Geleceğin şehir plancılarına mesleklerinin önemini antik kanal ve Efes Antik Kenti’nde yapılan dijital müze üzerinden anlatan Başkan Ceritoğlu Sengel; “Şehir planı bir kenti hem koruyarak hem kollayarak hem de geliştirerek yapılması gereken bir şey. Bir kente bakış açınız, var olan değerleriyle bütünleştiği sürece doğru bir kompozisyon yazabilirsiniz. Her birinizden bir belediye başkanından öte hem bir büyüğünüz, bir ablanız, hem bir anne hem de kendini doğduğu yere, yaşadığı yere ait hisseden birisi olarak şunu rica ediyorum. Elinize kaleme alıp bir şehirle ilgili, bir kentle ilgili bir şeyler yazıp çizerken, sadece o kentin o anki durumunu değil, ondan sonra geçecek olan altmış yılını tasarlayacaksınız. Bu altmış yılın içerisinde insanların huzur içerisinde yaşayabileceği, yarın öbür gün gelişebilecek olan değerler dahilinde o kentin çok daha kucaklayıcı olabileceği ve o bütün değerlerin de ortaya çıkarılabileceği şeyleri tasarlayacaksınız. Benim için çok kıymetlisiniz. Çok uzun zamandan beri Efes Selçuk'a ve Pamucak’a sizin gibi öğrenciler geliyorlar. Ve biz her birinizden bir şey öğreniyoruz. Ancak her gelişimde de öğrencilere yeni bir problemimden bahsediyorum. Bu seneki problemim Efes Antik Kenti'nin içerisinde 2863’e muhalefet olabilecek şekilde yirmi bir metrelik, üç bin metrekarelik kapalı alan inşaatını yapan Kültür Bakanlığı'nın son olarak yap işlet devletidir. Bunu da size emanet ediyorum. Bence tartışmasında yarar olan ve bu kısasların nasıl ve ne şekilde önüne geçilebilir diye de tartışılması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. ” dedi.
YENİ YASALAR ÇIKARILMASI LAZIM
Söyleşiye konuk olarak katılan Tunceli Belediye Başkanı Maçoğlu depremin kaçınılmaz olduğu gerçeğinden hareket ederek şehirlerin planlanması gerektiğini belirterek; “Kuracağınız kentlerin depreme dayanıklılık meselesinden tutun, kurulacak alanlara kadar iyi hesaplamamız lazım. Yani kıyı şerit bölgeleri, kıyı dere kenarlarında kurulmaması gerekiyorsa kurulmamalıdır. Yer altı su seviyesinin yüksekliği yani sıvılaşmanın olduğu alanlarda yapılmaması gerekiyorsa yapılmamalıdır gibi. Bunun üzerine kafa yormamız gerektiğini düşünüyorum. Yani katı yasal şeyler çıkarılması lazım. Belediye başkanlarının da uymak zorunda kaldığı yasalar çıkarılması lazım. Aksi takdirde yıkımlar devam edecek.” dedi.
ADIYAMAN KALMADI GİBİ BİR ŞEY
Söyleşinin son konuşmacısı Adıyaman'ın Besni ilçesine bağlı Kesmetepe Belediye Başkanı Ali Yılmaz da depremi yaşayan bir kentin belediye başkanı olduğunu belirterek; “Adıyaman maalesef yok şimdi. Gölbaşı da yok, Harmanlı da yok. Biz Kommagene Krallığı'nın olduğu bir yerdeyiz. Bundan binlerce yıl önce ki insanlar yerleşimin nereye yapılacağını biliyorlarmış. Maalesef daha sonra topraklar kıymetsizleşmeye başlayınca rahata alışınca insanlar daha böyle düz yerlere inmeye başlamışlar. Ve ondan sonra Adıyaman bir ovaya kuruldu. Adıyaman dümdüz bir ova dağın tepesi yok, ovanın içinde bütün yer toprakların üzerine kurulmuş. Bu depremden sonra da deprem anında yüzde altmışı yıkılmış olsa da depremden sonra yıkılan binalarla birlikte Adıyaman kalmadı gibi bir şey” dedi.
Söyleşiye konuk olan başkanlar konuşmalarının ardından öğrencilerin sorularını cevapladı.
