişkileri üzerine kurdu. Aslanoğlu, yaptığı göndermeler ve sorduğu retorik sorularla hem iddianameyi hem de mahkemenin ara kararlarını eleştirdi.

Doğum izninde yeni dönem: Anneler için 24 hafta, babalar için 15 gün!
Doğum izninde yeni dönem: Anneler için 24 hafta, babalar için 15 gün!
İçeriği Görüntüle

"Mahmut Tanal olsa üç kere sorardı"

Aslanoğlu, savunmasının en dikkat çekici bölümünde, kendisi gibi tutuklu yargılanan SS İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Cihangir Lübiç'in durumuna odaklandı. Lübiç'in daha önceki savunmasında "Şenol Aslanoğlu hadi il başkanı diye burada, benim ne işim var?" dediğini hatırlatan Aslanoğlu, bu soruyu sahiplenerek farklı bir boyuta taşıdı. Partisinin milletvekili Mahmut Tanal'ın meclisteki ve adliyelerdeki ısrarcı ve mücadeleci tavrına atıfta bulunan Aslanoğlu, "Mahmut Tanal burada olsaydı, 'Cihangir Lübiç’in cezaevinde ne işi var?', 'Cihangir Lübiç’in cezaevinde ne işi var?', 'Cihangir Lübiç’in cezaevinde ne işi var?' diye üç kere üst üste sorardı" ifadelerini kullandı. Aslanoğlu bu göndermeyle, davada siyasi kimlikler dışında, ticari faaliyeti nedeniyle tutuklu bulunan bir kooperatif başkanının bile aylardır cezaevinde olmasının hukuki bir izahının kalmadığını ima etti.

"Kamu zararı yok, üçüncü kişi menfaati yok, peki tutukluluk neden?"

Aslanoğlu, konuşmasında davanın temelini oluşturan iddiaların bir bir çöktüğünü savundu. İlk olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin mahkemeye "muhasebe kayıtlarında kamu zararı bulunmamaktadır" şeklinde resmi yazı gönderdiğini hatırlattı. "Zarara uğratıldığı iddia edilen kurum 'zararım yok' diyor. Kamu zararı iddiası böylece ortadan kalktı" diyen Aslanoğlu, ikinci olarak üçüncü kişilere menfaat sağlandığı iddiasını ele aldı. Mahkeme heyetinin, davadaki tüm yüklenici ve alt yüklenicileri tutuksuz yargıladığını, hatta haklarındaki adli kontrol tedbirlerini bile kaldırdığını belirten Aslanoğlu, "Savcılık adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını istedi ama mahkeme bunu reddetti. Demek ki mahkeme heyeti de üçüncü kişilere ilişkin bir menfaat sağlama durumunun söz konusu olmadığını görmüş ki, bu kişileri serbest bırakıyor. Demek ki üçüncü kişiler de gitti" dedi. Aslanoğlu, hem kamu zararı hem de üçüncü kişi menfaati iddialarının dayanaksız kaldığı bir durumda tutukluluğun devam etmesinin anlamsız olduğunu savundu.

"Protokolde değişen tek şey, paranın müteahhitlere verilmeyecek olması"

Şenol Aslanoğlu, iddianamede yer alan ve usulsüzlük kaynağı olarak gösterilen kooperatiflerle yapılan protokollere de değindi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu kooperatiflerle yeni bir "tadil protokolü" imzaladığını ve bu protokolün de mahkemeye sunulduğunu belirten Aslanoğlu, sözleşmenin özünde bir değişiklik olmadığını vurguladı. "Ne değişmiş derseniz; tek bir şey değişmiş. Para artık doğrudan müteahhitlere verilmeyecek. Bunun dışında geçmiş sözleşme aynen geçerlidir. Başka değişen hiçbir şey yok" diyen Aslanoğlu, sürecin hukuki çerçevede devam ettiğini ve konutların tamamlanması için adımların atıldığını, bu durumun da ortada bir dolandırıcılık kastı olmadığını gösterdiğini ifade etti. Savunmasını savcılığın mütalaasından sonra yapmak üzere sözlerini tamamlayan Aslanoğlu'nun bu çıkışı, davanın sadece hukuki değil, siyasi boyutunu da bir kez daha gündeme taşıdı.

Kaynak: HABER MERKEZİ