İnci ONGUN / İzmir’in tarihi semti Basmane’de, Altın Park’ın simgesi hâline gelen ve bulunduğu meydana hayat veren 300 yıllık ulu çınar, 20 yıl önce fırtınalı bir günde büyük bir gürültüyle devrildi. Gövdesi vinçle kaldırılırken duygusal anlar yaşandı, gözyaşlarını tutamayanlar oldu. Tarihe üç asırdır tanıklık eden bu ulu çınar, yalnızca semt sakinlerinin değil, birçok İzmirlinin de altında oturduğu, anılar biriktirdiği bir yerdi. Hatta buluşma noktası olarak adreslerde bile adı geçerdi. Şimdi ise anne çınarın anısını yaşatmak için yanına dikilen ve büyüyen yavru çınar, onun mirasını devraldı; birlikte yeniden yeşerip Altın Park’a hayat vermeye devam ediyor.
Kurumlar Seferber Oldu
Altın Park’ın bu devrilen simge ağacını yeniden yaşatmak için Konak Belediyesi ve sivil toplum kuruluşları seferber oldu. Ormancılar kurumuş dalları budadı; ağacın susuz kaldığı tespit edildi. Yeraltı sularından yeterince beslenemiyordu.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Bölümü’nden Prof. İlçin Aslanboğa ve ekibi, Konak Belediyesi ile birlikte çalıştı. Toprak havalandırıldı, gübreler döküldü, su almasını sağlayacak ızgaralar yerleştirildi. Ancak ne yazık ki kısa bir süre sonra, rüzgârlı bir günde ulu çınar devrildi. “Ne olur ne olmaz” diyerek hemen yanına bir yavru çınar dikildi. Profesörlerin yürüttüğü bu çalışma, anne çınara fayda etmese de yavru çınarın büyümesini sağladı.
Bugün o yavru çınar 16–17 yaşlarında, güçlü bir şekilde büyümüş durumda ve Altın Park’ın yeni ulu çınarı olmuştur. Şimdi onun gölgesinde, eskiden olduğu gibi insanlar oturuyor, anılar biriktiriyor. Anne çınarın kökü hâlâ yerinde; mevsimi gelince bir dalından yaprak açmaya devam ediyor. Kökler birbirine karışmış durumda ama her biri kendi kökünden besleniyor. Anne çınarın yaklaşık 250–300 yıllık olduğu söyleniyor.
Çınaraltı Buluşmaları Devam Ediyor
Bölge tarihiyle ilgili çok sayıda çalışması, araştırması ve yazısı bulunan kent tarihi yazarlarından Orhan Beşikçi, burasının eskiden “Musalla” olarak bilinen bir bölge olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Önünde bir musalla taşı ve bir çeşme olduğu anlatılıyor. Bu alan Fahikpaşa Mezarlığı olarak da biliniyormuş. Çınar ağacının altında yıllar boyunca önemli toplantılar yapılmış, siyasetçiler gelmiş, halk burada toplanmış. Eski Belediye Başkanı İhsan Alyanak’ın babası Osman Alyanak, buradaki işçi kahvesini işletirmiş. Burasının bir geçmişi, bir ruhu var yani. Bugün de Altın Park Ulu Çınar Ağacı, insanların buluşma noktası olmuş durumda. Ben bile biriyle buluşacağım zaman diyorum ki: ‘Altın Park’taki Ulu Çınar’ın altında buluşalım.’”
Eskiden bu bölgede geniş yeşil alanlar, servi ve çitlenbik ağaçları ile ulu çınarlar bulunurdu. Hatta Anafartalar Caddesi’ndeki çınarlar bile o dönemin değerli mirasları arasındaydı.
İşte bu ağaç, Altın Park’a hayat veren, geçmişi bugüne taşıyan bir simge.
Ve yanında büyüyen yavru çınar, bu mirası geleceğe taşımaya devam ediyor.
“Yıkılmadım, ayaktayım.” diyor.







