Afyonkarahisar'dan başlayan ve Aydın'a kadar uzanan fay hattının bulunduğu Çürüksu Vadisi, zengin termal kaynakları ile sağlık turizminin en gözde merkezlerinden biri. Hierapolis ve çevresi Strabon döneminde kurulan ve su terapisiyle tedavilerin yapıldığı ilk tıp okulunun kurulduğu yer olarak da ayrı bir değer taşıyor.

Denizli Çürüksu (Lykos) Ovası doğanın insana en cömert davrandığı bölgelerden biri. İlk yerleşimin izlerinin günümüzden 500 bin yıl öncesine kadar uzandığı vadi, termal suları, uygun iklimi ve coğrafi konumu ile insanoğlunun binlerce yıldır yaşamını sürdürmeye devam ettiği ender bölgelerden. Vadiye hayat katan ırmaklardan Çürüksu, Honaz Dağı'ndan doğuyor, Çürüksu Ovası'nı sulayarak Sarayköy yakınlarında Menderes Nehri'ne karışıyor.
Çürüksu Vadisi, Afyonkarahisar yakınlarından başlayan ve Aydın'a kadar uzanan fay hattı nedeniyle çok zengin termal su kaynaklarına ve Çökelez Dağı, Honaz Dağı ve Kaklık üçgeninde bolca görülen çok zengin ve nitelikli traverten ocaklarına sahip. Termal su insanoğlu tarafından yıllardan bu yana tedavi amaçlı kullanıldığı için görkemli hamamların ilk yapılış tarihleri binlerce yıl öncesine kayıtlanıyor.
Tarihçilere göre bölgenin Hellenistik dönem öncesindeki en önemli yerleşimi Kolossai Antik Kenti. Hellenistik dönemde ise bölgedeki yerleşimler ise Çürüksu Ovası'nın ortasındaki Laodikeia, Sarayköy-Hisarköy'deki Attouda, Babadağ Bekirler Köyü yakınlarındaki Trapezopolis, Sarayköy Tekkeköy yakınlarındaki Karura, Yenicekent yakınlarındaki Tripolis ve Laodikeia'nın kuzeyindeki Hierapolis (Pamukkale) olarak sıralanıyor. Tıp öğretiminin çok önemli olduğu bölge aynı zamanda Strabon döneminde Zuuxis tarafından kurulan ve su terapisiyle tedavilerin yapıldığı ilk tıp okulunun kurulduğu yer olarak da ayrı bir değer taşıyor.


TIP OKULU VARDI


Antik dönemde Denizli çevresindeki Hierapolis, Laodikeia, Attouda, Karura, Herakleia Salbace ve Eumeneia kentlerinde tıbbın bir bilim dalı olarak kabul edildiği biliniyor. Strabon'a göre Laodikeia, Attouda ve Karura kentleri arasında Men Karou tapınağı ve önemli bir tıp okulu vardı. Bölgenin en önemli antik kenti olan Laodikeia'da da bir tıp fakültesi bulunuyordu ve civardaki kentlerin tıp doktorları burada yetiştiriliyordu. Heraklia Salbace'de yetişen doktorların da tüm dünyada ünlü oldukları da eski kayıtlarda belirtiliyor. Antik dönemde en tıp merkezlerinden biri de Çivril Işıklı kasabası yakınlarındaki Eumenia yakınlarında bulunuyordu.Burada da tıp bir bilim olarak kabul ediliyordu. Hastalar teşhis, tanı, telkin ve terapi yöntemiyle tedavi ediliyordu.Tarihi kayıtlara göre Hierapolis'in Kutsal Kent olarak adlandırılmasının nedeni kentte tapınak ve su kaynaklarının bulunmasıydı. Roma döneminde kent, kaplıcalarıyla çok önemli bir tıp merkezi haline geldi ve Anadolu'nun birçok köşesinden buraya şifa bulmak üzere gelen hastalar çoğu zaman yaşamlarının geri kalan bölümünü de burada geçirmeyi tercih ettiler. Kentin bu özelliği nedeniyle inşa edilen Hierapolis'teki Nimfeum (Antik Çeşme) ve Roma Hamamları arkeoloji meraklıları tarafından günümüzde de ziyaret edilebiliyor. Büyük Menderes'in yanıbaşında kurulan Tripolis'in kuruluş amaçlarından biri de bölgedeki zengin sıcak su kaynaklarıydı. Karura'daki kaplıcaların da asırlardır sağlık ve tedavi amaçlı kullanıldığı biliniyor.
Günümüzde sağlık turizmi dünyada çok önemli ve ülkemiz jeotermal kaynaklar açısından Avrupa'da birinci ve dünyada ilk 7 ülke arasında. Kaplıca uygulamalarında da Avrupa üçüncüsüyüz.
Dünyanın en zengin termal kaynaklarının bulunduğu Denizli'de termal marka kent oluşturulması amacıyla sağlık turizmine yönelik olarak çok önemli adımlar atıldı.Çardak Beylerli, Buldan Yenicekent-Bölmekaya, Sarayköy İlçesi'nde Tekkeköy, İnsuyu, Babacık ve Kızıldere bölgesi, Akköy İlçesi'nde Gölemezli Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından termal turizm merkezi ilan edildi.

Pamukkale


Denizli'ye 18 kilometre uzaklıktaki Pamukkale Termal Merkezi'nde su sıcaklığı 35 derece. Termal su doktorlar tarafından kalp-damar sertliği,tansiyon,romatizma,raşitizm, felç,deri,göz,sinir sistemi ve damar hastalıkları için öneriliyor. Ayrıca ılık olarak içildiğinde termal su idrar yolu iltihapları, böbrek ve kum taşları için tedavi edici özelliğe sahip.
Karahayıt
Kendine özgü kırmızı rengi olan şifalı termal su ve 58 derece sıcaklığı ile termal çamurun sağlık turizminin en önemli merkezlerinden biri haline getirdiği Karahayıt kasabası, tedavi için gelenlerin konaklayabileceği otel ve pansiyonlara sahip. Ege Üniversitesi'nin raporuna göre termal su içerdiği zengin mineraller ile sağlık kaynağı.


Sarayköy


İzmir-Aydın-Denizli karayolu üzerinde bulunan Sarayköy, İzmir'e 220, Denizli'ye ise 22 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Önemli termal tesislerin bulunduğu ilçede en önemlisi Karataş Köyü yakınlarındaki Hamamaltı Jeotermal Alanı. Ayrıca Tırkaz Tekke köyleri yakınlarında da dört termal tesis bulunuyor. Sıcaklığı 80 dereceye kadar yükselen termal su romatizma, deri, kadın ve idrar yolu hastalıklarının tedavisinde çok etkili.

Akköy Gölemezli


Akköy- Gölemezli termal su kaynakları ise Pamukkale Özel Çevre Koruma Bölgesi yakınlarında yer alıyor. Akköy İlçesi'ne bağlı Gölemezli Beldesi ile Çeşmebaşı ve Kavakbaşı köylerini kapsıyor.Akköy İlçesi'nde ayrıca jeotermal ısıtmalı seracılık da yapılıyor. Bölgede bulunan dört kaynak birbirlerinden çok farklı özelliklere sahip. Bunlardan su sıcaklığı 35-60 derece arasında değişen termal alan çamur hamamı olarak kullanılıyor. Kaynak suyunun birleşiminde karbondioksit, sülfat, sodyum ve kalsiyum yer alıyor.Gölemezli'deki çamur kaplıcaları ise deri, mantar, sedef, egzama, hemoroid, kireçlenme ve rotamizma hastalıklarının tedavisi için tercih ediliyor.


Buldan Tripolis


Pamukkale -Akköy yolu üzerinde Tripolis Antik Kenti yakınında bulunuyor.

Çizmeli (Yenice)


Buldan'a 16 kilometre uzaklıkta. 56 derece sıcaklığındaki su romatizma, kalp-damar sertliği, hemoraid, karaciğer, deri, mide, bölrek ve kadın hastalıklarına iyi geliyor.

Çardak Beylerli


Beylerli Belediyesi'nin işlettiği kaplıca termal tesisi ilçe merkezine 20, Denizli'ye 78 kilometre uzaklıkta.