Heidelberg Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, şefkatli dokunmanın ve sarılmanın insan vücudunda önemli hormon değişiklikleri yaptığını ortaya çıkardı. Araştırmaya göre, dokunma ve sarılma, stres hormonu olan kortizolü azaltırken, mutluluk hormonu olan oksitosini artırıyor. Bu da kişinin hem fiziksel hem de psikolojik olarak rahatlamasını ve güven duymasını sağlıyor.
Araştırmanın sonuçları bir dergide yayımlandı. Araştırmada, 59 gönüllüye dokunma ve sarılma gibi farklı sosyal temaslar uygulandı. Katılımcıların kan ve tükürük örnekleri alınarak, hormon seviyeleri ölçüldü. Ayrıca, katılımcıların stres, kaygı, güven ve bağlanma gibi duygusal durumları da değerlendirildi.
Araştırmanın baş yazarı Dr. Julian Packheiser, dokunmanın ve sarılmanın insanlar için çok önemli olduğunu belirtti. Packheiser, “Dokunma ve sarılma, insanların birbirleriyle iletişim kurmasının ve bağlanmasının en temel yollarından biridir. Bu araştırma, dokunmanın ve sarılmanın vücuttaki hormon dengesini nasıl etkilediğini ve bunun da duygusal ve fiziksel sağlığa nasıl yansıdığını gösteriyor.” dedi.
Oksitosin ve Kortizol Hormonları
Oksitosin, hipofiz bezinden salgılanan bir hormondur. Oksitosin, doğum, emzirme, cinsellik, sosyal bağlanma, güven, empati gibi durumlarda artar. Oksitosin, kişinin mutlu, huzurlu, sakin ve sevgi dolu hissetmesini sağlar. Oksitosin aynı zamanda stresi azaltan, ağrıyı hafifleten, bağışıklığı güçlendiren ve iltihabı önleyen bir hormondur.
Kortizol, böbreküstü bezinden salgılanan bir hormondur. Kortizol, stres, korku, tehlike, acı, yorgunluk gibi durumlarda artar. Kortizol, kişinin uyanık, tetikte, hazır ve dikkatli hissetmesini sağlar. Kortizol, vücudun stresle başa çıkmasına yardımcı olur. Ancak, kortizol uzun süre yüksek kaldığında, sağlığı olumsuz etkiler. Kortizol, kan şekeri, tansiyon, kalp atışı, kilo, uyku, ruh hali, bağışıklık, iltihap, hafıza gibi birçok faktörü etkiler.
Uzmanlardan Dokunma ve Sarılma Önerisi
Heidelberg Üniversitesi’nden yapılan araştırma, dokunmanın ve sarılmanın oksitosin seviyesini yükseltip kortizol seviyesini düşürdüğünü gösterdi. Bu da, dokunmanın ve sarılmanın stresi azaltıp mutluluğu artırdığını kanıtladı. Bu nedenle, uzmanlar, dokunmanın ve sarılmanın hem fiziksel hem de psikolojik sağlığa faydalı olduğunu söylüyor.
Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Psikiyatrist Doç. Dr. Taha Can Tuman, dokunmanın ve sarılmanın insanlar için doğal bir ilaç olduğunu belirtti. Tuman, “Dokunma, sarılma gibi temaslar, oksitosin hormonunu artırarak, stres hormonu olan kortizolu düşürmektedir. Bu da kişiyi rahatlatmakta, sakinleştirmekte, güven duygusunu artırmakta ve depresyon, kaygı, yalnızlık gibi olumsuz duygulardan korumaktadır. Ayrıca, dokunma ve sarılma, bağışıklık sistemini güçlendirerek, enfeksiyon, iltihap, ağrı, yorgunluk gibi fiziksel sorunlara da iyi gelmektedir.” dedi.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Dağ da dokunmanın ve sarılmanın beyindeki hormonları etkilediğini söyledi. Dağ, “Dokunma ve sarılma, beyinde sadece oksitosin değil, aynı zamanda serotonin, dopamin, endorfin gibi mutluluk hormonlarının da salgılanmasını sağlar. Bu hormonlar, kişinin daha mutlu, huzurlu, keyifli ve enerjik hissetmesine yardımcı olur. Aynı zamanda, dokunma ve sarılma, stres hormonları olan adrenalin, kortizol, noradrenalin gibi hormonların salgılanmasını azaltır. Bu hormonlar, kişinin daha gergin, kaygılı, üzgün ve yorgun hissetmesine neden olur.” dedi.
Uzmanlar, dokunmanın ve sarılmanın sağlığa faydalarından yararlanmak için, sevdiklerimizle sık sık dokunma ve sarılma gibi temaslarda bulunmamızı öneriyor. Uzmanlar, dokunmanın ve sarılmanın, hem kendimizi hem de karşımızdakini iyi hissettirdiğini, ilişkilerimizi güçlendirdiğini ve sosyal bağlarımızı artırdığını vurguluyor. Uzmanlar, dokunmanın ve sarılmanın, özellikle pandemi döneminde yaşadığımız stres, kaygı, yalnızlık, depresyon gibi duygusal sorunlara karşı en etkili ilaçlardan biri olduğunu hatırlatıyor.
