Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Temmuz 2025 enflasyon verileri sonrası yaptığı açıklamada, dezenflasyon sürecinin hedefler doğrultusunda ilerlediğini vurguladı. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Şimşek, “Yıl sonunda enflasyonun Merkez Bankası’nın tahmin aralığında gerçekleşeceğini öngörüyoruz” dedi.
Bakan Şimşek’in açıklamasına göre aylık enflasyon oranı yüzde 2,06 olarak kaydedildi. Bu rakam, mevsimsel ve geçici etkiler nedeniyle beklentilerin bir miktar üzerinde gerçekleşse de, yıllık enflasyonda ciddi bir düşüş trendi dikkat çekti. Son 12 ayda yıllık enflasyon 28,3 puanlık düşüşle yüzde 33,5’e geriledi. Şimşek, bu gelişmenin son 44 ayın en düşük seviyesine işaret ettiğini belirtti.
Gıda enflasyonunda da belirgin bir iyileşme görüldüğünü ifade eden Şimşek, yıllık gıda enflasyonunun yüzde 28, temel mal enflasyonunun ise yüzde 20,7 olarak ölçüldüğünü paylaştı. Özellikle uzun süredir yüksek seyreden hizmet enflasyonunun üç yılı aşkın sürenin ardından ilk kez yüzde 50’nin altına indiğini vurgulayan Şimşek, bu gelişmeleri fiyat istikrarı yolunda olumlu sinyaller olarak değerlendirdi.
“Öngörülebilirlik artıyor, yatırım ortamı güçleniyor”
Bakan Şimşek, açıklamasında enflasyondaki düşüşün iç finansal koşullara ve yatırım iklimine olumlu katkı sağladığını da belirtti. “Bu gelişmeler, öngörülebilirliği artırarak hem yatırımcı güvenini hem de ekonomik büyümeyi destekleyecektir,” diyen Şimşek, uygulanan ekonomik programın kararlılıkla sürdürüldüğünün altını çizdi.
Enflasyondaki düşüşün sadece fiyatlara değil, aynı zamanda kur, faiz ve yatırım dengesi üzerinde de olumlu etkiler yarattığını savunan Şimşek, “Temel önceliğimiz olan kalıcı fiyat istikrarını sağlamak için programımızı taviz vermeden uygulamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Ekonomistler de TÜİK’in açıkladığı temmuz verilerinin ardından, Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon tahmini olan yüzde 36 hedefinin gerçekçi olduğu yorumunda bulundu. Bakan Şimşek’in bu hedefe olan güvenini bir kez daha kamuoyuyla paylaşması, ekonomik programla ilgili belirsizlikleri azaltan bir açıklama olarak değerlendirildi.
