İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yard.Doç.Dr. Yalçın İşler, dünyada ABD ve İngiltere çıkışlı patentli protez el pazarına, 'yüzde yüz yerli el protez' tasarımını sunmaya hazırlanıyor. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) desteğini alan protez el, dünyada bir ilke imza atarak İngiltere ve ABD firmalarının yer aldığı pazara bir Türk Firması olarak girmiş olacak.

'Ampütasyon Derecesine Göre Ayarlanabilir Elektronik Kontrollü Protez El Tasarımı' başlıklı projesi, TÜBİTAK'ın 1512 Girişimcilik Aşamalı Destek (BIGG) Programı kapsamında 140 bin TL bütçe ile desteklenmeye hak kazanan Yrd. Doç. Dr. İşler, Ege Üniversitesi Teknokent'i içerisinde, İSLERYA Medikal ve Bilişim Teknolojileri Sanayi Ticaret Anonim Şirketi üzerinden çalışmalarına başladı. İKÇÜ öğretim üyesi Yard.Doç.Dr. Yalçın İşler, 2013 yılından bu yana üzerinde çalıştığı, piyasada bulunan ürünlere nazaran daha düşük maliyetli, kişinin organ kaybı durumuna göre ayarlanabilen protez eli, 2018 yılının ilk yarısında piyasaya çıkabilecek teknik donanıma hazır hale getireceğini söyledi. Yard. Doç. Dr. İşler, "Dünyada patentli protez el olarak satılan üç ürün var. Bu üç ürünün yanına yüzde yüz yerli fikir ile patentleyebileceğimiz bir ürün ortaya koyduk" derken 2019 yılı itibariyle bu protezi piyasaya sürmeyi planladığını dile getirdi.

"SENEDE 100 BİN PROTEZ EL İHTİYACI"

Türkiye'deki senelik protez el ihtiyacının yüz binlerin üzerinde olduğunu belirten Yard.Doç.Dr. İşler, dar gelirlilerin maddi imkansızlıklar yüzünden fonksiyonelliği yetersiz olan alt teknolojideki ürünleri kullanmak zorunda kaldığını söyledi. Yard.Doç.Dr. İşler, şöyle dedi:

"Sadece gazi vatandaşlarımızın ihtiyacının yüzde 100 oranda ödemesi yapılıyor. İş kazası veya hastalık sebebiyle elini kaybeden vatandaşlarımızın belli miktarda ödemesi yapılıyor. SGK'nın ödediği bir destek üst sınırı var. Bu hastalar, daha çok alt teknolojideki protez elleri alabiliyor. Bu ürünlerin piyasa fiyatı 150-160 bin TL'ye kadar çıkmakta. Dolayısıyla ihtiyaç sahibi vatandaşımız, 100 bin TL gibi ek bir ödemeyle üst teknoloji bir proteze sahip olabiliyor. Biz ürünümüzü SGK'nın ödeme limitlerinin altında kalacağı ama kaliteden ödün vermeden orta segmentte, üst kalitede bir ürün olarak tasarlıyoruz."

"PROTEZE ÖDENEN MİLYONLARCA DOLAR ÜLKEMİZDE KALACAK"

Yerli üretim sayesinde milyonlarca dolar ithalatın önüne geçileceğini de vurgulayan Yard.Doç.Dr. İşler, şöyle konuştu:

"Üretimin tamamı Türkiye'de yapılacak. Tabii bazı parçalarını yurt dışından temin edeceğiz. Tasarladığımız el işlevsellik anlamında üst segmentte yer alan bir ürün olacak. Parçaların arızası söz konusu olduğunda da bazı parçalar 3D teknolojisiyle evde basılabilir bir kolaylıkta olacak. Ülkemizde 3D yazıcıların yaygınlaşmasıyla markette bile parçası çoğaltılabilecek. Bu da yurt dışına parça gönderilip bekleme aşamasını da engelleyecek. Öte yandan 10 yılda parça arızalarına ödenen para ürünün kendine ödenen miktar kadar olabilmektedir."

"GÜNDELİK HAYATI KOLAYLAŞTIRAN BİR PROTEZ"

Ürünle ilgili üretim bandı kurulması halinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 5 milyon TL, KOSGEB'in de 800 bin TL'ye kadar hibe destekleri sağladığını ifade eden Yard.Doç.Dr. İşler, protez elin işlevselliği hakkında bilgi de verdi. Yabancı üretim protez bir elin, 90 kilogramlık  ağırlığı kaldırabildiğini ancak, böyle üst teknolojiye çıkmanın kişi için bir fonksiyonelliğinin olmadığını kaydeden Yard.Doç.Dr. İşler, "10 kilogramlık bir ağırlığın kaldırılması bile gündelik hayatta kişinin hayatını kolaylaştırması için fazlasıyla yeterlidir. Bizim ürünümüzün bu işlevsellikte olacak" dedi.

"İSTİHDAMA DA KATKI"

Prototipin üretilmesinin hemen ardından oluşturulacak üretim bandı ile ilk etapta yıllık 1000  adet üretim kapasitesine ulaşma hedefinde olduklarını belirten Yard.Doç.Dr. İşler, "Bu rakam da üretim tesisinde onlarca kişinin istihdamı demek. Ulusal pazarda önemli oranda söz sahibi olan bir Türk firması da destek olacaklarını söyledi. Projeye özgü ekipmanlar ve proje çalışanlarının maaşları TÜBİTAK tarafından destekleniyor. Aslında bir bakıma mali riskin büyük kısmı TÜBİTAK tarafından üstlenilmiş oluyor. Hayallerimizde dünya pazarında söz sahibi olabileceğimiz satış rakamlarına ve pazar payına sahip olabilmek" iye konuştu.