9 EYLÜL- Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, EGEV Yönetim Kurulu'nun olağan toplantısında Gediz Havzası'nın kirlilik sorununa dikkat çekti. Gediz Havzası'nın Türkiye'nin tarımsal üretiminin yüzde onunu karşıladığını vurgulayan Başkan Soyer, "Gediz, yalnızca İzmir'in veya Ege'nin değil, bütün Türkiye'nin meselesi. Bir saniye bile kaybedecek vaktimiz yok. Bu ancak siyaset üstü bir sorumlulukla, el birliğiyle başarılabilir" dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) Yönetim Kurulu Toplantısı'nda Gediz Nehri'ndeki kirliliğin kaynaklarına dikkat çekti. Manisa ve Gediz Havzası'ndaki sorunları ele aldığı toplantıya İzmir Valisi Süleyman Elban, EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, Manisa Vali Yardımcısı Aydın Memük, Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Güzgülü gibi isimler katıldı. Toplantıda İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Dr. Güven Eken, Gediz Havzası'nın kirliliği ile ilgili yapılan araştırmaları açıkladı.

Gediz Türkiye için Büyük Bir Mesele

Toplantıda Gediz Havzası'ndaki kirliliğe dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Ege'nin yaşam kaynağı Gediz, bölgemiz ve ülkemiz için büyük önem taşıyor. Bu hepimiz tarafından iyi bilinmelidir. Türkiye'nin tarımsal üretiminin yüzde onu Gediz Havzası'nda gerçekleşiyor. Yaklaşık 2 buçuk milyon vatandaşımız bu havzada yaşıyor. Gediz Nehri, İzmir Körfezi'ne yaşam getirerek dökülüyor. Bu nedenle hem İzmir hem de Ege Bölgesi, Gediz Nehri ile sıkı bir şekilde iç içedir. Ne yazık ki, bu yaşam kaynağımız bugün büyük bir kirlilik ve kuruma tehdidi altındadır. Gediz, yalnızca İzmir'in veya Ege'nin değil, bütün Türkiye'nin meselesidir" dedi.

Gediz'in ve Gediz Havzası'nın bu durumuna seyirci kalmamalıyız

2021 yılı Temmuz ayında "Temiz Gediz, Temiz Körfez" sloganıyla başlatılan çabanın sonuçlarını açıklayan Başkan Tunç Soyer, "Uzman ekibimizle birlikte Gediz Nehri'nin doğduğu yerden başlayarak denize döküldüğü noktaya kadar 1800 kilometrelik bir yolculuk yaptık ve kirliliğin kaynaklarını tespit ettik. Bu yolculuğumuz sırasında Gediz Havzası'nda üç büyük felaketin aynı anda gerçekleştiğini gördük. İlk olarak yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını kurutan yanlış ürün deseni. Havzada giderek artan silajlık mısır üretimi ve yanlış sulama bu havzayı susuzluğun kucağına atmış durumda. İkinci büyük sorun ise havzadaki su projelerinin yanlış tasarımı. Büyük umutlarla inşa edilen Gördes Barajı, İzmir'e istenilen miktarda su sağlayamadı ve aynı zamanda Marmara Gölü'nün tamamen kurumasına neden oldu, bu da dünya çapında önemli sulak alanlardan biridir. Son olarak, Gediz'e zehir akıtmaya devam ediyoruz. Büyük organize sanayi bölgelerinin arıtma tesislerini yasalara uygun bir şekilde işletmediklerini gördük. Çoğu zaman hiç arıtma işlemi yapmadan Gediz Nehri'ne deşarj ediliyor. Bu tertemiz su, insanlarla temas ettiğinde zehir haline geliyor. Yapılan saha çalışmaları ve numunelerin analizi bu durumu açıkça gösteriyor. Bu durum kabul edilemez. Bu kadar değerli bir su kaynağı olan Gediz'in ve Gediz Havzası'nın bu durumuna son vermek herkesin elinden gelir. Gediz ve Gediz Havzası bu duruma karşı koymalıdır" diye belirtti.

İzmir etabını kazanan Tobias Andresen 3'üncü etap zaferini elde etti İzmir etabını kazanan Tobias Andresen 3'üncü etap zaferini elde etti

Doğanın Siyaseti Olmamalıdır

Vatandaşların ve doğanın zehirlenmesine ve havzadaki yaşamın sona ermesine göz yumulmamalıdır. Başkan Tunç Soyer, "Gediz Havzası'ndaki yolculuğumuzun ardından Gediz Nehri'nin ve havzamızın kurtuluş reçetesini içeren 12 maddelik bir deklarasyon yayınladık. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın geçtiğimiz aylarda yayınladığı Gediz Eylem Planı'nda, bu deklarasyonda yer alan önerilerin büyük bir kısmının bulunduğunu görmek memnuniyet verici. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, deklarasyon metninde yer alan ve yetki alanımıza giren konuları uygulamaya başladık. Doğanın siyasetle yönetilmesine izin vermemeliyiz. Gediz'i kirleten herhangi bir etkeni hızla ortadan kaldırmalıyız. Hep birlikte, Gediz'in yeniden temiz ve parlak bir şekilde akmış olduğu Murat Dağı'na dönmesi için çaba göstermeliyiz. Bir saniyemizi kaybedecek zamanımız yok. Bunu ancak siyaset üstü bir sorumlulukla, birlikte başarabiliriz. Bu önemli buluşmanın Gediz Nehri'nin uzun süredir beklediği dayanışmanın başlangıcı olduğuna inanıyorum. Bu eşsiz nehri korumak için, nehirlere yakışır şekilde işbirliği yapmayı dört gözle bekliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ege Belediyeler Birliği, Gediz'e yardım etmek için ellerinden geleni yapmaya hazırdır" şeklinde konuştu.

Manisa ve İzmir İlişkileri EGEV'de Tartışıldı

Toplantıda ayrıca Manisa ve İzmir arasındaki ticari ilişkiler değerlendirildi. İzmir Valisi Süleyman Elban, iş bölümü yapılması ve şehirlerin eksiklerinin tespit edilmesi gerektiğini belirtti. Başkan Tunç Soyer ise, "Manisa ve İzmir arasındaki ilişkilerin avantajlarını ve dezavantajlarını EGEV'de değerlendirirsek bir yol haritası belirleriz. Bu ilişkileri eğitim, sanayi inovasyon ve diğer sektörlerde geniş kapsamlı ele almalıyız. Bu, sadece valilik veya belediye tarafından yürütülebilecek bir iş değil. Bu işin üstesinden birlikte gelebiliriz" dedi. Manisa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Özkasap, organize sanayi bölgelerinin ticaret ve ihracat için büyük önem taşıdığını belirtti ve iki il arasında neler yapılabileceğinin tartışılması gerektiğini ifade etti. Eski Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Semra Öncü ise, rekabet olmasına rağmen Manisa'nın İzmir ile organik bir bağa sahip olduğunu vurgulayarak, sorunun yalnızca yol sorunu olduğunu söyledi ve hızlı trenin bu konuda büyük bir kolaylık sağlayacağını belirtti.

Kaynak: HABER MERKEZİ