İsrail’in BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) yönelik faaliyet yasağının ele alındığı duruşmalar, Lahey’deki Barış Sarayı’nda beş gün sürecek oturumlarla devam ediyor. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 39 ülke ve dört uluslararası kuruluş, İsrail’in BM kurumlarına yönelik kısıtlamalarına dair görüşlerini Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) sunuyor.

Duruşmaların üçüncü gününde Türkiye adına söz alan Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yılmaz, Divan’ın 19 Temmuz 2024’te yayımladığı istişari görüşe atıfta bulunarak, İsrail’in Filistin topraklarında sürdürdüğü işgal ve zulmün artık hukuki olarak da teyit edildiğini vurguladı.

"GAZZE'DE TARİHTE BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR SAVAŞ YAŞANIYOR"

Yılmaz, Gazze’deki sivil nüfusun benzeri görülmemiş bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu, İsrail'in sadece Gazze'yle sınırlı kalmayıp Batı Şeria’ya ve hatta Lübnan ve Suriye gibi komşu ülkelere de saldırgan politikalarını yaydığını ifade etti. İsrail'in 15 Ocak 2025’te ilan edilen ateşkese uymadığını belirten Yılmaz, uluslararası toplumun Gazze’deki insanlık dramını durdurmada yetersiz kaldığını söyledi.

Resmi Gazete'de yayımlandı: Enerjide acele kamulaştırma kararları! Resmi Gazete'de yayımlandı: Enerjide acele kamulaştırma kararları!

BM verilerine göre Batı Şeria’daki kamplara yönelik saldırılar sonucunda 50 bin kişinin yerinden edildiğini hatırlatan Yılmaz, İsrail Savunma Bakanlığı’nın bu kişilerin geri dönüşüne izin verilmeyeceğini açıkça beyan ettiğini kaydetti.

"TÜRKİYE'NİN YAKLAŞIMI ULUSLARARASI HUKUKA DAYANIYOR"

Türkiye’nin İsrail’e yönelik eleştirilerinin uluslararası hukuk temeline dayandığını vurgulayan Yılmaz, Filistin halkının temel hizmetlere erişiminin engellenmemesinin İsrail’in yasal sorumlulukları arasında yer aldığını ifade etti. Türkiye’nin tutumunun, BM Şartı ve insan hakları hukukunun temel ilkeleriyle uyumlu olduğunun altını çizdi.

İsrail'in BM çalışanlarının özellikle Doğu Kudüs’teki hareketlerini kısıtladığını dile getiren Yılmaz, Cenevre Sözleşmeleri uyarınca bu tür engellemelerin uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirterek, "Adaletin tecellisini engelleyen bu tutum, aynı zamanda BM’nin tarafsızlık ilkesine de bir tehdittir" dedi.

681323Dfbe913270 W1200Xh800

"İSRAİL'İN YARDIM ENGELİ, TOPLU CEZALANDIRMA ANLAMINA GELİYOR"

Yılmaz, İsrail'in 2 Mart itibarıyla Gazze'ye tüm insani yardım girişini durdurduğunu hatırlatarak, bu kararın Gazze’deki sivil nüfusu topluca cezalandırmak anlamına geldiğini ifade etti. İsrail’in işgalci güç olarak Dördüncü Cenevre Sözleşmesi uyarınca insani yardımı sağlamakla yükümlü olduğunu dile getiren Yılmaz, bu yükümlülüğün sistematik şekilde ihlal edildiğini söyledi.

UNRWA’nın uzun süredir baskı altında olduğunu kaydeden Yılmaz, Ajans’ın personeline yönelik hareket kısıtlamaları, keyfi gözaltılar, BM tesislerinin hedef alınması ve Gazze’ye yönelik abluka gibi uygulamaların, yardım çalışmalarını ciddi şekilde aksattığını ifade etti. UNRWA'nın, İsrail’in bu ihlallerine ilişkin çok sayıda belge sunduğunu belirtti.

"GEÇİCİ TEDBİRLER ÇİĞNENİYOR, İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR"

Yılmaz ayrıca, Uluslararası Adalet Divanı’nın Güney Afrika’nın başvurusuyla aldığı 26 Ocak, 28 Mart ve 24 Mayıs 2024 tarihli geçici tedbir kararlarının da İsrail tarafından ihlal edildiğine dikkat çekti. Bu kararların, Filistin halkının fiziksel yok oluşuna yol açabilecek koşulların önlenmesini ve Gazze’ye engelsiz yardım sağlanmasını şart koştuğunu hatırlatan Yılmaz, UNRWA’nın engellenmesinin doğrudan bu tedbirlerin ihlali anlamına geldiğini vurguladı.

İsrail’in 2 Mart’tan bu yana Gazze’ye uyguladığı tam kuşatmanın sekiz haftayı aşarak Ekim 2023’teki ilk kuşatma süresini geçtiğine dikkat çeken Yılmaz, “Gıda ve tıbbi yardımlar neredeyse tükenmiş durumda. Bu durum açıkça insanlık dışı bir krizi derinleştiriyor” dedi.

"ULUSLARARASI CAMİA, TARİHİ BİR SORUMLULUKLA KARŞI KARŞIYA"

Konuşmasının sonunda Yılmaz, mahkemeden sadece İsrail’in uluslararası yükümlülüklerine dikkat çekmesini değil, aynı zamanda BM kurumlarına ve uluslararası örgütlere yönelik baskıların da açıkça hukuka aykırı olduğunun tescil edilmesini beklediklerini ifade etti. Türkiye'nin, İsrail-Filistin meselesinde adil ve sürdürülebilir bir çözümün yanında olmaya devam edeceğini söyledi.

UNRWA'YA KISITLAMA, DİVAN'IN GÜNDEMİNDE

İsrail Meclisinin 28 Ekim 2024’te UNRWA’nın faaliyetlerini sınırlayan yasaları kabul etmesi ve 31 Ocak 2025’te Doğu Kudüs’teki UNRWA çalışmalarını durdurmasıyla başlayan süreçte, UAD’den istişari görüş talep edildi. Duruşmalarda Arap Ligi, İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği ve BM de görüşlerini sunacak. İsrail ise yazılı beyan vermesine rağmen duruşmalarda sözlü olarak yer almayacak.

Divan, 2 Mayıs’ta sona erecek duruşmaların ardından danışma görüşünü hazırlamak üzere müzakere sürecine girecek. Nihai görüşün önümüzdeki 4 ila 6 ay içinde açıklanması bekleniyor.

681323F02Df25690 W1200Xh800

Kaynak: AA