'Nasıl bir Kültürpark İstiyoruz' başlıklı çalıştayın ardından raporunu açıklayan Kültürpark Platformu Büyükşehir'in bilim ve mevzuat ışığında imar planı çalışmalarına başlamasını istediğini açıkladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2016 yılında 1 No'lu Kültür Varlıkları Koruma Kurulu'na sunduğu İzmir Kültürpark projesine karşı itiraz ve önerilerini sunan Kültürpark Platformu “Nasıl bir Kültürpark İstiyoruz” başlıklı çalıştayın ardından raporunu açıkladı. Açıklamada Kültürpark'ın tarihi, kültürel ve doğal değerleriyle korunması, yaşatılması ve kullanılması adına belirledikleri temel ilkeleri açıklayan platform, sürecin başından beri İzmir'de yaşayanlar olarak kent için büyük öneme sahip olan Kültürpark'ın geleceğine yönelik tüm kararlarda sürecin öznesi ve konunun takipçisi olacağını vurguladı.


SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ


Kültürpark'ın geleceği için yönetim modelinden, flora ve faunasının kültürel ve tarihi değerlerinin korunması ve geliştirilmesine yönelik beş ana başlıkta atölye düzenleyen Kültürpark Platformu, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bir an önce bilim ve mevzuatın ışığında katılımcı bir süreç izleyerek imar planı çalışmalarına başlamasını talep etti. Kültürpark'ı gelecek nesillere mümkün olan en yeşil haliyle bırakmanın önemine değinen platform, sürecin takipçisi olmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Toplantıda Kültürpark Platformu adına konuşan Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, 2016 yılında hayata geçirmeyi planladığı Kültürpark Projesi'ne karşı itirazlar ile başlayan Kültürpark'ı koruma mücadelesinin günümüze kadar geldiğini söyledi. Kültürpark'ın geleceği için Büyükşehir'in bilim ve mevzuat ışığında imar planı çalışmalarına başlamasını istediklerini söyleyerek, “Kültürpark'ı bir kent parkı olarak gelecek nesillere en yeşil haliyle bırakmanın Büyükşehir'in görev ve sorumluluğu olduğunu hatırlatıyor, sürecin takipçisi olmaya devam edeceğimizi belirtiyoruz” diye konuştu.

KATILIMCI MODELE İHTİYAÇ VAR


Raporda kapsayıcı, demokratik, planlama ve denetim süreçlerinin her aşamasında katılımcı ve çoğulcu bir yönetim modeline gereksinim olduğu vurgulandı, meclis modeli uygulanması önerisi getirildi. Kültürpark Meclisi'nin kurucu bir meclis olması, bileşenlerin uyum içinde çalıştığı, belediyenin de temsil edildiği çoğulcu, denetlenebilir bir karar organı olması istendi. Kültürpark'ın tarihi ve doğal sit alanı olarak tescilli olduğunun unutulmaması istenirken, kent parkı, kamusal alan, tarihi ve doğal sit alanı olan Kültürpark için koruma amaçlı imar planı hazırlanması ve bu planın öncelikle değiştirmeyi, geliştirmeyi ve dönüştürmeyi değil 'korumayı' esas alması istendi. Belediyenin, Kültürpark'ı bir kent parkı olarak ele alması gerektiği de raporda yer aldı.