1. Lig ekiplerinden Eyüpspor'u çalıştıran Arda Turan, İspanyol Marca gazetesine açıklamalarda bulundu.
Futbolun hayatının en önemli parçası olduğunu dile getiren Arda Turan, "Çocukluğumdan beri başarılarımı, mutluluklarımı ve hayallerimi ona borçluyum. Bütün duyguları yaşadım ama idmanlara başladığımda bunun bambaşka bir dünya olduğunu gördüm. Sanki sıfırdan başlıyormuşum gibi. Amacım, futbolcu olarak başardıklarımın daha fazlasını başarmak. Burası, sahalardan çok farklı. Kariyerim boyunca edindiğim tüm tecrübeleri sahaya yansıtıp hayallerimi gerçeğe dönüştürmek istiyorum.
Her geçen gün gelişiyorum. Kariyerim boyunca çok önemli antrenörlerle çalıştım ve herkesten çok şey öğrendim. Bu deneyimleri oyuncularıma aktarmam gerekiyor. Bu uzun bir yol, öğrenecek çok şey var, çok fazla deneyim var ama şu ana kadar antrenmanların bana verdiği hislerden çok memnunum, mutluyum, umarım böyle devam eder" dedi.
"Hayallerim hiç değişmedi"
Futbolculuk kariyerindeki hayallerinin yedek kulübesinde de sürdüğünü dile getiren Arda, "Sahadan yedek kulübesine gittim ama hayallerim hiç değişmedi. Futbolcuyken de kazanmak istedim ve antrenör olarak da kazanmak istiyorum. O zaman da pes etmedim, şimdi de pes etmiyorum. Tek fark, artık tüm takımımın hayallerimi paylaşmasını sağlamak zorundayım. Oynadığımda kendimden sorumluydum, şimdi ise her şeyden sorumluyum ama hiçbir şey değişmiyor.
Ben bir futbol felsefesine inanıyorum ve onu geliştirmek için her detay üzerinde çalışıyorum. Sabah tesislere gidiyorum, saatlerce maç izliyorum, analiz edip not alıyorum. Asistanlarımla buluşup tartışıyoruz. Futbol, çok dinamik bir spor. Her gün yeni yaklaşımlar ortaya çıkıyor ve hepsini takip etmeye, öğrenmeye ve kendi fikrime uyarlamaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı.
"Simeone ve Enrique'yi örnek alıyorum"
Tarz olarak Diego Simeone'nin yanı sıra Luis Enrique'yi de örnek aldığının altını çizen genç teknik adam, "Simeone'nin savunma perspektifime katkısı çok büyük. Luis Enrique'den hücum aksiyonları ve sahadaki pozisyon alma konusunda örnekler aldım. Teknik ve taktik anlayışın yanı sıra ikisinden de şut aksiyonlarını öğrendim. Oyunculara karşı çok dürüst ve açıktılar. Onlarda beni en çok etkileyen şeylerden biri de bu oldu.
Taktik açıdan ise Simeone'den takımın pozisyon alması, sağlamlığı, savunmada birlikte hareket etmesi, pres yapması, 4-4-2'de topu karşılaması, bloklar arasında pas vermemesi ve topla oynanan oyunların organizasyonu konularında çok şey öğrendim. Luis Enrique'den takımı nasıl konumlandıracağım, rakip savunmaya karşı nasıl çözüm bulacağım, nasıl yerleşip tepki vereceğim konusunda çok şey öğrendim" dedi.
"Atletico'ya minnet borçluyum"
Madrid ekibinin hayatında özel bir yeri olduğunun altını çizen Arda, "İlk yurt dışı deneyimimdi, aile olduk, elde ettiğimiz başarıları hayatımın sonuna kadar hatırlayacağım. Orada sadece başarılar elde etmedim, aynı zamanda çok güzel anılar da biriktirdim. Geçtiğimiz günlerde beni stadyumda karşılayıp plaket vermelerini asla unutmayacağım. Beni onurlandırdılar. O gün bir kez daha hatırladım ki sadece dünyanın en iyi takımlarından birinde oynamadım. Aynı zamanda çok özel bir ailenin parçasıydım.
Şu anda teknik direktör olarak kariyerimin başındayım, adım adım ilerlemem gerekiyor. Hala kazanacağım tecrübelerim var. Atletico'nun kalbimde her zaman çok özel bir yeri olacak. Gelecekte yollarımız kesişebilir ama şu anki ilk hedefim, Eyüpspor'da hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek" açıklamasını yaptı.
"Çağlar için Atletico doğru yer"
Çağlar Söyüncü'nün kariyer olarak Atletico Madrid'de olmasının doğru karar olduğunu dile getiren Arda, şu açıklamaları yaptı:
"Benden önce Türk futbolunda Avrupa'da başarılara imza atmış çok yetenekli isimler vardı. Biz, onların açtığı yolu takip ettik. Şu anda bizi Avrupa'da temsil eden hemşerilerim var. Eminim ki onlar, bizim yaptıklarımızdan çok daha iyisini yapacaklardır. Çağlar da çok yetenekli. Sadece yeteneğiyle değil, karakteriyle ve futbol sevgisiyle de fark yaratacak bir oyuncu. Atletico'nun onun için doğru yer olduğunu düşünüyorum. Çok şey öğrenecek."
