Türkiye genelinde 55 bini aşkın şubeye sahip zincir marketlerde, dar gelirlinin sofrasına temel ürünleri daha erişilebilir kılmayı amaçlayan Cumhur Reyonu modeli devreye alınıyor. Her mağazada satış alanının yaklaşık yüzde 10–15’i, tek merkezden tedarik edilen ve sabit fiyat uygulamasıyla etiketlenecek ürünlere ayrılacak. Hedef, gıda enflasyonunun baskısını hafifletmek, fiyat oynaklığını sınırlamak ve hane bütçesinde öngörülebilirliği artırmak olacak.
Reyonların işleyişi nasıl kurgulanıyor?
Yeni yapı, “özel köşe” mantığıyla çalışacak. Reyonlarda, devletin belirleyeceği standart ambalaj ve devlet etiketi taşıyan ürünler maliyete yakın seviyeden sunulacak. Mağazaların payı ise “sembolik işletme kârı” düzeyinde kalacak. Böylece hem fiyatların belirli bir çizgide tutulması hem de ürünlerin raf ömrü boyunca kesintisiz bulunabilirlik sağlaması hedefleniyor. Modelin omurgasını, aracı zincirinin kısaltılması ve tedarikin sadeleştirilmesi oluşturuyor.
Devlet depoları ve tedarik hattının mimarisi
Planlamaya göre büyükşehirlerde ve bölgesel merkezlerde devlet deposu ağı kurulacak. Bu depolar, zincir marketlerin söz konusu köşelerini beslemenin yanı sıra pazarcı esnafı ve yemek fabrikalarına da toplu tedarik imkânı sunacak. Toplam lojistik maliyetini aşağı çekecek bu yaklaşım, bir yandan soğuk zincir ve stok yönetimini merkezileştirirken, diğer yandan fiyat oluşumunda şeffaflığı güçlendirecek.
Fiyat sabitleme ve sübvansiyon ihtimali
Fiyat sabitleme politikası, belirli ürün gruplarında dönemsel tavanlarla desteklenecek. Gerek duyulması halinde sübvansiyon devreye girerek etiketleri daha aşağı çekebilecek. Bu mekanizma, özellikle temel gıda ürünlerinde — un, yağ, süt, bakliyat gibi — vatandaşın haftalık sepetini daha öngörülebilir kılmayı amaçlıyor. Yetkililerin altını çizdiği nokta, piyasa fiyatlarıyla reyon fiyatları arasında sürdürülebilir bir denge kurulması.