Bergama’da 107 yıllık “Peştamal Kuşanma” geleneği hala eski canlılığı ile sürüyor.Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç:Bergama ‘UNESCO Dünya Mirası’ listesine sadece anıtsal yapılarıyla girmedi. Osmanlı dönemindeki camileriyle, hanlarıyla, hamamlarıyla, gelenekleriyle girdi.


Röportaj / Engin YAVUZ

Arasta’da düzenlenen törende geleneğin bir parçası olan pilavlar kaşıklanıp buz gibi ayranlar içildi, ardından bol fıstıklı helva dağıtıldı

Geçen hafta Bergama Belediyesi’nin düzenlediği bir etkinliğe katıldım. Daveti Orhan Beşikçi’den aldım. Bu kentte yaşayan önemli kent gözlemcisi… Sabah, fotoğraf ustası sevgili Atilla Özdemir’in otomobiliyle yola koyulduk. Yanımızda tonton, şeker Hikmet Öde de bize eşlik etti, Yaklaşık bir saatlik yolculuktan sonra Bergama’ya ulaştık. Usta rehber Mehmet Gülümser ile buluşmanın ardından iki dönemdir Bergama Belediyesi’nin başkanlığını yüklenen Mehmet Gönenç’i ziyaret ettik… Çaylar içildi, Bergama’nın dünü, bugünü ve geleceği üzerine sohbet ettik.
‘Peştemal Kuşanma Töreni’ başlamadan önce; tarihi Arasta’nın girişinde, 500 yaşını çoktan aşmış çınar ağacının altında, demli çayların eşliğinde Bergama’nın tulum peyniri, tarla domatesi ve meşhur nohut maya ekmeğiyle karnımızı iyice doyurduk. Çevremizdeki masalarda oturanların gıpta ile bakmalarına dayanamayıp soframıza buyur ettik. Tabi öğünü kurtarırken İzmir’den gelmeye başlayan dostlar ile kucaklaşmayı da unutmadık. Bir bakıyorsunuz Ercan Doğu, sevgili Cem Seyhun Ünbay, usta Lütfü Dağtaş, fotoğraf sanatçısı Mehmet Yasa, birbirinden değerli dostlar, hepsi de töreni izlemeye ve izlenimlerini aktarmaya gelmiş.

PESTEMAL01TANIKLIK ETTİK
Çınarın altında efil efil esen rüzgarın da verdiği keyifle törenin başlama saatini bekliyorum. İlk kez böyle bir etkinliğe tanıklık edeceğim ve çok merak ediyorum. Ancak tören saatinin yaklaşmasına karşın ortada bir yönlendiricinin bulunmayışı bana önce ilginç sonra doğal geldi. Her şey doğal, katılanlar, kuşak giyecek olanlar, belediye başkanı ve yöneticiler… Henüz sunum yapılmadan Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç mikrofonun başına geldi. ‘Adalet Yürüyüşü’ sırasında bırakmış olduğu sakallar pek yakışmış. Önce kendini tanıttı, sonra Ahilik geleneğinde yüz yıllarca uygulanan kuşanma törenini anlattı:
“Bugün burada Bergama için, hatta kadim Anadolu için önemli bir geleneği sürdürüyoruz. Bildiğiniz gibi Bergama’nın insanlık tarihi için büyük bir önemi var. Bergama; insanlık tarihine bıraktığı eşsiz eserler, anıtsal yapılar, kültürel hazineler, değerler barındıran bir yer. Bütün bu birikimler nedeniyle de 2014 yılında dünyanın 999’uncu, Türkiye’nin 13’üncü dünya mirası olarak tescillendi. Bergama, ‘UNESCO Dünya Mirası’ listesine sadece anıtsal yapılarıyla girmedi. Osmanlı dönemindeki camileriyle, hanlarıyla, hamamlarıyla da girdi. Bu önemli değerler arasında parşömen de var. Parşömen bu topraklarda doğdu. 2000 yıldır burada geleneksel yöntemlerle üretilmeye devam ediyor.”

BİR AHİLİK GELENEĞİ

Çınar ağacının altına geldiğimiz sırada bizi güleryüzleriyle karşılayan iki kadın öğrencinin kuşak giyecek olduğunu tören sırasında öğrendim. Anadolu’nun yaşayan tek ve son karatabağı olan Bergamalı Debbağ İsmail Araç, sabırla parşömen zanaatını öğrenmeleri ve gelecek kuşaklara aktarmaları için iki kadın öğrencisine çok emek vermiş olmalı. Tabii bu durum İsmail Araç için de çok önemli bir gurur tablosu. Yetiştirdiği öğrencilerin terfi etmesi; birinin usta, diğerinin çırak olması ve daha da önemlisi bu zanaatın unutulmaması karatabak İsmail Araç için yaşamının sonuna kadar unutamayacağı bir gün oldu.
Bir ahilik geleneği olan ‘Peştemal Kuşatma Töreni’ Arasta girişinde, çınar ağacının altında ve yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirildi 107 yıl aradan sonra, iki genç kadınla. Demet Sağlam Tokbay ve Nesrin Ermiş’le…
PESTEMAL021955’TE ÇIRAKTI
Anadolu’nun yaşayan tek ve son karatabak ustası 1955 yılında bir çırak olarak başladığı zanaatı bugünlere getiren İsmail Araç’ın, Kültür Bakanlığı tarafından kaybolmaya yüz tutmuş, somut olmayan kültürel mirasların aktarıcısı, sanatçısı olarak da tescillenmiş olduğunu öğreniyoruz bu arada.
15 yıldan beri parşömeni Bergama ile yeniden buluşturan Macit Gönlügür’ün de eşsiz emeklerini unutmamak gerekiyor. İsmail Araç bu mesleğin bundan sonra da devam edebilmesi ve parşömenin tanınması için iki de çırak yetiştirdi. İki kadın burada bu mesleği öğrendiler. Eski yıllarda Osmanlı Arastası’nda peştamal kuşanma törenleri yapılırmış. Bir usta yetiştirdiği çırakların bu mesleği devam ettirebileceğine karar verdiğinde ahilik geleneğinden de gelen bir tören düzenlenirmiş.

KALFA OLDULAR


‘Peştemal Kuşanma Töreni’ Bergama Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncuları tarafından canlandırıldı.Törende Anadolu’nun yaşayan tek ve son karatabağı olan Bergamalı Debbağ İsmail Araç, yetiştirdiği öğrencileri Demet Sağlam Tokbay’a ustalık, Nesrin Ermiş’e kalfalık belgesi verdi. Her iki öğrencinin de tabakladığı deriler bir heyetin önünde incelenip onay aldı, ardından İsmail Araç’ın da üç kez onaylamasıyla belgelerini alan öğrencilerin mutluluğu görülmeye değerdi. İsmail Araç her iki öğrencisini üç kez peştamal ile kuşakladı, öğrenciler de İsmail Araç’ın elini öperek karşılık verdi. Bu mutluluğa törene katılanlar ve öğrencilerin yakınları da ortak oldu.

PESTEMAL06

TANSUĞ DA KATILDI

Töreni izleyenler arasında önemli bir kişi daha vardı. Halkbilimci/etnolog, araştırmacı yazar ve madeni para (50 kuruş) üzerine resmi basılan ilk Türk kadını Sabiha Tansuğ da bu heyecanın ortağıydı. Tören sırasında geleneğin bir parçası olan pilavlar kaşıklanıp buz gibi ayranlar içildi, ardından fıstıklı helva dağıtıldı. 107 yıldır yaşanan bu özel günde peştemal kuşanan iki kardeşimiz ağır bir sorumluluk da üstlenmiş oldu. Çünkü bu zanaatın yaşaması için her ikisine de önemli sorumluluklar düşüyor. Hem bu mesleği sürdürecekler, hem de yeni çıraklar, yeni kalfalar ve ustalar yetiştirecekler.(Fotoğraflar: Atilla ÖZDEMİR)