Haber/ Didar DEMİRCİ

Raf ömrü kısa olan haldeki tonlarca ürün çöpe gitti. Cebine tek kuruş girmeyen üretici, büyük mağduriyet yaşıyor.

Kovid 19 vakalarının tavan yaptığı bir süreçten geçen Türkiye, bu nedenle 17 günlük bir tam kapanmaya gitti. Bu süreçte kapalı olan semt pazarları tonlarca sebze ve meyvenin çöpe gitmesine neden oldu. Hallerdeki ürünlerin fiyatı iyice dip yaptı. Bu durumdan şikayetçi olan üretici ve esnaf, bayramın yaklaştığına da dikkat çekerek tam kapanma sürecinde bu konuyla ilgili herhangi bir önlem alınmamasından dolayı isyan etti.

Konuya ilişkin Tarım Orkam Sen İzmir Şube Başkanı Çağdaş Topal, İzmir Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Hamdin Erişen ve Antalya’da yerli tohum üreticisi olan Ali Kaynak gazetemize konuştu.

Erişen, esnafın kan ağladığına dikkat çekerek, “Hallerdeki ürünler neredeyse bedavaya satılacak ama alış-veriş merkezlerindeki fiyatlarda bir değişiklik yok. Bizleri kapattılar ama kapalı alanlarda satış yapan alış-veriş merkezleri açık. Bu durumu nasıl açıklayacaklar? Bizim kapalı olmamızın nedeni dayımızın olmaması mı?” dedi.

Plansız yönetim anlayışından vazgeçilmeli

17 günlük kapanma süreci ve daha önce uygulanan dışarı çıkma yasaklarında da toplumsal anlamda gıda tüketiminde önemli bir artış olduğunu hatırlatan Tarım Orkam Sen İzmir Şube Başkanı Çağdaş Topal, “Ülkemizde tüketilen gıdanın tedariki “tarladan sofraya tabiriyle” birçok sektörü içinde barındıran kapsamlı bir üretim, tedarik ve pazarlama sürecini kapsamaktadır. Özellikle vatandaşlarımızın gıda ulaşımında önemli bir yeri bulunan halk pazarlarının bu süreçte kapatılmış olması halk sağlığı için zaruri bir adım olsa da bu zincirin önemli bir parçasının devre dışı kalması, sürecin içinde kalan diğer sektörleri de önemli ölçüde etkilemiştir. Bu anlamda en büyük zararı da sektörün pazarlama ayağının ilk adımı olan meyve ve sebze hallerinde kendini göstermiştir. Bugün hal esnafının ürünlerini pazarlayamaması üretimi için önemli emekler harcanan gıda ürünlerinin bozulmasına ve çöpe gitmesine neden olmaktadır. Bu döngünün bozulması sadece hal esnafına zarar vermeyip üretimi sağlayan tarım sektöründe de ciddi zorluklar meydana getirecektir. Gıda tedarikinin sadece büyük marketler tarafından karşılandığı plansız yönetim anlayışından bir an önce vazgeçilerek acil adımlar atılmalı, buradaki mağduriyet giderilmelidir” diye konuştu.

Tamamen marketlere yaradı

Türkiye’nin önemli yerli tohum üreticilerinden olan Ali Kaynak, Antalya’da da durumun aynı olduğuna dikkat çekti. Kaynak, “Hallerde marketler haricinde mal alan yok. Semt pazarları kapalı olduğu için üretici hale getirdiği malını satamaz oldu. Fiyatlar çok hızlı bir şekilde düştü. Yaş meyve ve sebzenin raf ömrü kısadır. Raf ömrü de kısa olduğu için üretici pazarda satamadığı malını götürüp yiyemediği ya da dağıtamadığı için yerlere, çöplere attı. Çok bilinçsiz bir şekilde tam kapanma yapıp üretimin nasıl değerlendirileceği konusunda kafa yormadılar. Böyle bir facia geldi. Zaten son zamanlarda üretim girdileri de yüzde yüzlere yakın artmıştı. Dövizle bağlantılı olarak ilaç gübre fiyatları arttı. Acı bir tablo ile karşı karşıyayız. Çiftçi büyük zararda” dedi. Öte yandan Kaynak, Ocak, Şubat ve Mart aylarında seralarda üretimi yapılan ürünlerin sıcak havaların gelmesiyle birlikte hızlı bir şekilde satışının yapıldığını ve bu süreçte pazardaki sebze meyve fiyatlarının eldeki ürünlerin bolluğu nedeniyle kontrollü bir şekilde düştüğünü dile getirerek, “Bir anda pazarda talep kesilince ürün üreticinin elinde kaldı. Anlamadığımız ise kapalı mekanlarda müşteri ağırlayan marketler açık, ama açık alanlarda kurulan semt pazarlarını kapalı. Bize sorsanız bunun en mantıklı yanı haftalık semt pazarlarını açarsın ve insanları oraya kontrollü götürürsün. Çözümü böyle olması lazımdı. Bu durum tamamen marketlere yaradı” şeklinde konuştu.