Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ''laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği'' iddiasıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulundu. HKP avukatı Ayça Okur, ''Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılarına hazır bir iddianame sunuyoruz. Bakalım taşıdıkları sıfatları gibi gerçekten laik Cumhuriyet’in savcıları mı yoksa örülmekte olan faşist din devletinin savcıları mı?'' dedi.

HKP'nin Gerekçesi: Laiklik Karşıtı Faaliyetler

HKP Genel Sekreter Yardımcısı Avukat Sait Kıran ve HKP Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Avukat Ayça Okur'un imzasını taşıyan başvuruda, AKP'nin laikliğe aykırı eylemler içerisinde bulunduğu vurgulandı. Başvuru dilekçesinde, AKP'nin dinci düzenlemeleri, hilafet çağrıları ve laikliğe karşı faaliyetlerinin sıralandığı ve parti yönetiminin bu eylemleri kararlılıkla sürdürdüğü ifade edildi.

Seçimi kaybeden Fatih Maçoğlu'nun yeni işi ne oldu? Seçimi kaybeden Fatih Maçoğlu'nun yeni işi ne oldu?

AKP'nin laik ve demokratik hukuk devleti yerine dini referanslarla toplumsal bir model oluşturma amacında olduğu belirtilen dilekçede, bu eylemlerin partinin genel başkanından itibaren süregeldiği vurgulandı. İddianamede, AKP'nin laiklik karşıtı faaliyetlerin merkezi haline geldiği ifadelerine yer verildi.

Anayasa Mahkemesi Kararı Anımsatıldı

Dilekçede, Anayasa Mahkemesi'nin daha önce verdiği kararlar hatırlatılarak, AKP'nin demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı eylemler içerisinde bulunduğu tekrar vurgulandı. Bu çerçevede, AKP'nin Anayasa, Siyasi Partiler Kanunu ve AİHS uyarınca kapatılması talep edildi.

"Laik Cumhuriyet Tehlikede"

Başvuruya ilişkin Yargıtay önünde açıklama yapan HKP avukatı Ayça Okur, “Laik Cumhuriyet can çekişiyor, faşist din devleti (şeriat) geliyor” dedi. Okur; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Taliban’a övgüler yağdırdığını, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in tarikat ve cemaatlerle yapılan protokolleri savunan konuşmasıyla laik Cumhuriyet’e meydan okuduğunu, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun özerklik konuşmasında ülkenin etnik ve din temelli bölünüp parçalanmasını net bir şekilde savunduğunu iddia etti. 

İktidarın koruyup kollaması, yönlendirmesi altında hilafet mitingleri düzenlenmekte, Anıtkabir’de laik Cumhuriyet karşıtı, şeriat yanlısı sloganlar atılmaktadır. Ülkenin camileri iktidardaki davalı siyasi partinin siyasal propaganda mekanlarına dönüştürülmüştür. 10 Kasım’da bir kısım ortaçağcı tarikatçı teğmen Antiemperyalist Kurtuluş Savaşımız’ın önderi Mustafa Kemal Atatürk rozetini takmayı reddetmekte ve fotoğrafını da buruşturup yere atabilmektedir''

"Yargıtay'a Güveniyoruz"

Avukat Ayça Okur, yaptığı açıklamanın sonunda ''Şimdi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılarına hazır bir iddianame sunuyoruz. Bakalım taşıdıkları sıfatları gibi gerçekten laik Cumhuriyet’in savcıları mı yoksa örülmekte olan faşist din devletinin savcıları mı? Hep birlikte görelim'' ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABER MERKEZİ