MERT YASİN ALPDÜNDAR- İzmir Ticaret Borsası (İTB) Temmuz ayı Olağan Meclis Toplantısı, İzmir Ticaret Odası (İZTO) meclis salonunda gerçekleştirildi. İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer idaresinde yapılan meclis toplantısına İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve İTB meclis üyeleri katıldı. Meclis toplantısında konuşan Kestelli, İzmir Alsancak Limanı’nın özelleştirilmesi durumunda şeffaf ve kamuoyuna açık şekilde yapılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca Zeytinyağı ihracatında 20 cent fon kesintisi getirildiğini bilgisini veren Kestelli, “Fon kesintisi yerine ambalajlı ihracatın teşvik edilerek küresel pazarlarda zeytinyağımızın marka değerini yükseltecek çalışmaların yapılmasının orta ve uzun vadede sektör ve ülkemiz için daha faydalı olacağını düşünüyorum.” dedi. 

‘YAPISAL REFORMLARI SABIRLA BEKLİYORUZ’

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Temmuz ayının başında ekonomik programların üç temel bileşenden oluştuğunu açıklamasını hatırlatan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Görünen o ki ekonomi yönetimi; İlk etapta vergi ve zamlarla, seçim döneminde verilen vaatlerin ve depremin yol açtığı bütçe bozulmasını telafi etmeyi, eşzamanlı olarak da dış kaynak desteğiyle rezerv yükseltip, Türk Lirası üzerindeki baskıyı azaltmayı hedefliyor. Piyasalarda, son iki yıldır uygulanan para ve maliye politikalarının, seçim döneminin getirdiği harcama arttırıcı yaklaşımların ve büyük depremin mali etkilerinin sonuçlarını görüyoruz.” ifadelerini kullandı. 

Türkiye’nin her beş yılda bir yaşanan ekonomik dalgalanmaların ülkesi olmamasını dilediklerini sözlerine ekleyen Kestelli, “İstikrarlı ve öngörülebilir, evrensel kurallara uygun, yenilikçi, üretim kasları güçlü, rekabet gücü yüksek, krizlere dayanıklı bir ekonomi arzu ediyoruz. Ve yine umuyor ve diliyoruz ki; işvereninden çiftçisine 85 milyon insanımızın fedakarlığı bu kez sürdürülebilir bir ekosisteme yol açsın. Bu bağlamda hükümetin atacağı yapısal reform adımlarını sabırla bekliyoruz.” diye konuştu. 

‘FON KESİNTİSİ YERİNE AMBALAJLI İHRACAT TEŞVİK EDİLMELİ’

Resmi Gazetede yayımlanan kararla, dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına kilogram başına 20 cent fon kesintisi getirildiği bilgisini veren Işınsu Kestelli, “Üretim ve ihracat rekoru kırılan bir sezonda bu uygulamanın maliyetleri yaklaşık yüzde 6 oranında artırması bekleniyor. İçinde bulunduğumuz sezonda 420 bin ton olarak tahmin edilen zeytinyağı üretimi, tarihte hiç görmediğimiz seviyelerde. Bu üretim, toplam dünya üretiminin yüzde 22 ve en büyük üretici ülke İspanya’nın üretiminin yarı yarıya azaldığı bir sezonda ülkemiz ve sektörümüz için büyük şans oldu.  İhracatımız da bu gelişmeden olumlu etkilendi.  Nitekim yılın ilk altı ayında ihracat bir önceki yıla göre yüzde 273 oranında artarak 94 bin tona yükseldi. Aynı dönemde ihracat geliri ise dünya fiyatlarındaki artışın da etkisi ile yüzde 400 artarak 442 milyon dolar oldu. Fon kesintisi yerine ambalajlı ihracatın teşvik edilerek küresel pazarlarda zeytinyağımızın marka değerini yükseltecek çalışmaların yapılmasının orta ve uzun vadede sektör ve ülkemiz için daha faydalı olacağını düşünüyorum. Her ne kadar fon kesintisi ambalajlı zeytinyağı ihracatına getirilmese de sektörü vergilendirmek yerine teşvik etmenin çok daha etkin bir mekanizma olduğuna inanıyorum.” diye belirtti. 

A80P8712

‘GIDA HER ZAMANKİNDEN DAHA DA STRATEJİK’

“Tarımsal üretimin üzerindeki en önemli tehdit olan küresel iklim değişikliğinin etkilerini günlük hayatımızda her geçen gün daha şiddetli hissediyoruz.” diyerek sözlerine devam eden Kestelli, “4 Temmuz tarihinde ölçülen 17-18 derecelik küresel ortalama sıcaklık dünya için bir rekor.  Üstelik önümüzdeki ağustos ayı boyunca da yeni rekorların gelebileceği belirtiliyor.  1880 yılında başlayan küresel sıcaklık ölçümlerine göre 143 yıldaki en sıcak 10 yılın tamamının 2010'dan sonra yaşandığı, bilim adamları tarafından ifade ediliyor. Bu gelişmeler tarımsal üretimin üzerindeki riskleri artırırken, gıdayı her zamankinden daha da stratejik hale getiriyor.” diye söyledi.

‘ÖZELLEŞTİRİLECEKSE ŞEFFAF VE KAMUOYUNA AÇIK OLMALI’

İzmir Alsancak Limanı’nın satışı hakkında da değerlendirmelerde bulunan Işınsu Kestelli, “1998 yılında ülkemizin yükünün yüzde 43’ünü tek başına elleçleyen İzmir Limanı’nın, zamanla artan yatırım ihtiyacının karşılanamaması nedeniyle elleçleme payı günümüzde yüzde 13’e kadar gerilemiş durumdadır. İzmir Limanı’nın da ki iş hacminin gerilemesinin önlenmesi ve eski öneminin korunması amacıyla hem yatırıma ihtiyacı olduğu hem de dünya deniz taşımacılığındaki yeni trendlere göre aksiyon alacak şekilde yönetilmeye ihtiyacı olduğu kesin.  Bu işlemin özelleştirilerek mi, yoksa mevcut yapı korunarak mı yapılacağına ilişkin tartışmaların neden olacağı zaman kaybının bu güzel şehre ve ekonomisine zarar vereceğini Limanın sorunlarının çözümü noktasında bizleri doğru yere götürmeyeceğini düşünüyorum. Öncelikle süreci izlememiz gerektiği ve gerek yöntem, gerek yatırım maliyeti, gerekse işletme modeli ile ilgili detaylar açıklandıktan sonra net görüş bildirilmesinin daha doğru olacağı kanaatindeyim.  Özelleştirme kararı alınması durumunda da bunun şeffaf ve kamuoyuna açık bir şekilde yapılmasının ve kentin ilgili bileşenlerinin de sürece dahil edilmesinin en uygun yöntem olacağına inanıyorum. ” diye söyledi. 

‘SICAKLAR ÜRETİCİYİ KORKUTUYOR’

İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer ise ülkemizin sıcak günlerden geçtiğini ve bu sıcaklıkların üreticiyi korkuttuğunu dile getirdi. Tuncer, “Bir yandan su kaynakları azalırken bir yandan da bitkiler sıcaklık stresine maruz kalıyor. İklim değişikliğinin tarıma etkileri çok fazla. Daha sıcak ve az yağışlı iklim koşulları, su ve toprak kalitesini bozarken biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden oluyor. Ekolojik dengenin bozulması sürdürülebilir yaşamı tehdit etmektedir. Bunun bir üstü maalesef gıda güvencesi sorunu, açlık, susuzluk ve hatta savaşlar olacaktır.  İnsanoğlu olarak her birey üzerine düşün görevleri eksiksiz yerine getirmeli, doğayı ve dünyamızı koruyup yaşatmalıyız.” sözlerini söyledi. 

A80P8696

İzmir Adliyesi'nde açılan Hukuk Kliniği tanıtıldı İzmir Adliyesi'nde açılan Hukuk Kliniği tanıtıldı

EN ÇOK ARTIŞ BAKIM MASRAFI, GÜBRE VE YEMDE

“Türkiye İstatistik Kurumu Mayıs ayı tarımsal girdi fiyat endeksini açıkladı. Mevcut ekonomik konjonktürde maalesef rakamlar henüz iç açıcı değil.” diyerek sözlerine devam eden Tuncer, “Tarımsal girdi fiyat endeksinde Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 33 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 88 artış gerçekleşti. Yine, bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan tarımsal girdiler ve işçiliğin de içinde olduğu mal ve hizmet endeksinde yüzde 29, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 67 artış gerçekleşti. Araştırmaya konu mal ve hizmet gruplarında on iki aylık ortalamalara göre oransal olarak en yüksek artış bina bakım masrafları, gübre ve toprak geliştiriciler ile hayvan yemi fiyatlarında gerçekleşmiştir.” diye söyledi. 

‘ARTIŞLAR GIDA ENFLASYONU OLARAK KARŞIMIZ ÇIKIYOR’

Artışların gıda enflasyonu olarak karşımıza çıktığını söyleyen Tuncer, “Bu artışlar doğal olarak gıda enflasyonu olarak karşımıza çıkıyor. Üstelik paylaştığım rakamlarda haziran ayı sonrasında yüzde 35 oranında artan döviz kurları ile akaryakıt fiyatları ve vergi oranlarındaki artış gibi maliyet arttırıcı gelişmelerin etkisi yer almıyor. Bir an evvel fiyat artışlarının önüne geçilmeli ve üreticinin kâr marjı korunmalıdır. Her zaman ifade ettiğim gibi günü kurtaran değil uzun vadeli politikalarla doğru planlamalara ihtiyaç vardır.  Aksi durumda, özellikle tarımda var olan potansiyelimizi kullanmak mümkün olmayacaktır.” dedi.  
 

Kaynak: MERT YASİN ALPDÜNDAR