Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında yapılacak yeni görüşme için resmi adımlar atıldı. Rus yetkililer, iki tarafın önümüzdeki günlerde bir araya gelmesi konusunda anlaşmaya vardığını duyurdu. Bu gelişme, uluslararası kamuoyunda jeopolitik dengeler açısından kritik bir adım olarak yorumlandı.
Putin ile Trump arasındaki bu temas, son dönemde özellikle Ukrayna savaşı, Orta Doğu gelişmeleri ve küresel enerji krizi gibi konuların gölgesinde büyük önem taşıyor.
Tarih belli, yer gizli tutuluyor
Görüşmenin duyurusunu yapan isim, Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov oldu. Gazetecilere konuşan Uşakov, iki tarafın şu anda görüşmenin detayları üzerinde çalıştığını belirtti. Uşakov, “Görüşmenin yapılacağı yer konusunda uzlaşı sağlandı ancak lokasyon daha sonra açıklanacak” diyerek, güvenlik ve diplomatik hassasiyetler nedeniyle bilgi paylaşımını sınırlı tuttuklarını ifade etti.
Uşakov ayrıca, görüşmenin gelecek hafta içerisinde gerçekleşmesinin planlandığını söyledi. Ancak görüşmeye dair hazırlıkların tam olarak ne kadar süreceğini öngörmenin şu aşamada güç olduğunu da sözlerine ekledi.
Küresel gündemin merkezinde: Ukrayna, Çin ve enerji başlıkları
Beklenen Trump-Putin zirvesi, yalnızca ABD ve Rusya arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda küresel stratejik gelişmeleri de etkileyebilecek bir buluşma olarak değerlendiriliyor. Özellikle Ukrayna’daki savaşın seyrini değiştirebilecek diplomatik hamleler, bu görüşmenin en önemli başlıklarından biri olacak.
Diğer yandan, Çin ile ABD arasındaki gerilim, Avrupa’daki enerji güvenliği ve Orta Doğu’daki istikrarsızlık gibi konuların da iki liderin ajandasında yer alması bekleniyor.
Trump’tan son dönemde aktif diplomasi adımları
ABD Başkanı Donald Trump, son dönemde uluslararası ilişkilerde daha görünür bir profil çiziyor. Geçtiğimiz günlerde Moskova’ya giden Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Putin ile yaptığı görüşmenin ardından dönüşünde Trump’a kapsamlı bir rapor sundu. Bu temas, yeni görüşmenin zemininin hazırlanmasında önemli rol oynamıştı.
Trump yönetimi, özellikle Ukrayna savaşının bir "adil çözümle" sona ermesini savunurken, Putin’le doğrudan temas kurarak süreci hızlandırma niyetinde olduğunu açıkça ortaya koydu.