Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde silinmez izler bırakan iki büyük devrimin yıl dönümü olan 1 Kasım, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Çağatay Güç'ün yaptığı açıklamalarla bir kez daha anlam kazandı. Güç, bir tarafta 600 yıllık monarşiyi tarihe gömerek egemenliği kayıtsız şartsız millete devreden Saltanat'ın kaldırılmasını, diğer tarafta ise bir ulusun kültürel ve bilimsel kaderini değiştiren Harf Devrimi'ni anarak, bu iki devrimin modern Türkiye'nin kuruluşundaki vazgeçilmez rolüne dikkat çekti. Güç, bu iki tarihi adımın, Atatürk'ün önderliğinde kurulan Cumhuriyet'in "bağımsızlık" ve "aydınlanma" temelleri üzerine inşa edildiğinin en somut kanıtları olduğunu vurguladı.
Egemenliğin millete devredildiği gün
Başkan Güç, 1 Kasım 1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) aldığı tarihi kararla Saltanat'ın kaldırılmasının, bir yönetim değişikliğinden çok daha fazlası olduğunu belirtti. "1 Kasım 1922, milletin iradesinin egemenliğin tek kaynağı olarak ilan edildiği gündür," diyen Güç, bu devrimci adımın önemini şu sözlerle ifade etti: "Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde TBMM, asırlık saltanatı kaldırarak halkı kendi geleceğinin tek sahibi yapmıştır. Bu tarihi karar, Cumhuriyet’e giden yolun en kritik dönüm noktasıydı." Güç, bu kararın, CHP'nin öncülüğünde kurumsallaştığını ve Türkiye'nin tam bağımsızlık ile demokrasi idealinin temelini oluşturduğunu söyledi.

Aydınlanmanın meşalesi: Harf devrimi
Açıklamasında, 1 Kasım 1928'de kabul edilen yeni Türk harflerinin, Cumhuriyet'in aydınlanma projesindeki yerine de değinen Çağatay Güç, Harf Devrimi'ni "ulusal kimliğin, eğitimde eşitliğin ve çağdaşlaşmanın temel taşlarından biri" olarak nitelendirdi. "Bugün, Harf Devrimi’nin 97. yıl dönümü! Bu büyük devrim, Cumhuriyetimizin aydınlanma yolundaki en büyük adımlarındandır," diyen Güç, okuryazarlık oranını artırmak, bilginin ve bilimin halka yayılmasını sağlamak ve Batı dünyasıyla entegrasyonu kolaylaştırmak gibi hedefleri olan bu devrimin, Türkiye'nin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma idealinin bir parçası olduğunu vurguladı. Güç, bu devrimi minnetle andıklarını belirtti.





