Uğur Yücel, Yavuz Turgul’un yönetmenliğini yaptığı ve senaryosunu kaleme aldığı 1996 yapımı ‘Eşkıya’ filminde başrolü Şener Şen ile paylaştı. Yücel, bu kült filmle Türk sinemasında büyük bir gişe patlaması yaşattı.
Brand Week Istanbul’da Uğur Yücel
Brand Week Istanbul’un ilk gününde, ‘Yıkmak ve Yeniden Yaratmak Arasında Sanatçı’ başlıklı oturumda, etkinliğin onur konuğu olarak Uğur Yücel ağırlandı. 66 yaşındaki usta oyuncu, Yekta Kopan ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.
“Eşkıya İzlerken Ağladım”
Yücel, eski filmlerini izlemediğini ancak tesadüfen açık havada denk geldiği Eşkıya’yı izlediğinde ilk defa ağladığını paylaştı. Kendi oyunculuğunu beğenmediğini ve o dönem oyunculuğu bıraktığını aktardı.
“Sanatçılar Normal İnsan Olamazlar”
Yücel, normal insanların konformist olduğunu, ancak sanatçıların öyle olmadığını belirtti. Sanatçıların doğaları ve yaratımları gereği normal insan olamayacaklarını, beklenildiği gibi uyumlu bir varlık gösteremeyeceklerini ifade etti.
“Konservatuvarı Bırakmama Ramak Kalmıştı”
Yücel, konservatuvar okurken Yıldız Kenter’e “Ben tiyatrocu olmak istemiyorum” dediğini itiraf etti. Ancak “halkı oynamak” isteğiyle konservatuvarı bırakmaya ramak kala, Haldun Taner’in “Aristofanes oynamazsan, Shakespeare bilmezsen iyi bir kabare oyuncusu olamazsın” sözleriyle ikna olduğunu anlattı.
“Hayatta Hiç Ünvanım Olmadı”
Yücel, hayatında hiçbir ünvanı kabul etmediğini vurguladı. Üsküdar’da Mehtap Düğün Salonu’nda davul çalarak para kazanmaya başladığını belirtti. Müzisyen, tiyatrocu, sinemacı, yönetmen, senarist… Bunların hepsini kendisine söyleyenler olduğunu ancak kendisinin hiçbirini ünvan olarak kabul etmediğini ifade etti.
“Yazı Tura Zamanın Çok Çok İlerisinde Bir İş Oldu”
Yücel, senaryosunu yazdığı ve yönettiği işlerde bir yönetmen olarak oyunculuğunu, bir oyuncu olarak da kendi yönetmenliğini eleştirdiğini ifade etti. En iyi işinin ‘Yazı Tura’ olduğunu belirtti. ‘Alacakaranlık’ dizisinde canlandırdığı komiser karakterini ise ayrı bir yere koyduğunu söyledi.
