Yazan / Zeynep NUTKU
“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Yurdu asıl aydınlığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim ve kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.”
Mustafa Kemal Atatürk
Çocuklarımızın geleceğimiz olduğuna, bir memleketin kalkınmasının çocukların elinde olduğuna inanan ve bunun önemini daima vurgulayan, Ulu Önder Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 102. yılında büyük bir coşkuyla kutlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, birçok ilçede eş zamanlı organizasyonları, İzmir Devlet Tiyatroları’nın üç ayrı sahnede sergilediği ücretsiz çocuk oyunları, okullardaki törenler, sokak gösterileri ile İzmir tam anlamıyla bayram yerine dönüştü. Büyük bir coşku ile kutlanan bayramın etkinlikleri arasında, henüz yedi ay önce şehrimize kazandırılan İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın, “Robinson Dans Öğreniyor” adlı ilk çocuk oyunu da yer aldı.
Tropikal bir adada yalnız başına yaşayan Robinson, kendisini adanın başkanı ilan ederek, herkesi ve tüm doğayı kendi istediği şekle sokmaya çalışır. Yalnızlıktan sıkılan Robinson huysuz bir karakterdir. Kuşların sesinden rahatsız olmaktadır. Bu nedenle de onların şarkı söylemesini, dans etmesini müzik yapmasını yasaklar. Bir gün adanın yerlisi ile tanışır ve onun adını Cuma koyarak, kendisi gibi giyinmeye, kendisi gibi davranmaya zorlar. Bu zorlama sonucunda Cuma artık kendisi olamaz, kendi doğasından vazgeçmek istemeyen Cuma, Robinson'un yanından gider. Böylece Robinson tek arkadaşını da kaybeder. Yine yalnız kalan Robinson aslında insanları ve doğayı kendi “natura”sı yani doğasında kabul etmenin daha eğlenceli olduğunu fark ederek tüm yasakları kaldırır. Dans etmenin, müzik yapmanın, şarkı söylemenin, kendisine benzemeyenleri reddetmek yerine onları oldukları gibi kabul ederek, birlik olmanın keyfine varır.
Hansjörg Schneider’in yazdığı oyun, İzBBŞT oyuncularından Hatice Altan’ın başarılı rejisiyle minik seyircileriyle buluşuyor. Dekor ve Kostüm tasarımlarıyla son derece zengin bir estetiğe sahip olan oyunda, Ozan Çolak (Robinson), Efe Çetinel (Cuma), Işıl Keskin Peynirci (Huligali Kuşu), Devrim Karakoyun (Papağan) ve Ercan Erdil (Kaptan) usta ve tertemiz oyunculukları ile çocuklar kadar yetişkin seyircilere de keyifli dakikalar yaşatıyor. Özellikle Robinson'un, Cuma’yı kendisi gibi giyinmeye zorladığı sahnede -Efe Çetinel’in müthiş esnek bir bedenle- adanın yerlisi Cuma olarak, yanlış anlamalar üzerine kurduğu komik oyunları ustaca sergilemesi mutlaka izlenmeli. Ozan Çolak, Robinson gibi antipatik bir karakteri oyunun sonunda çocukların sevgilisi haline ustalıkla taşıyor. Kondüsyonu, sesi, oyunculuğu ile göz doldururuyor. Işıl Keskin Peynirci’nin canlandırdığı Huligali kuşuna bulduğu sesler, beden esnekliği, Devrim Karakoyun’un duruşu, tavrı, sesi, seyirciyi adeta tropikal bir adadaymışçasına hissettiriyor.
Oyunu beklerken kartonetli fotoğraf çektirme alanı, broşürde yer alan oyunun mini foto romanı, oyuncuların fuayedeki çocukluk fotoğrafları gibi en az oyun kadar eğlenceli bir tanıtımı olan Robinson Dans Öğreniyor'u her çarşamba ve her pazar saat 15.00’da İzmir Sanat’ta (Kültürpark/Alsancak) izleyebilirsiniz. Şimdiden iyi seyirler. Yaşasın tiyatro. Yaşasın minik seyircilerimiz; çocuklarımız. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız bir kez daha hepimize kutlu olsun.
