İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, ulusal bir televizyonun  konuğu oldu. Başkan Soyer, İzmir’e dair değerlendirmelerde bulunurken yerel seçimlere dair hazırlıklarından da bahsetti.

Soyer programda “Önce şu çağrıyı yapmam lazım ama şikayet anlamında değil” diyerek şu sözleri söyledi:

“İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı, Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanı olduğu için İzmir’i cezalandırmaktan vazgeçsinler. İzmir CHP’li bir belediye başkanı seçtiği için cezalandırılmasın. Ben 12 Haziran’da sayın Cumhurbaşkanımıza bir mektup yazdım ve o mektubun ekinde de engellenen, hakkı elinden alınana İzmir’in sorunlarını anlattım”

ÇÖPÜ NE YAPACAĞIZ? BAHÇEMİZDE Mİ BERATAF EDECEĞİZ

Biyolojik ömrünü tamamlayan ve Büyükşehir Belediyesi'nin kapatmak için alternatif alanları tespit ederek projelendirme yaptığı Harmandalı Katı Atık Bertaraf Tesisi'nde çöp stoklamanın mahkeme kararıyla durdurulmasının yankıları sürerken Başkan Soyer Menderes'te kurmak istedikleri çöp arıtma tesisi hakkında açıklamalarda bulundu. Başkan Soyer, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın CHP'li olduğu için İzmir'i cezalandırmaktan vazgeçsinler. Ben 12 Haziran'da cumhurbaşkanımıza bir mektup yazdım ve o mektupta sorunlarımızı anlattım. Bir proje var Halkapınar-Otogar metrosu, 4 kilometrelik bir metro hakkı ve bunu yapacağını hükümet taahhüt etmiş. Yatırım programına alınmış ancak 7 yıldır izbedel ile geçiyor. o metro hattına bir çivi çakılmış değil. Narlıdere Metrosu da yüzde 95 tamamlandı. Sadece son bir dilimi var Avrupa İmar Yatırım Bankası'ndan aldığımız kredinin son bir dilimi var 30 Milyon EURO, herhangi bir hazine garantisi istemiyor. Hiçbir şey gerekmiyor o para da geldi ancak sadece izin verilmesi ve imza atılması lazım. Bize gönderilmiş bir para ve metro hattı için gönderilmiş para. Marttan beri o 30 milyon lira gelmiyor.

İZMİRLİNİN 3 SENE KAYBETMESİNE YAZIK GÜNAH DEĞİL Mİ?

Aslında sayfalarca hakkı var İzmir'in gasp edilen elinden alınan bu koşullarda adil bir seçim olmaz. İzmir'in hakları ellerinden alınarak bir seçime gidilmez. Buna hakları yok. İktidar köşeye sıkıştırıyor. Harmandalı atık bertaraf tesisi mahkeme kapatılmasına karar verdi. Heyelan var orada çok ağır maliyetlerle çöpleri bertaraf etmeye çalışıyoruz. En son 3 sene öncesinde Menderes'te tüm süreç tamamlandı 13 ayrı kurumdan onay alındı sonradan İl Tarım Müdürlüğü buraya yapılamaz dedi. Sebebi de 1.7 kilometre ötede bir zeytinlik var ve oraya zarar verirmiş. o kadar irrasyonel bir gerekçe ki, il tarım müdürlüğünün verdiği ilk görüş çerçevesinde biz şu anda oradaki tesisi çoktan boşaltmış harmandalını kapatmıştık ve orada atık bertaraf devam ediyorduk. 3'ncü senenin dolmasına 1 ay kaldı. 3'ncü senenin sonunda ÇET raporu heba oluyor. İzmirlinin 3 sene kaybetmesine yazık günah değil mi. Bir yandan harmandalını kapat diyeceksiniz bir yandan başka yerde tesis açılmasını engelleyeceksiniz. Peki, ne yapacağız o çöpü, ne yapacağız? Bahçemizde mi bertaraf edeceğiz. Tüm başvurularımız reddediliyor. 2015 yılı öncesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı arasında çöp bertaraf tesisi yapılmasıyla ilgili bir mutabakat var. Bunlardan 2 tanesi de Urla ve Menderes'te. Urla'da bir alana İYTE izin vermedi. Diğerine bakanlık izin vermedi olmadı. Menderes'te 3 yıldır sürdürdüğümüz mücadele İl Tarım Müdürlüğünün görüş değiştirmesi nedeniyle yine 1 ay sonra heba olacak. Sayın valimize bir mektup yazdım durumu arz etti. Lütfen müdahale edin bu duruma el koyun dedim. Harmandalını kapatacağız ama nerede bertaraf edeceğiz? Bunların her biri uzun yıllar alıyor. Önümüzde 1 ay kalmış bir zaman dilimi var Sayın Valimize bir kez daha sesleniyorum. İl Tarım Müdürü ilk görüşüne dönsün ve biz hemen orada arıtma tesisinin yapımına başlayalım. İlkokul çocuklarına 20 gram fındık 50 gram kuru üzüm vermek istedik. Burada ne olabilir? Hem kooperatiflere destek çıkılmış olacak hem çocuklarımıza destek olacağız. Bir seneye yakındır izin alamıyoruz. İnanılır gibi değil. Elektrik Fabrikası diye bir sembol bina İzmir’de. Göreve geldikten bir hafta sonra bakanlık ihale yaptı bu tesisin satışı ile ilgili 35 milyon tl bedel ödeme rızası ile ihaleye girdik ve ihaleyi iptal ettiler. 4 senedir o bina çürüyor. Ve ihale yapmıyorlar. Sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi orayı alacak ve sosyal tesis yapacak bu ticari bir şey de olmadığından başka birisinin girmesi de mümkün değil diyoruz ancak ihaleye çıkmıyorlar. Onlarca başlık var ve bunlara hakları yok. İzmir’in hakları gasp ediliyor. İzmir yıllardır 40 veriyor 1 alıyor. Eğer İzmirli 92 milyar vergi ödüyorsa, 2.5 milyar yatırım alıyor bu oran hiç değişmiyor. İzmirli bunu hak etmiyor. Her sene 40'a bir oranı olamaz ki. Burada büyük bir mağduriyet var."dedi.

SÖZÜMÜ ORADA SÖYLEDİM, BENİM DE ÖRGÜTTE BİR İŞİM YOK

”Soyer son olarak CHP’deki ‘değişim’ tartışmaları ve bu sürecin yerel seçimlere etkisinin ne olacağına yönelik soruya ise, “Ben seçimlerden hemen sonra bir değişimin gerektiğini dair ‘İzmir Duruşu’ adını verdiğimiz bir manifesto yaptım, yaptık. Orada benim için iş bitmiştir. Ne söyleyeceksem orada söyledim. Bundan sonra tüm enerjimi İzmir’e veriyorum. Mahalle delege seçimlerinde ne oldu, ne bitti, merak bile etmiyorum. Şu kadarcık da ilgilenmiyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak İzmir’i bütün bu yangın ortamında nasıl ileriye taşıyabiliriz bununla meşgulüm. Bütün enerjim buraya. O partimizin örgütünün işidir, benim de örgütte bir işim yok. Ben İzmir’den mesulüm. İzmir’de CHP’li olmayan vatandaşlarımızın da belediye başkanıyım. Herkese eşit miktarda aynı kalitede hizmet götürmekle meşgulüm. Oradaki arkadaşlarımızın kıymetli çalışmaları var, mahallelerde bir seçimle meşgüller, önemli bir çalışma yürütülüyor mutlaka ama ben o çalışmada yokum” yanıtını verdi.

“KÖŞEYE SIKIŞTIRIYORLAR”

Soyer daha sonra Halkapınar metrosu için hükümetin taahüt ettiğini ve yatırım planları arasına bu projeyi aldığını ancak 7 yıldır metro hattı için bir çivid ahi çakılmadığını aktardı. Narlıdere metrosunun ise yüzde 95’inin tamamlandığını, metronun kalan son dilimi için alınan 30 milyon euro’luk kredinin de geldiğini belirten Soyer, “Herhangi bir hazine garantisi, kefalet taahüt gerekmiyor. O para geldi, sadece imza atılması lazım bize gelmesi için. Bize gönderilmiş bir para, Mart’tan beri o para gelmiyor” dedi.

İzmir’in sayfalarca hakkının gasp edildiğinin altını çizen Soyer sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu koşullarda adil bir seçim olmaz. İzmir’in hakları elinden alınarak İzmir bir seçime gidemez. (İktidar) Köşeye sıkıştırıyor”

Girit Adası'nda korkutan deprem! Girit Adası'nda korkutan deprem!

“İZMİRLİ 40 VERİP 1 ALIYOR”
Soyer ayrıca kentin yatırımsız kaldığını şu ifadelerle anlattı:

“İzmir’in hakkı gasp ediliyor, İzmir yıllardır 40 verip 1 alıyor. Bu oran değişmiyor. İzmirli söz gelimi 92 milyar vergi ödüyorsa, söz gelimi, 2,5 milyar yatırım alıyor. Burada büyük bir mağduriyet var bunu hak etmiyoruz”

“BÜTÜN TÜRKİYE ‘LOZAN BAYRAMI’ KUTLAMAYA BAŞLAYANA KADAR DEVAM EDECEĞİZ”
Başkan Soyer, Lozan Antlaşması’nın 100. yılında İzmir’de düzenlenen etkinlikleri anlatarak 1950 yılına kadar olan süreçte Türkiye’de Lozan Bayramı kutlandığını anımsattı.

İktidarın değişmesiyle siyasi gerekçelerle bayram olarak kutlanmasının sonlandırıldığını söyleyen Tunç Soyer, “Türkiye’nin en önemli kilometre taşlarından biri. Barışın, bağımsızlığın tescil edilmesi demektir. Biz her 24 Temmuz’da bunu bayram oalrak kutlamaya devam edeceğiz, ta ki bütün Türkiye bayram olarak kutlamaya başlayıncaya kadar İzmir buna devam edecek” dedi.


“ALSANCAK LİMANI’NI SATMAK LOZAN’A İHANETTİR”
Lozan’ın en temel başlığının kapitülasyonların kaldırılması ve kabotaj olduğunu vurgulayan Soyer şunları söyledi:

“Alsancak Limanı’nı adeta kapitülasyonların kaldırılmasına inat, adeta kabotaj hakkının ortadan kaldırılmasını gerçekleştirecek şekilde satmaya kalkıyorlar. Sattırmayacağız. İzmir olarak Alsancak Limanı’nı sattırmayacağız, satamazlar. Bu Lozan’a ihanettir, kapitülasyonların yeniden hayata geçirilmesi demektir, kabotaj hakkımızın elimizden alınması demektir. Dolayısıyla değişmeyen şey, 100 yıldır Lozan’a direnenler hala direniyorlar. Biz buna izin vermeyeceğiz”

İZMİR'DE HAVAMIZ DEĞİŞİYOR

Soyer İzmir'deki koku problemi ile ilgili şunları söyledi;

"Geçen seneye göre İzmir'deki koku problemini %90 oranında azaltmayı başardık.

Körfez Seferberliği kapsamında yaptığımız yatırımlar sayesinde, geçen sene en yoğun şikayet aldığımız noktalarda dahi çok büyük bir ilerleme kaydettik."

Kaynak: HABER MERKEZİ