Haber/ ZEKİ DARA

Dağcılıkta iki defa jubile yaptığı halde tırmanmaya devam eden Akbaş, sağlıklı olmanın sırrı dağcılıkta diyor. 30 yıllık Dağcı Kılınç ise Hakkari dağlarını bir tabloya benzetiyor.

Hakkari’de safarlık yaparken, 16 yaşında başladığı dağcılık serüvenini 63 yıldır sürdüren 79 yaşındaki Ramazan Akbaş ilerleyen yaşına ve pandemiye inat tırmanmaya devam ediyor. Yaşına rağmen sağlıklı ve çevik olmasını dağlara borçlu olduğunu belirten Akbaş, daha iyi tırmanmak için sigara bıraktığını, iki defa jubile yaptığı halde dağcılıktan vazgeçemediğini anlattı.

Dağcılık sayesinde birçok arkadaş edindiğini ve bu arkadaşlıklarının bugüne dek sürdüğünü ifade eden, Akbaş, “63 yıldır dağcılık yapıyorum. Hiçbir şekilde vazgeçmedim, Pes etmek istediğim zamanlar olmuş ama yine devam ettim. Türkiye’nin ikinci yüksek zirvesinde 2 defa jubile yaptım. Artık tırmanmayacağım dedim ama yine de dağcılığa devam ettim. Karadağ, Berçelan, Reşko, Sümbül, İkiyaka ile İran, Irak, Türkiye’de sayısız dağa tırmandım. Enerjim ile pandemiye rağmen tırmanışa devam ettim. Amacımız Hakkari dağlarını görüp tanıtmak, bunu başardığımızı düşünüyorum” dedi.

İlerleyen yaşına rağmen tırmanışa devam etmesinin gençler için ilham kaynağı olduğunu vurgulayan Akbaş, “Gerçek dostluklar dağcılıktadır. Gençleri teşvik etmek en büyük hayalimdi. Hintli iş insanın ‘Dünyadaki en iyi 6 doktorun, Güneş ışığı, Dinlenme, Egzersiz, Diyet, Kendine güven ve Arkadaş grubu' felsefesini beğendim, hayatım boyunca bu 6 ilkeye dikkat ettim” diyerek duygularını ifade ediyor.

Dağlarımız tablo gibi

Devlet memuru iken de dağcılığa başlayan 30 yıllık dağcı Esat Kılınç ise, emekli olduktan sonra dağcılığa daha çok zaman ayırdığı için mutlu olduğunu söyledi.

Hakkari dağlarını tabloya benzettiğini belirten Kılınç, “Dağlara çıktığımda kendimi huzurlu hissediyorum. Pandemi nedeniyle son bir yıldır istediğimiz gibi dağ tırmanışı yapamıyoruz. Ancak vücut doğaya alıştığı için eskisi gibi olmasa da tırmanışa devam ediyoruz. Bazı yerlere izin alarak çıkıyoruz. İleri yaş dağa tırmanma tutkusundan vazgecirmiyor aksine yaş ilerledikçe kendimi daha çok doğaya vermek istiyorum. Doğa huzur veriyor.

‘Çıktığımız her zirveyi yeniden çıkmak büyük keyif veriyor’ diyen Kılınç, sözlerini şu şekilde tamamlıyor: “Dağcılıkta 3 bin metre ve üzeri yerlerin zirve olarak kabul ediliyor. Türkiye’nin ikinci en yüksek zirvesi 4 bin 150 rakımlı Reşko Uluduruk’un zirvesine ulaştığıma hala inanamıyorum. Çıktığım her zirveyi fotoğraflıyorum. Dağcılık serüvenimde yaşadıklarımı kayıt altına aldım.”