HABER MERKEZİ- Gordion’un ardından Başkent’in bir tarihi değeri daha UNESCO Dünya Mirası Kesin Listesi’ne girdi.  45’inci UNESCO Dünya Mirası Komitesi Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bir araya geldi. Ankara Büyükşehir Belediyesinden yetkililerin de katıldığı toplantıda yapılan oylama sonucunda Altındağ ilçesi Ulus bölgesinde bulunan Aslanhane Camii’nin UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne girmesi kararlaştırıldı. Ulus’ta bulunan ve yapımı 13. yüzyıla dayanan ahşap malzeme ve desteklerden oluşan Aslanhane Camii, listeye Ankara’dan giren ikinci kültür hazinesi oldu.

Aslanhane Camii’nin listeye alınması ile ilgili müjdeyi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş sosyal medya hesaplarından duyurdu. Yavaş, şu ifadeleri kullandı:

“İki sevindirici haber art arda. Gordion Antik Kenti'nin ardından Aslanhane Camii de UNESCO Dünya Mirasları'nın arasında. Ceviz ağacının sütunlarını taşıdığı 800 yıllık tarihi camimiz, Başkentimizin tarih ve turizm atılımı ile birlikte kentimizin kalkınmasında önemli rol oynayacak.”

Ankara Kalesi’nin güney ucunda bulunan ve 13’üncü yüzyılda inşa edilen Ahî Şerafeddin Camii veya halk arasında bilinen adıyla Aslanhane Camii, Anadolu Selçuklu döneminin içi ahşap direkli, ahşap camileri arasında yer alıyor

Filmlerde Yapay Zeka Yaklaşımı paneli düzenlendi Filmlerde Yapay Zeka Yaklaşımı paneli düzenlendi

ASLANHANE CAMİİ

Arslanhane Camii: Ankara'nın Tarihi Hazinesi

Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan Arslanhane Camii veya halk arasındaki adıyla Arslanhane Camii, 13. yüzyıla tarihlenen önemli bir camiidir. Ankara Kalesi'nin güney ucunda konumlanmıştır.

Selçuklu Dönemi Ahşap Camii

Bu camii, Anadolu Selçuklu dönemine ait ve ahşap direklere, ahşap tavana sahip tipik camilerden biridir. Şehrin en eski ve önemli yapılarından biri olarak kabul edilir. Ayrıca, 2023 yılı itibariyle UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer almaktadır.

"Arslanhane" Adının Kökeni

Caminin adı, kuzeydoğusundaki Ahi Şerafeddin Türbesi'nin dış duvarında bulunan aslan heykeli nedeniyle "Arslanhane" olarak bilinir.

Tarihçe

Arslanhane Camii'nin yapım tarihi ve yapıcıları hakkında kesin bilgilere ulaşılamamıştır. İki farklı kitabe bulunsa da yapının tam yapılış tarihi konusunda farklı görüşler mevcuttur. Araştırmacılardan bazılarına göre cami, 1289-1290 yıllarında Ahi Hüsameddin ve kardeşi Ahi Hasaneddin tarafından yaptırılmıştır. Diğer bir görüşe göre ise Emir Seyfeddin Ay-aba tarafından 13. yüzyılın başlarında inşa edilmiş, daha sonra 1280-1290 yıllarında ise tamir görmüştür.

Mimari Özellikler

Arslanhane Camii, 24 ahşap sütunla desteklenen, yaklaşık olarak 21,50 x 25,00 metre boyutlarındaki bir yapıdır. Ahşap sütunlar, ahşap minber ve alçı mihrap gibi özellikleriyle Ankara'daki Selçuklu eserlerinin en görkemlilerinden biridir.

Üç Kapılı Cami

Caminin üç kapısı bulunur: doğu, batı ve kuzey kapıları. Kuzey kapısı, diğerlerine göre daha süslüdür ve oyma mermer, patlıcan moru ve firuze renkli çinilerle süslenmiştir.

Minare ve Mihrap

Yapının tek minaresi kuzeydoğu köşesinden yükselir. Minarenin kaidesi Roma ve Bizans döneminden kalma malzemelerle inşa edilmiştir. Mihrap ise mozaik çinilerle kaplıdır ve Anadolu'daki Selçuklu mihraplarının en güzel örneklerinden biridir.

Minberin Özellikleri

Caminin minberi ceviz ağacından yapılmış olup, "Kündekâri minber" tarzının başarılı bir örneğidir. Üzerindeki kitaba göre minber, 1290 yılında Mehmed b. Ebû Bekir tarafından yapılmıştır.

Bahçede Bulunan Mezarlar

Camii bahçesinde minare altında ve doğu cephesinde toplam altı mezar bulunur. Ayrıca, yapının kuzeyinde küçük bir meydan ve Ahi Şerafettin Türbesi yer almaktadır.

Arslanhane Camii, Ankara'nın tarihine tanıklık eden ve kültürel mirası temsil eden önemli bir yapıdır. Günümüzde hala ibadete açıktır ve ziyaretçilerini tarihle buluşturmaya devam etmektedir.

Kaynak: BÜLTEN