Özcan, kararın hukuksuz olduğunu belirterek yargıya başvuracağını ve mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğini ifade etti.
İşte Özcan’ın açıklamalarından öne çıkan satır başları:
"Emek vererek partide bir yerlere geldim. Ben hukukçuyum. Dün itibariyle bana tebligat yapılmış. ‘Beni somut olarak neyle suçluyorsunuz’ diye sordum. Bana gelen yazıda, ‘7 günlük savunma hakkınız var’ denildi. Dün avukatım gitti, ‘Bize süre verin’ dedi, vermediler. Ben parti programına aykırı tek bir söylemde bulunmadım. Parti programını okuyan çok az partilimiz var. Asıl programa aykırı davranan kişi CHP’nin başındaki isim Kemal Kılıçdaroğlu. Yıllardır Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı toplanan imzaların içinde oldum. 28 Mayıs’a kadar bağrıma taş bastım. Adaylığına karşıydım ama aday olduktan sonra hiç ses çıkarmadım.
“CHP'NİN BAŞINDA BİR DİKTATÖR VAR”
Siyasi partiler 2 yılda bir kurultay yapmak zorundadır. Bu 1 yıl uzatılabilir. CHP sürelerin tamamını kullanmış durumda. Benimle ilgili ihraç kararı veren YDK yetkisizdir. İncelemiş olan herkes görebilir. Genel Başkan YDK’yı kendisine bağlıyor. YDK’yı da kendisi belirliyor. YDK’da Kılıçdaroğlu’nun listesini delerek giren kimse yok. Şu anda CHP başında bir diktatör var. CHP kayyım atanması süreciyle karşı karşıya. Kurultay yapma süresi dolmak üzere. Defalarca parti yetkililerini uyardım. Bu başvuru muhakkak yapılacaktır. Böyle olursa eski bir partili olarak en çok ben üzülürüm. Atatürk’ün kurduğu parti, Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuk hırsı nedeniyle kayyım atanma durumuyla karşı karşıya.
“YARGI YOLUNA GİDECEĞİM”
Yargı yoluna gideceğim. Sonuna kadar mücadele edeceğim. A planım Kılıçdaroğlu’nun değişimini sağlamak. Bolu’dan Ankara’ya yürümüştüm. Mücadele ettim, olmadı diyelim. Yerel seçimlere kadar yargıdan karar çıkmazsa şu anda B planım yok. Herhangi bir parti aklımda yok ama AK Parti ve MHP’de siyaset yapmayacağım kesin. FETÖ’cü derken danışmanlarından bahsediyorum. Badem bıyıklı derken Babacan ve Davutoğlu’nu kastediyorum. Kemal Bey görevli bir adam, proje adamı. 2 kişinin katıldığı seçimde alınabilecek en kötü sonuç ikinci olmaktır. Ben kendimi sarı öküz gibi hissediyorum. Milletvekili gruplarını toplamış, ‘Ya benimle yol yürüyeceksiniz ya da yürümeyeceksiniz’ diyor. Utanmadan değişmelisiniz diyenleri partiden atıyor. Gençlik kolları toplantısında ses kaydı yayınladım diye suç duyurusunda bulunmuş.
"İMAMOĞLU'NUN DA BAŞINA BUNLAR GELEBİLİR"
Başarısızlığa tahammül edemiyorum. Kılıçdaroğlu’ndan eski bir partiliyim ben. Yarın bir gün benim söylediklerimi söyleyenler olursa diye bir mesaj bu. İmamoğlu’nun da başına bunlar gelebilir. CHP’nin büyükşehirleri kazanma şansı kalmadığını düşünüyorum. CHP içinde Maltepe Belediye Başkanı gibi tarikat mensubu gibi davranan insanlar var. Benim siyasi anlayışımda mezhepçilik yok. Kılıçdaroğlu mezhepçilik yapıyor. "
Özcan'ın İhraç Süreci Nasıl Gelişti?
Tanju Özcan, 16 Mayıs 2022'de yapılan bir meclis toplantısında el kaldıran AKP'li Hacer Çınar'a yönelik sözleri ve protestolara verdiği danslı tepkisi nedeniyle CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) tarafından disipline sevk edilmiş ve bir yıl parti üyeliğinden uzaklaştırma cezası almıştı. Bu sürenin sona ermesinin ardından Tanju Özcan, ikinci kez partiden ihraç istemiyle disipline sevk edildi. Özcan, bu süreçte "Değişim ve Adalet" adı altında Bolu'dan Ankara'ya yürüyüş gerçekleştirdi ve seçim sonrasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve parti yönetimine yönelik eleştirilerini artırdı.
Tanju Özcan, ihraç kararının ardından yaptığı açıklamada, ihraç talebinin hukuksuz olduğunu savunarak yargıya başvuracağını ve parti içinde değişim için mücadele edeceğini ifade etti.
CHP içindeki bu ihraç kararı ve yaşanan tartışmalar, parti içi dinamiklerin ve yönetimdeki değişim tartışmalarının önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Özcan'ın açıklamaları ve yaşanan süreç, CHP'nin geleceği üzerindeki tartışmaları da beraberinde getiriyor.
