Tüm Türkiye'yi yasa boğan trajik uçak kazasında şehit olan kahraman askerlerden Yarbay Gökhan Korkmaz'ın (41) yürek burkan yaşam öyküsü, acıyı bir kat daha artırdı. Görev başında şehadete yürüyen Korkmaz'ın, kariyerinin baharında Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) TSK'daki milliyetçi subayları tasfiye etmek için kurguladığı en alçak tezgâhlardan birinin mağduru olduğu öğrenildi. Korkmaz, kamuoyunda "İzmir Askeri Casusluk" davası olarak bilinen kumpasla gözaltına alınmış ve yıllarca yargılanmıştı.

LeMan karikatüristi Doğan Pehlevan’a tahliye kararı
LeMan karikatüristi Doğan Pehlevan’a tahliye kararı
İçeriği Görüntüle

'Milli orduya kurulan en fütursuz kumpastı'

Şehit Yarbay Korkmaz'ın o karanlık dönemde avukatlığını üstlenen Murat Saraçoğlu, Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada, yaşanan adaletsizliği ve müvekkilinin direnişini anlattı. Korkmaz'ın, henüz gencecik bir Üsteğmen rütbesindeyken bu iftira kampanyasının ortasında kaldığını belirten Saraçoğlu, "Müvekkilimin maruz kaldığı ‘İzmir casusluk ve fuhuş’ soruşturması, milli orduya kurulan kumpasların en fütursuzuydu" sözleriyle davanın bir hukuk süreci değil, organize bir operasyon olduğunu vurguladı.

Delillerin sahteliğini kanıtladık ama yargılamaya devam ettiler

Avukat Saraçoğlu, o dönemde FETÖ'nün yargıyı nasıl bir silah olarak kullandığını çarpıcı bir örnekle gözler önüne serdi. Kumpasın temel dayanağı olan dijital kayıtlar üzerinde yaptıkları teknik incelemeyi anlatan Saraçoğlu, "Soruşturmanın daha en başında, dijital kayıtların ve sözde delillerin, el koyma tarihlerinden daha sonraki bir tarihte üretilmiş olduğunu tespit ettik. Bu somut kanıtı yetkililere sunduk" dedi.

Ancak bu net sahtecilik kanıtına rağmen, o dönemin yargı mensuplarının süreci ilerlettiğine dikkat çeken Saraçoğlu, "Maalesef, sonradan meslekten ihraç edilen ve kumpasın aleti haline gelen hâkim ve savcılar, bu gerçeği görmezden gelerek yargılamayı fütursuzca devam ettirdiler" ifadelerini kullandı.

Asıl hedef TSK'nin itibarı ve tasfiyesiydi

Avukat Saraçoğlu'nun açıklamaları, davanın görünen yüzünün ardındaki asıl hedefi de ortaya koydu. Bu yargılamaların, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) itibarsızlaştırmak ve vatansever personeli ordudan uzaklaştırmak için bilinçli bir araç olarak kullanıldığını belirtti. Saraçoğlu, "Bu sahte yargılamalarla, birçok değerli Türk askerinin TSK’den tasfiyesine neden olan alçak süreçlerde rol oynadılar. Buna ilaveten, 'casusluk' ve 'fuhuş' gibi çirkin yaftalarla TSK’nin millet nezdindeki itibarıyla oynanmaya çalışıldı" diyerek operasyonun vahametini dile getirdi.

Kaynak: HABER MERKEZİ