. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün (Kandilli Rasathanesi) verilerine göre, sabah saatlerinde merkez üsleri Malatya Akçadağ ve Adıyaman Gölbaşı olan 3.3 büyüklüğünde iki ayrı deprem kaydedildi. Yerin sığ derinliklerinde meydana gelen bu sarsıntılar, bölge halkında kısa süreli paniğe neden oldu. Gün boyunca Marmara Denizi, Akdeniz, Ege Denizi ve İç Anadolu'nun farklı noktalarında da hafif şiddette çok sayıda deprem aktivitesi gözlendi.
Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeği, 21 Mayıs 2025 Çarşamba sabahı Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan peş peşe sarsıntılarla bir kez daha kendini hatırlattı. Vatandaşlar, güne endişeyle başlarken, gözler Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün (Kandilli Rasathanesi) yayınladığı anlık deprem verilerine çevrildi. Özellikle Malatya ve Adıyaman merkezli olarak kaydedilen ve çevre illerden de hissedilen 3.3 büyüklüğündeki depremler, bölgedeki fay hatlarının aktif olduğunu bir kez daha gösterdi. Günün ilerleyen saatlerinde de yurdun farklı bölgelerinden çok sayıda küçük ve orta şiddette deprem haberi gelmeye devam etti.
Malatya Akçadağ 3.3 ile sallandı: Deprem 9 kilometre derinlikte
Günün ilk önemli sarsıntısı Malatya'dan geldi. AFAD'ın internet sitesinde yer alan bilgilere göre, saat 08:03'te merkez üssü Malatya'nın Akçadağ ilçesine bağlı Çevirme mahallesi olan bir deprem meydana geldi. Richter ölçeğine göre 3.3 (Mw) büyüklüğünde olduğu açıklanan depremin, yerin yaklaşık 9.39 kilometre (Kandilli Rasathanesi'ne göre 5.0 kilometre) gibi nispeten sığ bir derinliğinde gerçekleştiği bildirildi. Bu sarsıntı, Malatya merkez ve çevre ilçelerin yanı sıra komşu illerde de hafif şekilde hissedildi. Depremin ardından bölgede herhangi bir olumsuzluk yaşanıp yaşanmadığına dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Malatya ve çevresi, 6 Şubat 2023'te yaşanan Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerin ardından sık sık artçı sarsıntılarla gündeme geliyor. Saat 07:09'da yine Çevirme-Akçadağ (Malatya) merkezli 2.3 büyüklüğünde, saat 06:23'te İkizpınar-Kale (Malatya) merkezli 2.7 büyüklüğünde ve saat 05:55'te Tahtalı-Yazıhan (Malatya) merkezli 1.6 büyüklüğünde daha küçük sarsıntılar da kaydedilmişti.
Adıyaman Gölbaşı’nda da 3.3 büyüklüğünde deprem
Malatya'daki sarsıntıdan yaklaşık dört buçuk saat önce, gece saat 03:49'da bu kez Adıyaman'dan bir deprem haberi geldi. Kandilli Rasathanesi verilerine göre, merkez üssü Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesine bağlı Çankara olan depremin büyüklüğü 3.1 (Mw), AFAD'a göre ise 3.3 (Mw) olarak ölçüldü. Yerin yaklaşık 9.5 kilometre derinliğinde meydana gelen bu sarsıntı da Adıyaman ve çevresinde hissedildi. Adıyaman da 6 Şubat depremlerinden ağır etkilenen iller arasında yer alıyor ve bölgede artçı sarsıntılar devam ediyor. Saat 00:52'de Çampınar-Çelikhan (Adıyaman) merkezli 1.5 büyüklüğünde bir sarsıntı daha kaydedilmişti.
Marmara Denizi, Akdeniz ve Ege’de de hafif sarsıntılar
Doğu Anadolu'daki bu hissedilir depremlerin yanı sıra, 21 Mayıs Çarşamba günü yurdun batı ve güney kıyılarında da hafif şiddette sismik aktiviteler gözlendi.
Marmara Denizi'nde gece yarısı saat 00:56'da 2.3 (ML) büyüklüğünde ve 12.7 kilometre derinliğinde bir deprem meydana geldi. Bu sarsıntı, İstanbul ve çevresinde yaşayan bazı vatandaşlar tarafından hafifçe hissedilmiş olabilir. Bir önceki gece (20 Mayıs) saat 23:36'da İstanbul Büyükçekmece açıklarında meydana gelen 4.0 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede küçük artçı sarsıntılar yaşanmaya devam ediyor.
Akdeniz'de ise saat 07:05'te 2.1 (ML) büyüklüğünde ve 12.5 kilometre derinliğinde bir sarsıntı kaydedildi. Saat 01:49'da ise yine Akdeniz'de 2.3 (ML) büyüklüğünde bir başka deprem daha yaşanmıştı.
Ege Denizi'nde de sismik hareketlilik sürdü. Saat 04:40'ta Kuşadası Körfezi'nde 1.6 (ML) büyüklüğünde, saat 02:38'de ise Midilli Adası açıklarında 2.0 (ML) büyüklüğünde depremler meydana geldi.
İç Anadolu ve diğer bölgelerdeki küçük sarsıntılar
İç Anadolu Bölgesi'nde de gün boyunca çok sayıda küçük sarsıntı kaydedildi. Konya Kulu Kırkkuyu'da saat 05:08'de 1.9 (ML), Ankara Şereflikoçhisar Akın'da saat 05:50'de 0.9 (ML) ve saat 02:39'da 1.2 (ML), Kayseri Sarıoğlan'da saat 04:50'de 1.9 (ML) büyüklüğünde hafif sarsıntılar yaşandı.
Bunların yanı sıra, Kahramanmaraş Elbistan ve Göksun, Antalya Alanya, Ordu Mesudiye, Kütahya Simav, Hatay Samandağ, Çanakkale ve Elazığ Sivrice gibi farklı illerde de büyüklükleri 1.0 ile 2.7 arasında değişen çok sayıda küçük deprem kaydedildi.
AFAD ve Kandilli Rasathanesi’nden anlık ve güvenilir bilgi akışı
Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği, her gün yaşanan bu sarsıntılarla bir kez daha teyit ediliyor. Vatandaşların, yaşadıkları bölgelerde hissettikleri sarsıntılar hakkında doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmaları büyük önem taşıyor. AFAD ve Kandilli Rasathanesi, meydana gelen tüm depremleri saniye saniye kayıt altına alarak, merkez üssü, büyüklüğü, derinliği ve tam zamanı gibi detaylı bilgileri kamuoyuyla anlık olarak paylaşıyor.
Vatandaşların, özellikle sosyal medyada hızla yayılan teyitsiz ve spekülatif bilgilere itibar etmemeleri, sadece bu iki resmi kurumun web siteleri, mobil uygulamaları ve resmi sosyal medya hesapları üzerinden yapılan açıklamaları dikkate almaları hayati önem taşıyor. "Az önce deprem mi oldu?", "En son deprem nerede, kaç büyüklüğünde oldu?" gibi soruların en doğru ve güncel yanıtları, AFAD ve Kandilli Rasathanesi'nin yayınladığı son depremler listelerinde bulunabilir.
Deprem bilinci ve hazırlıklı olmanın hayati önemi
Ülkemizin aktif fay hatları üzerinde bulunması, depremlerin hayatımızın bir parçası olduğu gerçeğini kabullenmemizi ve buna göre yaşamayı öğrenmemizi gerektiriyor. Uzmanlar, deprem anında panik yapmamanın, doğru davranış protokollerini (çök-kapan-tutun gibi) uygulamanın ve en önemlisi deprem öncesinde bireysel ve toplumsal olarak gerekli tüm hazırlıkları yapmanın hayati önem taşıdığını her fırsatta vurguluyor.
Bu hazırlıklar arasında; yaşadığımız binaların depreme karşı dayanıklılığının uzmanlar tarafından kontrol ettirilmesi ve gerekirse güçlendirilmesi, ev ve iş yerlerindeki devrilebilecek eşyaların sabitlenmesi, içerisinde temel ihtiyaç malzemelerinin bulunduğu acil durum ve deprem çantalarının her an ulaşılabilecek bir yerde hazır bulundurulması, aile bireyleriyle birlikte bir afet ve acil durum planının yapılması (toplanma alanları, iletişim yöntemleri vb.) gibi adımlar yer alıyor.
Unutulmamalıdır ki, depremler doğal afetlerdir ve engellenemezler; ancak depremlerin yıkıcı etkilerini azaltmak ve can kayıplarını en aza indirmek, alacağımız önlemler ve göstereceğimiz bilinçli davranışlarla mümkündür. Toplumun her kesiminin deprem bilinciyle donatılması ve afetlere karşı her zaman hazırlıklı olması, ülkemizin afetlere karşı direncini artıracak en önemli unsurdur.