Türkiye Komünist Partisi, 10 Kasım dolayısıyla yayınladığı açıklamada ülke gündemine ilişkin ağır eleştiriler yöneltti. Parti metninde, Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerinin "uzun bir karşı devrim" sürecinde tel tel döküldüğü iddia edildi. Açıklamada, özellikle laiklik karşıtı uygulamalar, kamusal alanın gerilemesi ve eğitim politikalarındaki değişimlerin altı çizildi. TKP, bugünkü tablonun sorumlularını açıkça işaret ederek, bunun bedelinin toplumun en geniş kesimlerine ödettirildiğini savundu.
Cumhuriyet değerlerinin erozyonu vurgulandı
Açıklamada öne çıkan bir diğer vurgu, bağımsızlık söyleminin içerikten yoksun bırakılması oldu. Metinde, “Bağımsızlık benim karakterimdir” sözü hatırlatılarak, ülke topraklarında yabancı üslerin varlığı ve dışa bağımlılık eleştirildi. TKP, Meclis’in siyasal iradeyi denetlemesi gereken kurum olmaktan çıktığını, iktidarın merkezileşmesi ve ekonomik çıkar odaklı politikalara teslimiyetin, Cumhuriyet’in temel kazanımlarını aşındırdığını belirtti. Parti, tüm bu süreçleri “patronların ve tarikatların iktidarı” olarak tanımladı.
Okullar tatil ediliyor
TKP açıklaması, eğitim sistemi ve anma pratikleri üzerinden de sert eleştiriler yöneltti. Metinde, Mustafa Kemal’in okullarda anılmasının dahi rahatsızlık yarattığı, bunun sonucu olarak okulların tatil edilmesinin tercih edildiği belirtildi. Bu duruma tepki gösteren parti, çocukların ve gençlerin Cumhuriyet değerleriyle buluşmasının önünün kapatıldığını savundu ve bunun toplumsal hafızayı zayıflattığını öne sürdü.
TKP metninde duygusal ve tarihsel bir dil kullanılarak, “ödenmesi gereken borç” vurgusu ön plana çıkarıldı. Parti, bu borcun; bağımsızlık mücadelesi verenlere, Anadolu köylüsüne, devrim ve özgürlük için yaşamını verenlere, komünistlere ve halk hareketlerine olan borç olduğunu ifade etti. Açıklama, bu borcun ancak Cumhuriyet’i sosyalizmle ayağa kaldırmakla ödenebileceği çağrısını net biçimde tekrarladı. Bu çerçevede parti, “hesaplaşma” ve sistem değişikliği gerektiğini savundu.




