Murat ERVİN-ÖZEL HABER İzmir'deki son 34 günde 17 ilçede 56 futbol sahası büyüklüğüne denk gelen yaklaşık 400 bin metrekare alandaki 97 fabrika 5.2 milyar TL'ye satışa çıktı. En pahalı fabrika ise 60 dönüm üzerine sahip 750 milyon TL'ye Torbalı'da yer aldı. İçinde yemek, ekmek, kağıt bardak, kimyevi madde üretimi gibi alanlarda faaliyet gösteren 9 fabrika ise içindekilerle birlikte 360 milyon TL devren satılacak. Devren satılık fabrikalar arasında 211 milyon TL'lik bedelle Türkiye'nin ilk yöresel paketli ekmek üretimini yapan tesis de bulunuyor. Fabrikaya ait araçların yanı sıra 2 kafesi bulunan şirket markası ve mevcut müşterileriyle birlikte satışa çıkarıldı. Her bir fabrikada doğrudan veya dolaylı ortalama 100 kişinin geçimini sağladığı düşünülürse 10 bin 600 hanenin kışı işsiz geçirmesi söz konusu olacak.

'CAZİBESİNİ YİTİRDİ'


Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) Başkanı Hayati Ertuğrul, yurtiçinden alınan hammaddenin son 1 yılda 2 - 3 kat artmasına karşın döviz kurunun baskılanmasından dolayı ihracatçının para kazanamadığını söyledi. İç pazarda ise artan enflasyon ve işsizlik nedeniyle vatandaşın çok zorunlu kalmadıkça yeni bir ürün almaktan kaçındığını vurgulayan Ertuğrul, “Enflasyonun düşürülememesi, üretim maliyetlerinin çok artması, bunlara paralel olarak pazar ve müşteri kayıplarının yaşanması bugünkü sonucu kaçınılmaz kıldı” diye konuştu. Özellikle son 1 yılda gerek İzmir'de gerekse ülke çapında birçok önemli markanın finansal zorluğa girdiğini hatırlatan Ertuğrul, “Bu fabrikalar da ya kapattı ya da satıldı. Çünkü üretim bahsettiğim nedenlerden dolayı cazibesini yitirdi. Kapanmayla hem işsiz sayımız artıyor hem de devlet vergi kaybı yaşıyor. İç piyasada nakit akışı olmadığı; ihracatçı da maliyetlerini düşüremediği sürece fabrika satışları sıradan hale gelecek” ifadelerini kullandı. 


'İFLAS BİLE EDEMEZ'


Mutlu Can Günel (KESİAD Başkanı): Bir tarafta baskılanan kur, diğer tarafta başta asgari ücret ve hammaddedeki artışlar sanayici içinden çıkılmaz bir sorun yumağıyla karşı karşıya getirdi. 40-50 yıllık köklü fabrikaların bile satılıyor veya kapanıyor olması oldukça üzücü. Alınan palyatif önlemler yarayı kapatmıyor sadece bir süre pansuman oluyor. Düşen karlılık ve hiperenflasyonist ortamda işverenlerin, fabrikatörlerin işlerini sürdürmesi de imkansız hale geldi. Ekonomiyi top yekün olumsuzluğa itecek anlayışlar yerine fabrikaları desteklemek lazım. Aksi taktirde firmalar iflas edebilmek için bile gereken parayı bulamaz hale gelebilir. 


'DAYANAMAYIP KAÇIYORLAR'


Atila Sertel (CHP İzmir Milletvekili): Bir taraftan Sony gibi dünya devleri Türkiye'deki üretimini durduruyor diğer taraftan Volkswagen gibi başka bir dünya devi ülkemizdeki istikrarsızlık nedeniyle son anda Türkiye'ye yatırım yapmaktan vazgeçiyor. Şimdi de ülkenin yerli sanayisi üçer beşer kepenk kapatıyor. Yerli ve milliyiz diye meydanlarda bağıranlar yerli ve milli sanayinin köküne kibrit suyu döktü. Toplumun bir çok kesimi gibi sanayiciler de bu ağır ekonomik koşullara dayanamadı, dayanamıyor. Her fabrika bir kaledir anlayışından uzaklaşarak fabrikaların kapanmak zorunda kaldığı, işsizler ordusuna binlercesinin daha eklendiği bir sürece geldik. 


17 İLÇE 106 TESİS
27 adet Torbalı
17 adet Kemalpaşa
15 adet Menderes
8 adet Bornova
7 adet Aliağa
7 adet Gaziemir
6 adet Menemen
5 adet Buca
3 adet Çiğli
2'şer adet Urla,
Ödemiş ve Tire
1'er adet Dikili, Foça, 
Bayındır, Bergama, 
Karabağlar