Yeni eğitim yılı bazı çocuklar için heyecanla başlarken, bazıları için ikinci el çantalar, yarısı dolu defterler ve pazarlıkla alınmış mataralarla başlıyor. En uygun okul çantası bile 600, bit pazarlarında ikinci el çantalar 50-100 lira arasında alıcı buluyor. Kayıt parasından kırtasiye listelerine kadar uzanan masraflar, okulların açılmasına günler kala velilerin belini bükmüş durumda. Çareyi bit pazarlarında arayan aileler, ellerinde listeyle market market dolaşarak en ucuzu bulmaya çalışıyor, yetmediğinde ikinci ele yöneliyor.
Sabahın ilk saatlerinden itibaren dolup taşan Bornova Bit Pazarı’nda renkli kalem kutuları, sulu boyalar ve oyuncaklar çocukların gözünü kamaştırırken, veliler su matarası ve beslenme kabı gibi en temel ürünlerin bile yıpranmış halini pazarlıkla almak zorunda kalıyor. ‘Ucuza getirebilmek için’ her yolu deneyen aileler, yeni eğitim yılına alışveriş telaşından çok ‘geçim derdi’yle hazırlanıyor.
‘Çocuklar ikinci el fosforlu kalem alışverişi’
Kullanılmış kırtasiye malzemelerinin satışını yapan Ümit Aslaner şunları söyledi:
“Okullar açılacak, ailelerin masrafı çok. İkinci el kırtasiye ürünleri çok tercih ediliyor. En çok kalem kutusu soruyorlar. Kırtasiyede 180 lira, bende 100 lira. Defter de çok gidiyor. 120 yaprak, 80 yaprak, 60 yaprak; çeşit çeşit var. Ben tanesini 35 liraya satıyorum. Kullanılmış ama bitmemiş kalemlerin tanesi 10 lira. Fosforlu kalemler 15 lira. Su matarası çok sattım. Beslenme çantasından da çok sattım. Bunları kırtasiyede 3 katından aşağı bulamazsın. Çocuk başına birkaç tane alınca ailelerin masrafı hemen artıyor tabii.” Diye konuştu.
Çocuğuyla pazarı gezen Semiha hanım ise fiyatlardan dert yanarak neden ikinci ele yöneldiklerini anlattı:
“İki çocuğum var, biri ortaokula gidiyor, diğeri ilkokula yeni başladı. Küçüğe abisinin kıyafetlerini, çantasını veriyorum. Onlarda idare edebiliyoruz ama kırtasiye malzemelerinde hiç öyle olmuyor, her yıl baştan almak zorundayız. Okul da sürekli yeni bir şey istiyor. Boyası, kalemi, fosforlusu, klasörü derken masrafın içinden çıkamıyoruz. Sabah erkenden iki otobüsle geldim buraya, ucuz ama burada bil pazarlık yapmak zorundayız.
Marketlerde şimdi kırtasiye malzemelerinde indirim kovalıyorum ama yetişmek mümkün değil. O yüzden buraya geldim, bit pazarına. En azından daha uygun oluyor. Su matarası, defter ve sulu boya aldık. Maaşımız belli, gider belli… Her şeyin fiyatı arttı, elimiz ayağımız bağlanıyor.”
“Askıda forma umudu”
Bir yanda ikinci el alışveriş çare olurken bir yandan da dayanışma umut oluyor. Velilerin en ağır yüklerinden bir diğeri de okul kıyafetleri. Serbest kıyafet uygulamasının sona ermesiyle birlikte formalar yeniden zorunlu hale geldi. Ancak artan fiyatlar, dar gelirli aileler için neredeyse bir yük haline geldi.
Bu tabloda “Askıda okul kıyafeti” kampanyası devreye girdi. Kampanyayı yürüten esnaflardan Selahattin Çınar, dayanışma sürecini şöyle anlattı:
“Esnaf kökenliyiz, memleketten eski esnaflarız. İster istemez tanıdıklarımız, insan sayısı fazla. Sivil toplum kuruluşları, öğretmen arkadaşlarımız var. Çevremizde durumu iyi olan insanlar fazla ama ihtiyaç sahipleri de var. Bu kampanya daha çok yeni ama insanlar çok memnun.”
“Bin liradan başlıyor”
Kıyafetlerin ortalama fiyatlarına dair konuşan Çınar “Eşimiz, dostumuz, müşterimiz diyor ki: “Bir tane benim adıma öğrenci giydir, üç tane onun adına giydir, beş tane onun adına giydir.” Hatta “Almanya’dan göndereyim, benim için de katkı ver” diyenler çıkıyor. Tepkiler güzel. Tabii çekinen de var. Halihazırda biz her okulumuzda kendi bütçemizden de 3-5 adet, bazen 10 adet duruma göre ihtiyaç sahibi öğrencilere kıyafet giydiriyoruz
İlkokullarda kıyafet 1000 liradan başlıyor, 2000 liraya kadar gidiyor. Ortaokullarda 1300-2000 lira civarında. Liselerde 1800 ile 2400 lira arası değişiyor. Veliler kıyafet almakta zorlanıyor. Kampanyadan alanlar memnun oluyor. Her çocuğun eğitim hakkı var. Bu projeyle ailelerin yükünü hafifletmeyi hedefliyoruz.” Dedi.