GENEL

Yağmur barajlara çare olacak mı?

Meteoroloji'nin uyarılarının ardından İzmir'i esir alan sağanak yağış, kuzey ilçelerinde hayatı felç ederken, kuraklığın pençesindeki kentin barajlarına "çare" olamadı. Foça ve Aliağa'da cadde ve sokaklar göle dönerken, gözlerin çevrildiği barajlardaki tablo endişenin boyutunu gözler önüne serdi. Geçen yıl yüzde 12'nin üzerinde olan Balçova Barajı'nda kullanılabilir su sıfıra inerken, kentin en önemli su kaynağı Tahtalı'daki doluluk oranı yüzde 1,46'ya kadar geriledi.

Abone Ol

İzmir, haftalardır süren kurak ve sıcak havanın ardından nihayet yağmura kavuştu, ancak bu kavuşma beklenenden daha çetin oldu. Meteoroloji 2'nci Bölge Müdürlüğü'nün uyarılarının ardından özellikle kentin kuzey ilçeleri sağanak yağışın esiri oldu. Sabah saatlerinde Foça'da başlayan ve kısa sürede şiddetini artıran yağmur, ilçe merkezini adeta bir göle çevirdi. Yağışa hazırlıksız yakalanan vatandaşlar kapalı alanlara sığınarak çaresizce beklerken, çok sayıda cadde ve sokakta oluşan su birikintileri trafiği durma noktasına getirdi. Benzer manzaralar kısa bir süre sonra Aliağa'da da yaşandı. Aniden bastıran yağış nedeniyle sürücüler yollarda ilerlemekte güçlük çekerken, belediye ekipleri su baskınlarına karşı teyakkuza geçti. Yağmur, birçokları için bir sevinç kaynağı olsa da, yarattığı anlık kaos ve altyapı sorunları bu sevinci gölgede bıraktı.

Gözler barajlarda: Tablo geçen yılı mumla aratıyor

Ani yağışların şehir merkezlerinde yarattığı olumsuzluklara rağmen, asıl endişe verici tablo İzmir'in su kaynaklarında yaşanıyor. Kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan barajlardaki doluluk oranları, tehlike çanlarının ne kadar yüksek sesle çaldığını gözler önüne seriyor. İZSU'nun 11 Kasım 2025 tarihli verilerine göre, kente su sağlayan altı büyük barajın tamamında durum kritik. Geçen yıl aynı dönemde aktif doluluk oranı yüzde 12,91 olan Balçova Barajı'nda kullanılabilir su hacmi tamamen sıfırlanmış durumda. Bir diğer önemli kaynak olan Gördes Barajı da aynı kaderi paylaşarak kullanılabilir su rezervi sıfıra inmiş bir halde can çekişiyor. Bu iki barajın fiilen devre dışı kalması, tüm yükün diğer kaynaklara binmesine neden oluyor.

Tahtalı ve diğer barajlar da alarm veriyor

İzmir'in en büyük su kaynağı olan ve tek başına kentin önemli bir bölümünün ihtiyacını karşılayan Tahtalı Barajı'ndaki durum ise belki de en endişe vericisi. Geçen yıl bu zamanlar aktif doluluk oranı yüzde 12,65 olan barajda, bu oran bugün itibarıyla sadece yüzde 1,46'ya düşmüş durumda. Rakamlarla ifade etmek gerekirse, geçen yıl 36 milyon metreküp kullanılabilir suyu olan barajın bugün sadece 4,1 milyon metreküp suyu kalmış. Diğer barajlarda da durum farksız değil. Güzelhisar Barajı, yüzde 44,95'lik oranıyla diğerlerine göre daha iyi durumda görünse de, geçen yılki yüzde 64,92'lik seviyesinin çok uzağında. Ürkmez ve Alaçatı Kutlu Aktaş barajları ise adeta çöle dönmüş durumda; doluluk oranları sırasıyla yüzde 3,70 ve yüzde 0,05 gibi dip seviyelerde bulunuyor.

Tek bir yağmur kuraklığa çare değil

Foça ve Aliağa'yı teslim alan sağanak yağışların, bu korkutucu tabloyu değiştirmekten çok uzak olduğu bir gerçek. Uzmanlar, bu tür kısa süreli ve şiddetli yağışların toprak tarafından emilemeden hızla akışa geçerek denize karıştığını, baraj havzalarına etkisinin ise "devede kulak" misali olduğunu belirtiyor. İzmir'in ve barajların kurtuluşu için gereken şey, ani ve sellere neden olan şok yağışlar değil, haftalar, hatta aylar boyunca sürecek olan istikrarlı ve düzenli kış yağmurları. Aksi takdirde, sokakları ve caddeleri dolduran yağmur suları sadece anlık bir sevinç ve büyük bir zahmet olarak kalacak, kentin kapısındaki büyük kuraklık ve su krizi tehlikesi ise her geçen gün artarak devam edecek. İzmir'in önümüzdeki kış mevsiminde bol ve bereketli yağışlar almaktan başka bir çaresi kalmamış görünüyor.