Dünyanın en yaygın e-posta hizmetlerinden Gmail, büyük bir veri sızıntısıyla sarsıldı. Güvenlik uzmanlarına göre 183 milyon kullanıcı adı ve şifre, çevrimiçi ortamlarda dolaşıma girdi.
Sızan verilerin yalnızca Gmail hesaplarını değil, aynı e-posta adresleriyle kayıtlı sosyal medya, banka, e-ticaret ve bulut depolama hesaplarını da tehdit ettiği belirtiliyor.
Uzmanlar, saldırının Nisan 2025’te gerçekleştiğini ancak veri ihlalinin kısa süre önce Have I Been Pwned adlı platform tarafından fark edildiğini açıkladı.
Saldırı aylar sonra ortaya çıktı
Veri ihlalini fark eden siber güvenlik uzmanı Troy Hunt, internete sızan bilgilerin farklı kaynaklardan toplanarak bir araya getirildiğini ifade etti.
Hunt, “Sızdırılan veriler arasında sadece kullanıcı adları değil, bu hesaplara ait açık şifreler de yer alıyor. Bu durum, zincirleme bir güvenlik ihlali yaratabilir” dedi.
Hunt’un yönettiği Have I Been Pwned platformu, bugüne kadar 15 milyardan fazla hesap bilgisi ve 917 veri ihlalini kayıt altına aldı. Site, kullanıcıların e-posta adreslerini girerek verilerinin sızdırılıp sızdırılmadığını kontrol etmesine olanak sağlıyor.
Hesabınız tehlikedeyse ne yapmalısınız?
Siber güvenlik uzmanları, Gmail kullanıcılarının vakit kaybetmeden şu önlemleri almasını öneriyor:
-
Şifrenizi hemen değiştirin. Daha önce kullanılan şifreleri tekrar etmeyin.
-
İki aşamalı kimlik doğrulama (2FA) özelliğini aktif hale getirin.
-
Şüpheli giriş uyarılarını dikkate alın ve tanımadığınız cihaz erişimlerini kaldırın.
-
Aynı şifreyi birden fazla platformda kullanmayın.
Google, iki aşamalı doğrulama sisteminin kullanıcı hesaplarını büyük ölçüde koruduğunu hatırlatarak, şifre sızıntılarının ardından bu özelliği etkinleştirmeyen kullanıcıları otomatik olarak uyaracağını duyurdu.
Uzmanlardan yapay zekâ uyarısı
Siber güvenlik araştırmacıları, son dönemde artan veri sızıntılarının arkasında yapay zekâ destekli saldırı tekniklerinin bulunduğuna dikkat çekiyor.
Uzmanlar, “Yeni nesil yapay zekâ algoritmaları, ele geçirilen verileri çok daha hızlı analiz edip şifreleri çözebiliyor. Bu nedenle güvenlik önlemleri manuel değil, çok katmanlı hale getirilmeli” değerlendirmesinde bulundu.
