5 Aralık’ta TBMM’den geçen ve kamuoyunda “vergi paketi” olarak bilinen yasal düzenlemeler, yeni yılla birlikte yürürlüğe giriyor. Emeklilik sisteminden vergi uygulamalarına, borçlanma koşullarından kira gelirlerine kadar geniş bir yelpazede köklü değişiklikler içeren paket, özellikle mevcut emeklileri, emeklilik bekleyen çalışanları ve esnafı doğrudan etkileyecek.
Yeni düzenlemeler, bir yandan bazı vergi artışları ve maliyet yükselişleri getirirken, diğer yandan emlak vergisindeki fahiş artışlara karşı bir fren mekanizması sunuyor. Ancak paketin genelinde, vatandaşın ve vergi mükellefinin omzuna yeni yükler bindiren maddeler ağırlıkta. 1 Ocak 2026 itibarıyla, birçok vatandaş için finansal planlamalarını yeniden gözden geçirmesi gerekecek.
Emeklilik hayali kuranlara kötü haber: Borçlanma maliyetleri fırlıyor
Yeni yasanın en can alıcı maddelerinden biri, emeklilik için gün eksiği olanların başvurduğu borçlanma sisteminde yapıldı. Mevcut durumda askerlik, doğum ve diğer hizmet borçlanmaları asgari ücretin %32’si üzerinden hesaplanırken, yurtdışı borçlanması %45 oranındaydı. Yeni düzenlemeyle birlikte bu ayrım ortadan kalkıyor ve doğum borçlanması hariç tüm borçlanmaların oranı tavandan, yani %45’ten hesaplanacak.
Bu, emeklilik için gün satın almanın maliyetinin ciddi şekilde artması anlamına geliyor. Özellikle Ocak ayında asgari ücrete yapılacak zam da hesaba katıldığında, askerlik veya yurtdışı hizmetlerini borçlanarak emekli olmayı planlayan bir vatandaşın cebinden çıkacak para önemli ölçüde yükselecek. Emeklilik planı yapanların bu yeni maliyetleri dikkate alarak hesaplarını yeniden yapmaları gerekiyor.
Emeklinin maaşına SGK’dan otomatik tırpan
Yeni yasa, halihazırda emekli olan ancak SGK’ye prim, genel sağlık sigortası (GSS) veya idari para cezası borcu bulunan milyonlarca vatandaşı da ilgilendiriyor. Düzenlemeye göre, SGK, borçlu emeklilerin aylıklarından, maaşın yüzde 25’ini geçmemek kaydıyla otomatik olarak kesinti yapma yetkisine sahip olacak.
Daha önce borcun tahsili için icra gibi yollara başvurulurken, şimdi doğrudan maaştan kesinti yapılması, kurumun alacaklarını daha hızlı tahsil etmesini sağlayacak. Ancak bu durum, zaten geçim sıkıntısı yaşayan ve tek geliri emekli maaşı olan borçlu vatandaşlar için hayatı daha da zorlaştıracak bir adım olarak değerlendiriliyor. Uygulamanın detayları önümüzdeki günlerde SGK tarafından yayımlanacak bir tebliğ ile netleşecek.
Esnaf dikkat: İhya için son günler, fırsat kapısı kapanıyor
Paketten etkilenen bir diğer önemli kesim ise Bağ-Kur’lu esnaf oldu. Geçmişte primlerini ödeyemedikleri için dondurulan veya silinen hizmet günlerini yeniden canlandırmak isteyen esnaflar için “ihya” maliyeti artırılıyor. Mevcut durumda daha düşük bir orandan hesaplanan ihya bedelleri, yeni yılla birlikte yurtdışı borçlanmasında olduğu gibi %45’lik tavan orandan hesaplanacak.
Bu, geçmiş borçlarını ödeyerek emeklilik günlerini geri kazanmak isteyen bir esnafın, eskiye oranla çok daha yüksek bir meblağ ödemesi gerekeceği anlamına geliyor. Ancak yasa, esnafa bir fırsat penceresi bırakıyor. Mevcut düşük oranlardan yararlanarak ihya başvurusunda bulunmak isteyen esnafın, bu ay sonuna kadar (31 Aralık 2025) başvuru yapması gerekiyor. Aksi takdirde, 1 Ocak’tan itibaren yeni ve daha yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalacaklar.
Ev sahiplerine vergi şoku: Kredi faizi gideri artık indirilemeyecek
Düzenleme, kira geliri elde eden ev sahiplerini de yakından ilgilendiriyor. Mevcut vergi sisteminde, konutunu kiraya veren bir mülk sahibi, o konut için çektiği kredinin faizini, beyan ettiği kira gelirinden gider olarak düşebiliyordu. Bu durum, özellikle yeni konut alıp kiraya verenler için önemli bir vergi avantajı sağlıyordu.
Yeni yasa ile bu uygulama tamamen kaldırılıyor. Gerekçe olarak “kredi kullanan ve kullanmayan mükellefler arasında eşitlik sağlamak” gösterilse de, bu değişiklik konut kredisi ödemeye devam eden ev sahiplerinin vergi yükünü doğrudan artıracak. Artık ödedikleri kredi faizini gider gösteremeyecek olan mülk sahipleri, daha yüksek bir matrah üzerinden gelir vergisi ödemek zorunda kalacak.
Emlak vergisine ‘iki kat’ sınırı: Fahiş artışlara fren geliyor
Paketin vatandaşı korumaya yönelik nadir maddelerinden biri ise emlak vergisiyle ilgili oldu. Yeni düzenlemeye göre, 2026 yılında uygulanacak olan bina ve arsa vergi değerleri, 2025 yılı için belirlenen vergi değerinin iki katını geçemeyecek. Aynı sınırlama, 2027-2029 yılları arasındaki dönem için de geçerli olacak. Bu madde, özellikle son yıllarda emlak değerlerinde yaşanan astronomik artışların, emlak vergisine fahiş oranlarda yansımasının önüne geçmeyi amaçlıyor. Mülk sahipleri, bu düzenleme sayesinde her yıl katlanarak artan vergi sürprizleriyle karşılaşmaktan bir nebze de olsa korunmuş olacak.





