Turizm sektörü, dünyanın en büyük ve en hızlı büyüyen ekonomik faaliyetlerinden biri. Ancak bu sektör, hem Kovid-19 salgını hem de iklim krizi gibi ciddi zorluklarla karşı karşıya. Turizm sektörünün iklim krizine uyum sağlamak ve karbon ayak izini azaltmak için neler yaptığını ve yapması gerektiğini inceleyelim.

Turizm sektörünün küresel ekonomideki yeri

Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) tarafından yayınlanan 2022 raporuna göre, turizm sektörü, doğrudan ve dolaylı olarak küresel ekonominin yüzde 7,6’sını oluşturuyor. Bu oran, sektörün 7,7 trilyon dolarlık bir büyüklüğe sahip olduğu anlamına geliyor. Turizm sektörü, aynı zamanda 330 milyon kişiye istihdam sağlıyor ve küresel ihracatın yüzde 10,5’ini gerçekleştiriyor.

Kovid-19 salgını öncesinde ise turizm sektörünün küresel ekonomideki payı yüzde 10,4’tü. Sektörün büyüklüğü ise 10 trilyon dolara yakındı. Ancak salgın nedeniyle sektör, 2020 yılında yüzde 49,1 oranında daraldı ve 4,5 trilyon dolarlık bir kayıp yaşadı. 2021 yılında ise sektörün yüzde 41,1 oranında toparlanması ve 5,6 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor.

Turizm sektörünü tehdit eden iklim krizi

Turizm sektörü, iklim koşullarına doğrudan bağlı bir sektör. Bu nedenle iklim krizi ve küresel ısınma, sektörün hem talep hem de arz tarafını etkiliyor. İklim krizi, turistik bölgelerin doğal güzelliklerini, biyoçeşitliliğini, kültürel mirasını ve altyapılarını olumsuz yönde değiştiriyor. Aynı zamanda turistlerin seyahat tercihlerini, davranışlarını ve harcamalarını da etkiliyor.

Türk-Yunan sınırına yeni köprü Türk-Yunan sınırına yeni köprü

İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi akademisyenleri tarafından hazırlanan bir rapora göre, iklim krizi, turizm sektörünü şu şekilde tehdit ediyor:

  • Deniz seviyelerinin yükselmesi, kıyı bölgelerinde erozyona, tuzlanmaya, su baskınlarına ve altyapı hasarlarına neden oluyor. Bu da kıyı turizminin cazibesini azaltıyor.
  • Aşırı hava olayları, turistik bölgelerde can ve mal kayıplarına, ulaşım aksaklıklarına, seyahat iptallerine ve güvenlik endişelerine yol açıyor. Bu da turistlerin seyahat isteğini ve memnuniyetini düşürüyor.
  • Okyanusların asitlenmesi ve sıcaklıkların artması, mercan kayalıklarının beyazlaşmasına ve ölmesine neden oluyor. Bu da deniz turizminin en önemli cazibe merkezlerinden birini yok ediyor.
  • Sıcaklıkların artması, kış sporları için gerekli olan kar örtüsünün azalmasına ve kalitesinin düşmesine neden oluyor. Bu da kış turizminin sürdürülebilirliğini tehlikeye atıyor.
  • Orman yangınları, turistik bölgelerin doğal güzelliklerini, biyoçeşitliliğini, hava kalitesini ve iklimini bozuyor. Bu da turistlerin sağlığını ve konforunu etkiliyor.

Turizm sektörünün iklim kriziyle mücadele yolları

Turizm sektörü, iklim kriziyle başa çıkmak için hem uyum hem de azaltım stratejileri geliştirmesi gerekiyor. Uyum stratejileri, sektörün iklim krizinin olumsuz etkilerine karşı direncini artırmayı amaçlıyor. Azaltım stratejileri ise sektörün karbon ayak izini ve sera gazı emisyonlarını azaltmayı amaçlıyor.

Uyum stratejileri arasında şunlar sayılabilir:

  • Turistik bölgelerin iklim değişikliğine uyum kapasitesini artırmak için altyapı, teknoloji, yönetim ve finansman yatırımları yapmak.
  • Turistik bölgelerin iklim risklerini değerlendirmek, izlemek ve raporlamak için bilimsel veri ve araçlar kullanmak.
  • Turistik bölgelerin doğal ve kültürel kaynaklarını korumak ve iyileştirmek için sürdürülebilir turizm uygulamaları geliştirmek.
  • Turistlerin iklim kriziyle ilgili farkındalık, bilgi ve becerilerini artırmak için eğitim, iletişim ve katılım faaliyetleri düzenlemek.
  • Turistlerin seyahat tercihlerini, davranışlarını ve harcamalarını iklim dostu hale getirmek için teşvik, vergi, düzenleme ve etiketleme gibi politikalar uygulamak.

Azaltım stratejileri arasında şunlar sayılabilir:

  • Turizm sektörünün enerji verimliliğini, yenilenebilir enerji kullanımını ve atık yönetimini iyileştirmek için teknolojik ve operasyonel çözümler sunmak.
  • Turizm sektörünün sera gazı emisyonlarını ölçmek, raporlamak ve azaltmak için standartlar, protokoller ve araçlar geliştirmek.
  • Turizm sektörünün karbon ayak izini telafi etmek için karbon piyasalarından, karbon vergilerinden ve karbon ticaretinden yararlanmak.
  • Turizm sektörünün iklim kriziyle mücadele için ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde iş birliği ve koordinasyon yapmak.

Turizm sektörü, iklim kriziyle mücadele etmek için hem sorumluluk hem de fırsat sahibi bir sektör. Sektör, hem kendi sürdürülebilirliğini hem de gezegenin geleceğini korumak için iklim kriziyle mücadeleye katkıda bulunmalıdır.

Kaynak: HABER MERKEZİ