İngiltere Premier Lig'de yeni sezona şampiyonluk parolasıyla hazırlanan ve kadrosunu yıldız isimlerle güçlendirmeyi hedefleyen Tottenham, Avrupa transfer piyasasının en dikkat çekici imzalarından birini attı. Londra ekibi, geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında Alman devi Bayern Münih'ten kiralık olarak kadrosuna kattığı ve performansıyla büyük beğeni toplayan 20 yaşındaki Fransız forvet Mathys Tel'in bonservisini aldığını resmen duyurdu. Kiralık sözleşmesindeki satın alma opsiyonunu kullanan Tottenham, bu transferle sadece bugünü değil, geleceğini de güvence altına aldığının sinyallerini verdi. Bu devasa yatırım, kulübün genç yıldıza olan inancını ve ondan beklentilerinin ne kadar yüksek olduğunu gözler önüne seriyor.
Londra'da kalıcı oldu: Kiralık geldi, gönülleri fethetti
Mathys Tel'in Tottenham'a kalıcı transferinin temelleri, geçtiğimiz sezonun devre arasında atılmıştı. Bayern Münih'te istediği kadar forma şansı bulamayan genç yıldız, gelişimini sürdürmek ve daha fazla oynama süresi bulmak amacıyla kiralık olarak Londra'nın yolunu tutmuştu. Bu "test sürüşü", hem Tel hem de Tottenham için son derece başarılı geçti. Genç yaşına rağmen Premier Lig'in zorlu temposuna ve fiziksel mücadelesine hızla adapte olan Tel, kısa sürede teknik heyetin ve taraftarların beğenisini kazandı.
20 yaşındaki Fransız futbolcu, kiralık olarak geçirdiği yarım sezonda, 13'ü Premier Lig, 5'i UEFA Avrupa Ligi ve 1'er kez de FA Cup ve Lig Kupası (EFL Cup) olmak üzere toplam 20 maçta görev yaptı. Bu maçlarda attığı 3 gol ve yaptığı 1 asistle skora doğrudan katkı sağlayan Tel, istatistiklerin ötesinde, sahaya getirdiği enerji, hızı ve top tekniğiyle takımın hücum gücüne yeni bir boyut kazandırdı. Onun bu başarılı performansının en büyük taçlandırması ise, Tottenham ile yaşadığı UEFA Avrupa Ligi şampiyonluğu oldu. Final yolunda takımına önemli katkılar sunan Tel, bu büyük zaferle birlikte, Tottenham'ın kendisi için doğru bir proje olduğuna ve kulübün de genç yıldıza yatırım yapması gerektiğine dair en güçlü kanıtı sunmuş oldu.
Rekor bonservis ve 6 yıllık güvenoyu
Tottenham yönetimi, Mathys Tel'in potansiyelinin ve takıma yaptığı katkının farkındaydı ve bu nedenle kiralık sözleşmesindeki satın alma opsiyonunu kullanmakta bir an bile tereddüt etmedi. Yapılan resmi açıklamaya göre, lacivert-beyazlılar, genç yıldızla tam 6 yıllık uzun süreli bir sözleşme imzalayarak, ona ne kadar güvendiklerini net bir şekilde gösterdi. Bu uzun süreli kontrat, Tel'in kulübün gelecekteki planlarının merkezinde yer aldığının en önemli işareti.
Bu transferin finansal detayları ise, Tottenham'ın bu hamleye ne kadar büyük bir önem atfettiğini ortaya koyuyor. İngiliz kulübü, geçtiğimiz sezon ödediği 10 milyon Euro'luk kiralama bedeline ek olarak, Bayern Münih'e 35 milyon Euro'su garanti, 5 milyon Euro'su ise performansa dayalı bonuslar olmak üzere toplamda 40 milyon Euro'luk bir bonservis bedeli daha ödeyecek. Böylece bu transferin Tottenham'a toplam maliyeti, bonuslarla birlikte 50 milyon Euro'yu bulacak. 20 yaşındaki bir oyuncu için ödenen bu devasa rakam, Tel'i kulüp tarihinin en pahalı genç transferlerinden biri yaparken, aynı zamanda Premier Lig'in diğer devlerine de bir gözdağı niteliği taşıyor.
Bayern neden 'evet' dedi? Alman devinin kasası doldu
Futbol kamuoyunun merak ettiği bir diğer soru ise, Bayern Münih gibi bir devin, Mathys Tel gibi potansiyeli yüksek bir yıldızı neden kalıcı olarak elden çıkardığı oldu. Bu kararın arkasında, hem sportif hem de finansal nedenler yatıyor. Sportif açıdan bakıldığında, Bayern Münih'in hücum hattı Harry Kane, Kingsley Coman, Serge Gnabry, Leroy Sane ve Jamal Musiala gibi dünya yıldızlarıyla dolu. Bu yoğun rekabet ortamında, Mathys Tel'in düzenli olarak ilk 11'de forma giyme garantisi bulunmuyordu. Alman devi, genç oyuncunun gelişiminin sekteye uğramaması ve düzenli oynayabileceği bir takıma gitmesi fikrine sıcak baktı.
Finansal açıdan ise bu satış, Bayern Münih için son derece kârlı bir operasyon oldu. Yaklaşık iki yıl önce Rennes'ten 20 milyon Euro'ya transfer ettikleri bir oyuncuyu, kısa sürede 50 milyon Euro'luk bir potansiyel gelirle satmak, Alman kulübünün transferdeki başarısını bir kez daha kanıtladı. Bu satıştan elde edilecek olan önemli gelir, Bayern Münih'in kadrosunu farklı mevkilerde güçlendirmek için kullanacağı taze bir kaynak oluşturacak. Kısacası, bu transfer, her üç taraf için de (Tottenham, Mathys Tel ve Bayern Münih) bir "kazan-kazan" durumu yarattı.
Peki, Mathys Tel Tottenham'a ne katacak?
Mathys Tel'in kalıcı transferi, Tottenham'ın hücum hattına öngörülemezlik, hız ve derinlik katacak. Modern bir forvetin sahip olması gereken birçok özelliğe sahip olan Tel, sadece bir kanat oyuncusu değil, aynı zamanda forvet arkası ve santrfor pozisyonlarında da görev yapabilen çok yönlü bir silah. En belirgin özellikleri arasında; inanılmaz sürati, bire birde adam eksiltme yeteneği, güçlü ve isabetli şutları ve dar alandaki çabukluğu yer alıyor.
Onun bu dinamik oyun yapısı, Tottenham'ın set hücumlarının yanı sıra, özellikle hızlı geçiş oyunlarında ve kontrataklarda rakipler için büyük bir tehdit oluşturacak. Savunma arkasına yaptığı koşularla boşlukları değerlendirebilen ve son vuruşlardaki bitiriciliğiyle dikkat çeken Tel, Harry Kane'in ayrılışının ardından hücumda çeşitlilik arayan Londra ekibi için adeta biçilmiş kaftan. Teknik direktörün elini taktiksel olarak da güçlendirecek olan bu transfer, Tottenham'ın rakiplerine karşı farklı hücum planları geliştirmesine olanak tanıyacak.
Premier Lig'in yeni fransız prensi olmaya aday
Premier Lig tarihi, Thierry Henry, Eric Cantona, Robert Pires ve Patrick Vieira gibi unutulmaz Fransız efsaneleriyle dolu. Bu oyuncular, sadece takımlarına kupalar kazandırmakla kalmadı, aynı zamanda lige getirdikleri estetik, zarafet ve kaliteyle de iz bıraktılar. Mathys Tel, sahip olduğu potansiyel ve oyun stiliyle, bu efsanelerin izinden giderek "Premier Lig'in yeni Fransız prensi" olmaya en güçlü adaylardan biri olarak gösteriliyor.
Elbette dünyanın en zorlu ve en rekabetçi liginde bu unvana ulaşmak kolay olmayacak. Ancak genç yaşına rağmen Avrupa'nın en büyük kulüplerinden birinde pişen, uluslararası kupa kazanma tecrübesi yaşayan ve Tottenham gibi iddialı bir projeye inanan Tel, bu meydan okumaya hazır görünüyor. Onun önümüzdeki 6 yıl boyunca sergileyeceği performans, sadece Tottenham'ın kaderini değil, aynı zamanda Avrupa futbolundaki güç dengelerini de etkileme potansiyeli taşıyor. Tottenham taraftarı, şimdi bu genç yıldızın beyaz formayla yazacağı yeni başarı hikayelerini heyecanla bekliyor.
