İzmir için sıradan bir Salı sabahı, kentin hafızasında derin izler bırakacak bir olayla sarsıldı. Saatlerin 10:50'yi gösterdiği sıralarda, kentin en işlek noktası olan ve her gün on binlerce insanın gelip geçtiği Konak Meydanı, büyük bir gürültüyle yankılandı. İzmir Valiliği binasının hemen önünde, asırlardır kentin tarihine tanıklık eden o görkemli tarihi çınar ağacı, büyük bir çatırtıyla devrildi. Yılların yorgunluğunu daha fazla taşıyamayan dev gövde, kökünden ayrılarak meydana doğru uzanırken, o anlara şahit olan vatandaşlar büyük bir korku ve şaşkınlık yaşadı. Şans eseri, ağacın devrildiği sırada çevrede kimsenin bulunmaması, olası bir faciayı önledi.
Konak meydanı'nda korku dolu anlar
Olay anında meydanda bulunan görgü tanıkları, önce ne olduğunu anlayamadıklarını, deprem olduğunu sandıklarını belirtti. Kuru bir dalın kırılmasından çok daha fazlası olan sesin ardından, dev ağacın yavaşça eğilip ardından büyük bir hızla yere serildiğini görenler, panikle çevreye kaçıştı. Olayın şokunu atlatan vatandaşlar, hemen durumu polis ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine ulaşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, güvenlik şeridi çekerek alanı kontrol altına aldı. Motorlu testerelerin sesleri, kısa bir süre önce kuş cıvıltılarının yuvası olan çınarın etrafında yankılanmaya başlarken, İzmirliler kentin bir parçasının kopup gidişini hüzünlü gözlerle izledi.
Yüzlerce filme plato olan bir tanık yok oldu
Devrilen bu ağaç, sıradan bir ağaç değildi. O, Yeşilçam'ın İzmir'deki en önemli doğal platolarından biriydi. Türk sinemasının altın çağında çekilen sayısız filmde, Konak Meydanı ve Saat Kulesi ile birlikte başrolü paylaşmıştı. Kavuşma sahnelerine de ev sahipliği yapmıştı, ayrılık gözyaşlarına da... Filiz Akın'dan Türkan Şoray'a, Cüneyt Arkın'dan Tarık Akan'a kadar pek çok efsane ismin yolu, bu çınarın altından geçmişti. Sevgililerin buluşma noktası, dertlilerin sığınağı, turistlerin ise hayranlıkla fotoğrafını çektiği bir semboldü. Onun devrilmesi, sadece bir ağacın kaybı değil, aynı zamanda İzmir'in görsel hafızasının, sinema tarihinin canlı bir tanığının da yok olması anlamına geliyordu. Sosyal medyada birçok kullanıcı, "Artık o filmleri aynı hisle izleyemeyeceğiz", "Çocukluğumuzun bir parçası devrildi" gibi yorumlarla üzüntülerini dile getirdi.
İhmal mi, asırlık yorgunluk mu?
Devrilmenin hemen ardından yapılan ilk incelemeler, ağacın içinin tamamen çürümüş olduğunu ortaya koydu. Dışarıdan bakıldığında heybetli ve sağlıklı görünen çınarın, yıllar içinde içten içe zayıfladığı anlaşıldı. Bu durum, "Acaba bir ihmal var mıydı?" sorusunu da beraberinde getirdi. Tarihi ve anıt ağaçların bakımı ve korunması konusundaki tartışmalar, bu olayla yeniden alevlendi. Uzmanlar, bu tür asırlık ağaçların periyodik olarak özel tekniklerle sağlık taramasından geçirilmesi gerektiğini belirtirken, belediye yetkilileri ağacın rutin bakımlarının yapıldığını ancak içteki çürümenin tespit edilmesinin zor olduğunu ifade etti. Sebebi ne olursa olsun, sonuç değişmedi; İzmir, en değerli yeşil miraslarından birini kaybetmişti.
