Türk spor tarihinin en önemli figürlerinden biri olan ve uzun yıllar Fenerbahçe Spor Kulübü'nün başkanlığını yürüten Aziz Yıldırım, kulübün geleceğini belirleyecek Eylül ayındaki başkanlık seçimi öncesi sessizliğini bozdu. Ataşehir'de genç kongre üyeleriyle bir araya gelen Yıldırım, yaklaşık 400 kişinin katıldığı bu buluşmada, camiaya kritik mesajlar verdi. Toplantının ana gündemi, seçim tartışmalarının ötesinde, Fenerbahçe'nin geleceği ve nasıl daha güçlü bir kulüp olunabileceğiydi.
Aziz Yıldırım, gençlerin fikirlerini dinledikten sonra yaptığı konuşmada, özellikle kulüp içindeki seçim odaklı tartışmalardan uzak durulması gerektiğini vurguladı. "Bugün buraya Fenerbahçe'nin geleceği için neler yapabileceğimizi konuşmaya geldik. Lütfen benim üzerimden seçim sürecini yorumlamayın. Asıl mesele, kulübün eski günlerine kavuşması için yapılması gerekenlerdir" ifadeleriyle, gündemin kişisel rekabetler değil, kulübün çıkarları olması gerektiğini net bir şekilde ortaya koydu. Yıldırım, kulübün tarihine atıfta bulunarak, Anadolu'da bir dönem var olan ancak bugün kaybolmuş birçok spor kulübünü hatırlattı ve tüm camiaya "Fenerbahçe'ye sahip çıkın!" çağrısında bulundu. Bu çağrı, kulübün büyüklüğünü ve geçmişini göz önünde bulundurarak, geleceğinin sadece bir avuç yöneticinin değil, tüm camianın sorumluluğunda olduğunu vurguluyordu.
"Beni zorlarsanız yokum": Kişiselden uzak durun mesajı
Aziz Yıldırım'ın genç kongre üyeleriyle yaptığı buluşmada en dikkat çeken ve net mesajlardan biri, kişisel tartışmalardan ve kendi üzerinden yürütülen siyasi manevralardan duyduğu rahatsızlıktı. Yıldırım, "Herkes kendine gelsin. Herkes Fenerbahçe'ye sahip çıksın, bana değil. Bakın beni böyle zorlarsanız, hiçbir Fenerbahçe platformuna katılmam" sözleriyle, kulübün geleceğine dair alınacak kararlarda kişisel ihtirasların ve hesapların önünde durmaması gerektiğini vurguladı. Bu açıklama, aynı zamanda Yıldırım'ın, camia içindeki birleştirici ve yönlendirici rolünü sürdürmek istediğini, ancak bunun kişisel iktidar mücadelelerine alet edilmeyeceği mesajını da içeriyordu.
Yıldırım, genç kongre üyelerine seslenirken, sorumluluğun artık genç nesillerin omuzlarında olduğunu açıkça belirtti. "Gençler bir araya gelmeli ve vizyon koymalı. Beni bırakın. Benimle oynarsanız, bir gün çıkar 'Yokum' derim, bütün umutlarınız kaybolur. Lütfen benim üzerimden başkanlık veya seçim süreci yürütmeyin" diyerek, kendisinin kişisel olarak bir başkanlık adaylığı peşinde olmadığını, ancak kulübün geleceği için atılacak adımlarda hala etkili bir figür olarak kalmak istediğini gösterdi. Bu sözler, onun hala kulüp üzerinde bir ağırlığı olduğunu, ancak bu ağırlığı kendi siyasi ajandası için değil, Fenerbahçe'nin menfaatleri için kullanmak istediğini ortaya koydu.
"Taşın altına elinizi sokun": Sorumluluk çağrısı
Aziz Yıldırım'ın genç kongre üyelerine verdiği mesajların en vurucu noktası, tüm camiaya yaptığı "taşın altına elinizi sokun" çağrısıydı. Bu ifade, sadece maddi destek değil, aynı zamanda kulübün yönetimi, geleceği ve sportif başarıları için aktif olarak sorumluluk alınması gerektiğini vurguluyordu. Yıldırım, Fenerbahçe'nin sadece bir futbol kulübünden ibaret olmadığını, büyük bir camia ve toplumsal bir değer olduğunu sürekli olarak vurguladı.
Onun bu çağrısı, aynı zamanda kulüp aidiyetini ve gönüllülük esasını hatırlatma niteliği taşıyordu. Yıldırım, kendi döneminde de kulübün zor zamanlarında tüm imkanların seferber edildiğini ve camianın kenetlendiğini biliyordu. Şimdi de benzer bir ruhun yeniden canlanmasını arzu ediyordu. Özellikle genç kongre üyelerinin, kulübün geleceğine dair vizyonlarını ortaya koymaları ve bu vizyonu hayata geçirmek için aktif rol üstlenmeleri gerektiğini vurguladı. Bu çağrı, pasif bir taraftar olmanın ötesinde, kulübün bir parçası olarak aktif sorumluluk alma ve geleceğe yön verme davetiydi. Yıldırım'ın bu mesajı, aynı zamanda mevcut yönetim ve olası başkan adayları için de bir uyarı niteliği taşıyordu: Fenerbahçe'nin geleceği, sadece bir avuç insanın değil, tüm camianın ortak sorumluluğudur.
Siyasi kariyeri ve Fenerbahçe ile bağı
Aziz Yıldırım, 1998-2018 yılları arasında tam 20 yıl boyunca Fenerbahçe Spor Kulübü başkanlığı yaparak, Türk futbol tarihinin en uzun soluklu başkanlarından biri oldu. Onun başkanlığı döneminde Fenerbahçe, Süper Lig'de birçok şampiyonluk kazandı, Avrupa kupalarında önemli başarılar elde etti ve kulübün mali yapısında ve tesisleşmesinde devrim niteliğinde adımlar atıldı. Yıldırım'ın başkanlığı, aynı zamanda 3 Temmuz süreci gibi kulübün tarihinde derin izler bırakan zorlu dönemlere de tanıklık etti. Onun kişisel duruşu ve Fenerbahçe'ye olan bağlılığı, milyonlarca taraftar için bir sembol haline geldi.
Başkanlığı bıraktıktan sonra kulüp yönetimine doğrudan dahil olmasa da, Yıldırım'ın camia üzerindeki etkisi ve sözü hala büyük önem taşıyor. Özellikle kritik dönemlerde yaptığı açıklamalar ve katıldığı platformlar, her zaman dikkatle takip ediliyor ve Fenerbahçe'nin gündemini belirliyor. Onun genç kongre üyeleriyle yaptığı bu buluşma da, kulübün geleceğine dair duyduğu sorumluluğu ve camia içindeki birleştirici rolünü sürdürme arzusunu açıkça gösteriyor.
Aziz Yıldırım'ın bu açıklamaları, Eylül ayındaki kongre öncesi Fenerbahçe'deki başkanlık yarışını ve kulüp içi dinamikleri derinden etkileyecek gibi görünüyor. Onun mesajları, sadece başkan adaylarına değil, tüm kongre üyelerine ve taraftarlara, Fenerbahçe'nin geleceği için kişisel çıkarları bir kenara bırakıp ortak hedeflere odaklanma çağrısı niteliği taşıyor.