Doğu Karadeniz'in bereketli topraklarında yeşeren ve bölge halkının en önemli geçim kaynağı olan yaş çayda hasat dönemi yaklaşırken, gözler Tarım ve Orman Bakanlığı'nın açıklayacağı 2025 yılı alım fiyatındaydı. Ancak bakanlığın kilogram başına 25,44 lira olarak duyurduğu rakam, aylardır umutla bekleyen üreticiler arasında soğuk duş etkisi yarattı. Zira açıklanan bu fiyat, üreticinin bir kilo yaş çayı elde etmek için harcadığı ortalama 26,80 liralık maliyetin dahi altında kalıyordu. Üstelik çay üreticilerinin, artan gübre, ilaç, işçilik ve diğer girdi maliyetleri karşısında en az 35 lira olarak dile getirdikleri beklentinin yanına bile yaklaşamadı. Geçen yıl kilogram başına 19 lira olan alım fiyatına göre bu yıl yaklaşık yüzde 34'lük bir artış yapılmış olsa da, bu artışın üreticinin belini büken ekonomik yükü hafifletmekten uzak olduğu ve bölgedeki çay üretiminin geleceğine dair ciddi kaygıları beraberinde getirdiği ifade ediliyor.

Apple ve 9 teknoloji devine genişletilen soruşturma! Apple ve 9 teknoloji devine genişletilen soruşturma!

Fiyat üreticiyi tatmin etmedi, maliyetin altında kaldı

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2025 yılı yaş çay alım fiyatını kilogram başına 25,44 lira olarak açıklaması, bölgedeki çay üreticileri arasında derin bir hayal kırıklığına neden oldu. Aylardır süren belirsizliğin ardından açıklanan bu rakam, üreticilerin yüzünü güldürmediği gibi, tam aksine ekonomik sıkıntıların daha da derinleşeceği endişesini beraberinde getirdi. En temel sorun, açıklanan alım fiyatının, üreticinin bir kilogram yaş çayı yetiştirmek için katlandığı ortalama maliyet olan 26,80 liranın bile altında kalmasıydı. Bu durum, üreticinin her kilogram çay sattığında zarar edeceği anlamına geliyor. Üreticiler, gübre fiyatlarındaki fahiş artışlar, ilaçlama giderleri, artan işçilik maliyetleri ve diğer girdi kalemlerindeki yükselişler nedeniyle zaten zor bir sezon geçirmeye hazırlanırken, açıklanan bu fiyatın adeta "üretme, zarar et" anlamına geldiğini belirtiyorlar.
Bölgedeki üretici örgütleri ve ziraat odaları, bakanlığın fiyat belirleme sürecinde üreticinin sesine yeterince kulak vermediğini, artan maliyetleri ve enflasyonist baskıyı göz ardı ettiğini savunuyor. Üreticilerin en az 35 lira olarak belirlediği taban fiyat beklentisi, bakanlık tarafından açıklanan rakamın çok üzerinde kalırken, bu durum üreticinin devlete olan güvenini de sarsmış durumda. Açıklanan fiyatın, çay tarımının sürdürülebilirliği açısından ciddi bir tehdit oluşturduğu ve birçok üreticiyi çay bahçelerinden uzaklaştırabileceği endişesi dile getiriliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ